Martinis traduction Portugais
342 traduction parallèle
Bununla altı martini olacak.
Com este, seis martinis.
Pekala, bana beş martini daha getirebilir misin?
Muito bem, pode trazer-me mais cinco martinis?
- Bana 240 martini borçlusun.
- Deves-me 240 martinis.
Barmen Bayan Charles'a 240 martini getir.
Barman, traga os 240 martinis da Mrs. Charles.
Martiniler de öyle.
Como os martinis.
Şimdi, Ellie, içkileri getirdikten ve konuklar içkilerini yudumladıktan sonrasında da bir şeyler yedikten sonra zili çalacağım.
Conheces? Martinis. Ellie, depois de eu levar as bebidas e todos beberem... e comerem alguma coisa, vou tocar o sino.
- Size zahmet olmayacaksa iki kadeh martini isterim.
- Dois martinis, se não der trabalho.
- Martini mi dedin? - Al bakalım.
Disse martinis?
- İki Martini.
Dois martinis.
- İki Martini.
- Dois martinis.
İki martini!
Dois Martinis!
Üç martini, Bay Cracker.
Três Martinis, Sr. Cracker.
- Harvey benim martinilerimi sever.
- Harvey gosta de meus martinis.
- Ned, martini sihirbazı.
- Ned, o mago dos martinis.
Ama önce sizin tanışmanızı istedim ve Ron'dan erken gelip bir içki içmesini istedim.
Queria que antes o conhecessem, pois disse a Ron que viesse mais cedo pra tomar um de seus martinis especiais.
Senin özel martinilerinden. Martininin sırası değil.
Não é momento para martinis.
Ben martinileri hazırlayayım.
Farei os martinis.
Arabanın içinde martini şişeleri vardı.
Tinha um monte de Martinis.
Martiniye şeker konmaz.
Nunca ponha açúcar em Martinis.
Bizim şehirde martiniye hep şeker koyarlardı.
Na minha terra, põem sempre açúcar nos Martinis.
Büyük uzun martiniler, klima.
Grandes Martinis em copos altos, ar condicionado, tudo o que quiser.
Martini?
Martinis?
Ya da kendilerine vermeyi yeğledikleri adla Martinilere.
Ou martinis, como preferem ser chamados.
Garson, iki martini, lütfen.
Por favor, dois Martinis.
Garson, iki susuz martini alabilir miyim, lütfen?
Arranja-me dois martinis secos, por favor?
Martini içmek isterseniz eğer vermut alt katta.
Se quiserem martinis, a garrafa está na prateleira de baixo. Adeus, Dave.
Son cinimizi martini için kullandım.
Usei o último gim nos Martinis.
Zeytinleri martiniden çıkartmak için, Bill.
É para tirar as azeitonas dos Martinis, Bill.
Oak Bar'da iki kadeh martini içeyim de nefesimi koklamaya zahmet etmesin.
Tomarei dois martinis no bar Oak para ela não se aborrecer de cheirar o meu álito.
Bu deli adamı işe karıştırma, demedim mi?
- Sim, já bebi três Martinis. Eu disse-lhe que era melhor não contratar aquele louco.
Bunun tek bir tanesi üç duble martini gibi tesir eder.
Cada pastilha dessas equivale a 3 Martinis.
Bu dünyadaki tüm otellerden çıkış saatim... Çıkmak istediğim andır.
Não sabe que só os quadradões bebem gin Martinis com azeitonas?
Yatak odama girebileceğini kim söyledi sana?
Dá-nos dois gin Martinis, por favor? Não o ouviste?
- Öğrenmek isteyen kim?
Pode ser antes dois gin Martinis
Martiniler, şaraplar ve konyak etkisini gösterdi ve çiftin üstüne tatlı bir duygu çökmeye başlıyor.
Os martinis, os dois vinhos e o brandy fizeram efeito, e cobre-os uma gloriosa aura, tal qual um sonho.
Kıza o martinileri, şarabı, konyağı, tek bir nedenle içirtti.
Deu-lhe martinis, vinhos, branco e tinto, brandy, com um só motivo. Para a pôr bêbeda!
Martini yudumlarken.
Bebendo martinis.
Şimdi, zaman aşımına uğramadan şu martinileri infaz edelim derim.
Acho que temos de acusar estes martinis, antes que se esgote o prazo legal.
Martini yudumlarken.
A beber martinis.
Et tırnaktan ayrılmaz.
O sangue é mais espesso do que os martinis.
- Yirmi Martini ve cephane.
- 20 Martinis e munições.
Oda servisini beklerken zaman geçirmek için bir oyun. lçkinizi ve 300 dolarlïk elbisenizi karïnïzïn parasï öderken.
Um jogo para passar o tempo, enquanto espera pelo serviço de quartos e o dinheiro da sua mulher paga martinis e fatos de 300 dólares.
Birisi gidip martini hazırlamalı.
Alguém devia ir fazer uns Martinis.
Bir testi martiniye ne dersin?
Que tal arrancar com martinis?
Çok fazla kırmızı et ve beyaz ekmek yemekten kaynaklanıyor.. .. ve çok fazla Martini içmekten.
Isto é causado por comer muita carne vermelha e pão branco, e também por muitos dry martinis.
Unutun beyler! Dört saat 15 martini kadar geç kaldınız!
Esqueçam, estão 4 horas e 15 martinis atrasados.
Size Martini için katılırım.
Depois apareço para os martinis.
Buzdolabında bira var. Kendinize martini de yapabilirsiniz.
Há cerveja no frigorífico, ou podem preparar uns martinis.
- Votka martini mi? - Çalkalanmış, karıştırılmamış olsun.
- Mando os martinis com vodka para cima?
Kimsenin hayır demeyeceği bir içki.
Fiz vários martinis.
Hadi, şu martinilerden birer tane içelim.
Vem, vamos tomar um daqueles martinis.