English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Ne yapacağını biliyorum

Ne yapacağını biliyorum traduction Portugais

150 traduction parallèle
Ne yapacağını biliyorum.
Sei o que esperar.
Ne yapacağını biliyorum.
Eu sei o que tu vais fazer.
Ama ben onun yarın ne yapacağını biliyorum.
Mas, sei muito bem o que é que ele vai fazer amanhã.
Her yıI yeni bir araba alıyorum, çünkü senin ve onun gibilerin ne yapacağını biliyorum.
Eu compro um novo todo ano, porque eu sei o que caras como você e ele vão fazer.
Ne yapacağını biliyorum.
Sei o que vais fazer.
- Ne yapacağını biliyorum.
- Eu sei o que é que tem de fazer.
Tam olarak ne yapacağınızı bilmiyorlar. Fakat onların ne yapacağını biliyorum.
Não sei o que farão finalmente vocês, porém sei o que eles farão.
Ne yapacağını biliyorum.
Sei o que vai fazer.
Atalarımın ne yapacağını biliyorum.
Eu sei o que os meus antepassados teriam feito.
- Ne yapacağını biliyorum. - Şimdi olmaz Jack.
- Eu sei como ele os vai tirar de lá.
Ne yapacağını biliyorum.
Sei o que é que vais fazer.
Gizleme. Ne yapacağını biliyorum. Oyunu kes.
ta quieta, eu sei o que esta prestes a fazer não, para!
Ve bu adamı serbest bırakırsak ne yapacağını biliyorum.
E se libertarmos este tipo, eu sei o que ele vai fazer.
Ira'nın hiçbir zaman blöf yapamayacağını anladım çünkü o söylemeden ne yapacağını biliyorum.
Como todos sabemos, Ira não consegue fazer "bluff" sem o toparem. Eu posso dizer como vai apostar antes dele mesmo o saber.
Ne yapacağını biliyorum.
Sei o que farias.
Baba, kim olduğunu bilmiyorum ama nerede olacağını ve oraya gitmeden önce ne yapacağını biliyorum. Ne yapayım?
Posso não saber quem é, mas sei onde é que ele vai estar e o que vai fazer.
Ne yapacağını biliyorum.
Você sabe o que vai fazer.
Ne yapacağını biliyorum.
Não lhe ligues.
Onların ne yapacağını biliyorum.
Sei o que eles farão.
Bu yüzden Barbossa'nın ne yapacağını biliyorum.
É por isso que sei o que o Barbossa vai fazer.
Onunla ne yapacağını biliyorum.
Sei o que planeias fazer com ele.
Onu ne yapacağını biliyorum.
Eu sei o que você vai fazer com isso.
Sen yaparsan ne yapacağını biliyorum.
Sei que, se te aplicares, consegues ir longe.
Ne yapacağını biliyorum.
Eu sei o que ele vai fazer.
Çünkü kocanın David'e ne yapacağını biliyorum.
Sei o que o teu marido anda a fazer ao David.
O kızı çocukluğundan beri tanıyorum, Ve ne yapacağını biliyorum.
Conheço a rapariga desde pequena e sei o que ela faria.
Ve bir başkanın ne yapacağını biliyorum.
E eu vou descobrir o que um Mayor faz!
Sen ne yapacağını biliyorum.
Sabes o que fazer.
- Ne yapacağını biliyorum.
- Eu sei o que vais fazer.
Christina, ne yapacağını biliyorum.
Christina, eu sei o que estás a passar.
Ne yapacağını biliyorum. Şehrin dışına kocaman bir kayanın üstüne sahte tünel resmi yapacaksın.
Pinta um túnel de comboio falso na rocha fora da cidade.
Kadın 5'te gelecek, bir yere kaybolma. Aslında, ne yapacağını biliyorum.
Ela vem cá às 17h, não me obrigues a vir-te buscar.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Mary, eu sei o que vou fazer amanhã e no próximo dia e no próximo ano e no ano a seguir a esse.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Sei o que vou fazer amanhã e no dia a seguir e no próximo ano e no ano a seguir a esse.
Ne yapacağını da biliyorum demektir.
Sei o que vais fazer
Ne yapacağını da ne yapmayacağını da çok iyi biliyorum.
Sei tudo aquilo que farás ou não.
Gelecek ne getirir bilemem, ama tam şu an bir seçim yapacağını biliyorum. Bir karar.
Não posso prever o futuro mas, neste momento, eu sei que tens de fazer uma escolha.
Ne yapacağınızı biliyorum,
Eu sei o que queres fazer
Onunla ne yapacağını çözsen iyi olur. Ne yapacağımı biliyorum.
É melhor pensares no que vais fazer com ele.
Ne yapacağını ben biliyorum.
Eu sei o que vais fazer.
Onun tepkisini gözlemleyip, acıyı duyana kadar yarasını yoklayacağım. Eğer irkilirse, ne yapacağımı biliyorum.
Observarei seu semblante, farei pressão... e na menor alteração, sei o que farei.
- sebebini biliyorum, çöp yığını haline gelmiştin - bunu ne zaman söylediğimi bilmiyorum tek dileğim, bana olan saygını kaybetmemen sana daha önce hiç bu kadar saygı duymamıştım önümüzdeki haftayı gözden geçirmeden önce yapacağım bazı duyurular var.
Eu percebo. Tu estavas bêbado. Eu admito-o, eu não soube quando parar.
Ne yapacağınızı biliyorum.
Sei o que vão fazer!
Gerçekten ne yapacağınızı biliyorum.
Sr. Brochant, se há homem que possa compreender o que se passa consigo, sou eu.
Ne yapacağını o yapmadan biliyorum.
Eu sei o que ele vai fazer, antes dele próprio saber.
Hayır, seyircilerin buna asla razı olmaz. Böyle bir kadın benden bunu istese ona yapacağım nasihati biliyorum. - Ne?
O seu público nunca a aceitará e sabe que conselho eu daria a tal mulher?
- Tamam, ne yapacağımı biliyorum. Babamın evine gidiyoruz, biraz nakit alıyoruz anlaşıyoruz, her şey düzeliyor, tamam mı?
Faço o seguinte : vamos a casa do meu pai buscar dinheiro e fica resolvido.
Ne yapacağını sen daha düşünmeden biliyorum.
Sei o que vai fazer, mesmo antes de pensar em fazê-lo.
Bana burasını her ne kadar, çekilmez hale getirmeye çalışsan da... Şunu bilki ; dışarıda bende senin hayatını çekilmez hale sokmak için ne yapacağımı biliyorum.
Por muito que tentes fazer-me sentir mal por cá, sei de muitas maneiras deliciosas de te criar ainda mais dificuldades.
Yazın ne yapacağımı biliyorum.
Já sei o que farei este verão.
Ne yapacağını ben biliyorum.
Eu sei o que vais fazer!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]