Nick traduction Portugais
14,056 traduction parallèle
- Nick, sence de muhteşem bir hatun değil mi?
Nick, ela é uma deusa ou quê?
- Evet, Nick?
Nick?
- Dürüstlüğün için sağ ol Nick.
Obrigada pela honestidade, Nick.
- Brian, bu son derece aptalca oyununuzu öğrenmek için hiç zamanım yok.
Brian, não tenho mesmo tempo para analisar este tão estúpido conceito. - Nick.
- Nick!
- Um dos...
Şarj ediyordum be.
- Nick. - Isso estava a carregar.
Önemi yok Nick.
Tudo bem, Nick.
- Kim lan bu lavuk?
Quem é este paspalho, Nick?
Nick, işini devam etmek istiyorsan kendine çeki düzen ver!
Tu e o teu trabalho existem para que isto não aconteça.
- İnanamıyorum Nick. Bu gerçekten oluyor mu?
Oh, meu Deus, Nick, isto está mesmo a acontecer?
Onu tıpkı dünkü gibi hazırlaman lazım. Aman tanrım Nick.
Preciso dela vestida e arranjada como ontem.
Bu çok çılgınca geliyor.
Nick, isto é mesmo de loucos.
- Nick, hepimizin içinde bir gey yatıyor.
Nick, há um homem gay em todos nós.
Nick. Bak şuraya.
Nick, olha.
- Maalesef Nick, üzgünüm.
Negativo. Lamento, Nick.
- Nick, onlar ekstaziydi.
Nick! Isso é ecstasy.
Uzatma Nick.
Demasiado cedo, Nick.
Güven bana Nick, seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Podes contar comigo, Nick. Não te irei desiludir.
- Nick, Nick, Nick. Hatırladım.
Nick, lembrei-me.
- Nick.
- Nick, estou a meio de um espetáculo.
- Nick, burada bir sorunumuz var.
Nick, acho que temos um problema.
Nick! Hadi, cevap ver.
Responde.
Nick, lobiyi kontrol edeceğim. - Brooke'u gördün mü?
Nick, vou ver na entrada.
Şanslısın ki sahnedekiler durumu kurtardı Nick.
Tens sorte do Nick Lachey ser rápido a improvisar.
Bak, bana söylemek istediğin bir şey var mı Nick?
Há algo que me queiras dizer, Nick?
Evet, Nick beni ekstazileri ve bende bu odada bebek bakıcımla mahsur kaldım.
O Nick drogou-me e agora estou presa com um baby-sitter.
Nick, taşınmak istediğim zaman 4.yılımızdaydık. Sahne korkun vardı.
Nick, queria morar contigo depois de quatro anos juntos. E tu ficaste com medo do palco.
- Nick sana söz veriyorum. Eğer kendini serbest bırakırsan çok daha mutlu olacaksın, tamam mı?
Nick, prometo-te que se te deixares ir não sairás magoado.
Nick, neredesin?
Nick, onde estás?
Senin yirmilik ne durumda?
Nick, onde estás.
Kahve arası için vakit yok, Nick?
Não é boa altura para ir tomar café.
Nick, Goldmeyer ateş püskürüyor.
Nick, o Sr. Goldmeyer está mesmo chateado.
Nick?
Nick?
Nick, Dave?
Nick, Dave?
Tıpkı diğer St. Nick basket sahası efsaneleri gibi.
Tal como as de todas as lendas do parque de St. Nick.
St. Nick'teki dükkanına bak.
Vê na loja em St. Nick.
Nick, bu ne sikim şey?
Nick, mas que raio?
Bu Nick.
Este é o Nick.
Nick'in yatağını hazırlıyorum.
Estamos a fazer a cama para o Nick.
Hemen geliyorum.
Eu vou já, Nick.
Nick Ditullio.
Nick DiTullio.
Nick Harley ve Tina Black dışında hepsi.
Excepto o Nick Harley e a Tina Black.
Nick teninin içine kıvrılıp mastürbasyon yapmak istiyorum.
Nick, só me quero entranhar em vocês e masturbar-me.
Nick, Midleton.
Nick, um uísque Midleton.
Nick, Lee'nin nerede olduğunu biliyor musun?
Nick, vês o Lee?
Nick!
Nick.
- Nick iyi misin?
- Nick, estás bem? - Nick, que raio foi aquilo?
- Senin derdin ne Nick?
Que se passa contigo, Nick?
- Selam Nick, n'aber?
Nicky. O que se passa?
Lanet olsun sana Nick.
Bolas, Nick!
Peki.
NICK'S CAFE REFEIÇÕES