English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ M ] / Mã

traduction Portugais

141 traduction parallèle
Jody'mi arıyorsun, Annesi?
Procuras o Jody, mã?
- Tamam, tamam ben getiririm, tatlım.
- Bem, nós trazemo-lhe alguma, mã.
- Evet, anne!
- Sim, Mã!
Eğer bu minik rakunlar hakkında anneme birşey söylersen...
Se falasse com a Mã sobre o pequeno guaxim...
Hey, Anne!
Ei, Mã!
Seni seviyorum, Anne!
Gosto muito de si, Mã!
Bugün, anne,
Hoje, Mã.
- İyi akşamlar, Anne.
- Boa noite, Mã.
Anne?
Mã?
Anne, bugün birşey gördüm.
Mã, Vi uma coisa hoje.
- İyi geceler, Anne.
- Boa noite, Mã.
Eğer annem yavru rakunları görmüş olsaydı, onlara bayılırdı.
Se a Mã tivesse visto os guaxins bebés, teria gostado deles.
Peki.
Sim Mã.
Annen mezarlığa kadar gitti, oğlum.
A Mã foi ao cemitério, filho.
- Evet, ama Annen bunu istemezdi.
- Bem, a Mã não ia gostar.
- Annem onun hakkında hiç konuşmaz, değil mi?
- A Mã nunca fala deles, fala?
Annem onları çok severdi, değil mi Baba?
São a causa da impaciência de Mã, Pa?
- Senin annen harika bir eştir, Jody.
- A Mã é uma mulher maravilhosa, Jody.
Annen buranın çok güzel olduğunu düşünürdü.
A Mã, achou que era lindo.
Pekiyi, Annesi.
Está bem, Mã.
Galiba kötü haberi annene söyleyebilirim.
Estou receoso de dar a notícia à Mã.
- Yaşlı Slewfoot, Anne!
- É o "Velho Sleewfoot", Mã!
Annesi, benim silahımı ve erzağı getir.
Mã, vai buscar-me o rifle e rações.
İyi geceler, Anne.
Boa noite, Mã.
Birini almaktan gurur duyardım, ama annem buna izin vermez.
Eu gostava de ter um, mas Mã não me deixa ficar com ele.
Arkandayım, Anne.
Já voltei, Mã.
Şey, Anne, tarladaki mısır nasıl?
Alto. Bem, Mã, estava a admirar a nossa bela plantação de milho?
Gidip onu getirebileceğine izin verdiğimi annene söyle.
Diz á Mã que eu te disse para ir o o trazeres para cá.
Artık bu konu için Jody'nin canını sıkma.
Agora, não se preocupe com ele Mã.
Şuna bak, Anne!
Olhe para ele, Mã!
- Onu gördün mü, Anne?
- Viu, Mã?
- Neden Rover [GEZGİN] koymuyorsun?
- Por que não lhe chamas Rover? - Mã!
Yapabilir miyim, Anne?
Posso, Mã?
Neden hastalandığını bilmiyorum anne.
Não sei o que é que tens, Mã.
- Belki annen bize bir masal anlatır.
- Talvez a tua Mã nos conte um conto.
İyilerini başka yerde topla, sen ve baban birer serserisiniz!
Sai daí, patife! Mã!
O sadece aç Anne.
Ele só tem fome, Mã.
Anne, zaman herşeyin ilacıdır Tabiatın gücü onu tekrar yeşertir.
Mã, parece que ás vezes uma pessoa cai tão baixo... que não há poder na terra que a possa erguer de novo.
Hey, Anne, Şu güne bak!
Ei, Mã, vê que lindo dia!
Hey, Anne Baba tarla ekildi ve hazırlandı, değil mi?
Ei, Mã, temos uma plantação Pa, não temos?
Annen, dış kapımızı hallederek bir iyilik yapacak.
Mã vai ter um poço, mesmo á entrada da porta.
- Anne niye az konuşuyorsun.
- Mã não sai muito.
Anne, dinle, Bayrak bunu anlamadan yaptı.
Mã, ouça, o "Bandeira" não fez de propósito.
Anne, dinle lütfen.
Mã, ouça. Mã!
İyilerinden anneyi susturacak kadar var mı?
Acha que chega para o poço da Mã?
Bir para eden bir tarla daha olur, böylece annen mutlu olabilir.
Uma plantação proveitosa, assim a Mã ainda pode ter o poço dela.
Annenin kızmaması için nereyi en iyi kazdık?
Onde acha que é melhor para cavarmos o poço da Mã?
Hey, Anne!
Hey, Mã!
Ona bu taraftan bak, Anne.
Olhe para ele assim, Mã.
Anne!
Mã!
- Haa, Anne?
- Eh, Mã?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]