English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Nazık

Nazık traduction Portugais

31 traduction parallèle
Baksana. Sence nazık değil mi?
Olha só para ele.
Kız mektuplarından birine biraz soğuk bir cevap yazdığında kendini kaybetmiş... Ona naz yapmaması için yalvarmış, her an ölebileceğini söylemiş.
Quando ela responde com alguma frieza a uma das suas cartas ele arrebata-se e suplica-Ihe que não se faça de sedutora porque ele pode morrer de um dia para o outro.
Hadi ama, naz yapmayın artık.
- Eu ajudo-te se quiseres fazer mais tarde. - Vamos, não te armes em difícil.
- Ben.. aslında... Fazla naz da aşık usandırırmış ama.
- Não corras muito ou ela foge.
Nazıl olur da bize hala kızgın olabilirsin anlamıyorum.
Não percebo como é que ainda podes estar zangado connosco.
Oh, bende naz, k adamların geçtiği davalar var.
Qual é o caso? Quem é a senhora?
Kızlar biraz naz yapmalı.
As raparigas devem ser mais reservadas.
Kızlar sonsuza kadar naz yapacak değil.
Uma rapariga não pode resistir para sempre.
Bir kız uzun süre naz yapamaz.
Uma rapariga tem limites.
Lütfen açıklık getirir misiniz, Sayın Nazır, hangi kusurdan bahsediyorsunuz?
Se pudesse ser mais claro, Ministro, a que desvantagem está se referindo?
Fakat Katie şehre alışmış, evi bile düzmüştü. Hatta sonradan kendimize Westchester'da göle nazır bir yer de aldık.
Mas a Katie parecia gostar da cidade e organizou o apartamento e no fim, acabamos por comprar um local de fim-de-semana, num lago, em Westchester.
Beş Ordu Nazırı! İleri çıkın!
Ministro dos Cinco Exércitos!
Tüm kıpır kıpırlığımızla hazır ve nazırız, efendim.
Farta-se de mexer nisto...
Bizim durumumuzda, Mozambik kıyılarına nazır kanunsuz bir ada.
Neste caso é uma ilha sem leis ao largo da costa de Moçambique.
Azıcık naz yaptık işte!
Um pouco de pudor, ao menos!
- 1984 yılının yaz mevsimiydi. Küçük Benjy K, Hollywood'a yeni varmıştı ve Hollywood'u fırtınasına kaptırmaya hazır ve nazırdı.
Era o Verão de 1984, o pequeno Banjy K tinha acabado de chegar a Hollywood, pronto a conquistar a "Cidade dos VIP".
Her zaman spor salonundayım. Sıkı bir çalışmaya hazır ve nazırım yavrum.
Só estou a tentar ficar forte.
Bir kızın naz yapma hakkını kullanmasına izin vermelisin.
"A considerar"?
Şunu aklından çıkarma ; onlar bir ordu olmuşlar artık, hazır ve nazır.
- Centenas. Tem de saber que eram um exército, armados e preparados.
Şu an biz konuşurken Naz ofisinden çıkıyor.
A Naz está a sair do gabinete agora.
Sen Naz'ın kızısın.
É a filha da Naz.
Naz kaynaklarını bir aracı bulmak için kullandı karanlık bu işlerle ilgilenmeye alışık yeraltı bir tip.
Então a Naz usou as suas fontes para encontrar um corretor... Um de tipo sombrio acostumado a lidar com estas situações.
Seninle apaçık konuşacağım Naz.
Eu vou ser direto consigo, Naz.
Bundan daha azı için, Naz'a yazık olmasın. Çünkü savcının karşısına boş elle çıkmak zorunda kalırım.
Menos que isso e o Naz é que sofre porque enfrento-os sem nada.
- "Ben yapmadım" kısmını çoktan geçtik, Naz.
- Já ultrapassámos essa fase, Naz.
Bay Stark'ın DWP'deki tanıdıkları sayesinde Yarık Yaratıcısı hazır ve nazırdır.
Graças aos contatos do Sr. Stark na DWP, o Gerador de Fendas está pronto e ligado.
Şu Nazır bey hazretleri de ne ayaksa artık. Nazır beyin gözünü para bürümüş.
Um general que é um mendigo, que anda por aí à cata de dinheiro.
Bu şey son kez sokaklarda dolaştığında Naz'la epey yakın çalışmıştık.
A Naz e eu trabalhamos bem próximos na última vez que esta coisa esteve nas ruas.
Tüm kıta hazır ve nazır.
Todos os postos de combate prontos.
Naz, güvenliğe söyle tüm çıkışları kapatsın.
Naz, diz à segurança do museu para fechar todas as saídas.
Walter, hepimizin tek gördüğü berrak mavi gökyüzüne nazır parlak kırmızı güller.
Walter, tudo o que vemos são belas rosas vermelhas a contrastar com um céu azul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]