Olacağı traduction Portugais
78,428 traduction parallèle
Olacağından emin değilim.
Nem tenho a certeza que haverá.
Yem biz olacağız.
Nós podíamos ser o isco.
Dinle, bir daha aileme yaklaşırsan ne olacağını açıkça belirttim sanıyordum.
Fui bem claro para não chegares perto da minha família.
- Evet, iyi olacağım.
- Vou ficar.
Ailemin bir hırsızı eve çağırmamdan memnun olacağını sanmam. Tamamen bir yanlış anlama var.
Não acho que meus pais gostassem que levasse a casa um ladrão de carros.
Her şey olacağına varır.
É o que é.
Hiç olmadığım kadar formda olacağım.
Vou ficar na melhor forma em toda a minha vida.
Babanın yanına gidince ne olacağını bilmiyorum ama ben hep onun iyi bir insan olduğuna inandım.
Eu não sei o que irá acontecer se fores ter com o teu pai... mas eu sempre acreditei que ele é um bom homem.
Mahcup bir kız olacağını düşünmezdim.
Não pensei que fôsseis uma rapariga tímida.
Burada güvende olacağını sanmıyorum.
Não sei se estaríeis em segurança aqui.
Başarılı olacağını düşündüğümüz çalışmalara yatırım yaparız.
Investimos em empreendimentos que nos pareçam ter maiores probabilidade de sucesso.
Yeni ve daha iyi bir dünya yaratmak istiyorsak tuzak ve katliamlarla başlamanın en doğru yol olacağını düşünmüyorum.
Se queremos criar um mundo novo e melhor, Não sei se engano e assassínio em massa são as melhores maneiras de começar.
Dünya kızların ne olacağına karar vermesine müsaade etmez.
O mundo simplesmente não deixa raparigas escolherem o que vão ser.
Çocukken büyüdüğüm zaman nasıl bir adam olacağımı düşünürdüm.
Quando era pequeno, pensava no tipo de homem que ia ser quando crescesse.
Üçüncüsü de sana kimin hedef olacağını seçme hakkı veriyor.
A terceira dá-lhe a opção de escolher quem vai ser o alvo. VÍRUS LATENTE VÍRUS ATIVADOR
Çok mutlu olacağız.
Vamos ser tão felizes.
Bu iş bittiğinde hepimiz mutlu olacağız sanırım.
Eu acho que ficaremos todos felizes quando isto acabar.
Tam bir macera olacağı kesin.
Bem, vai decididamente ser uma aventura.
Sana ve Holly'ye göz kulak olacağım.
Vou cuidar de ti e da Holly.
Orada olacağım.
Já vos encontro.
Bana ihtiyacın olursa burada olacağım.
- Estarei aqui, se precisares.
Korkarım onun istediği şeyi yapamam, onu başarısızlığa uğratacağım, kendim de başarısız olacağım.
Temo que não posso fazer o que ele me pede, que vou falhar com ele, falhar comigo mesma.
Bu etkinliğin ona ayrılmış kaynaklara.. değer olacağına inanıyorum.
Acredito que o evento valerá os investimentos nele.
Tanrı'ya şükür ölmüş olacağım.
Graças a Deus, vou estar morta.
İçeri girip büyük teleskoptan baktığımızda, Pencereden dışarı bakıyormuş gibi olacağız.
Quando olharmos através do telescópio grande será como se estivéssemos a olhar pela janela.
Yarın şahit olacağınız şeyler aklınıza sorular getirebilir...
O que testemunharem amanhã pode surgir perguntas...
O zaman, samimi olacağım.
Nesse caso, serei sincero.
Kaybettiklerimden sonra, Bana verdiği hayat için her zaman minnettar olacağım.
Depois de tudo que perdi, serei sempre grata pela vida que ele me deu.
Ama işlerin kimsenin denetiminde olmadığında, kötü şeylerin olacağını düşünmek berbat bir durum.
Mas é chato pensar que quando ninguém está no controlo, coisas más acontecem.
İşin olacağından emin değildim.
Não tinha a certeza se conseguiríamos.
Ama şimdi net olacağım.
Mas agora serei claro.
Kolay olacağını söylemedim.
- Eu não disse que seria fácil.
Her zaman tam burada olacağım, kalbinde.
Estou sempre aí mesmo, no teu coração.
Hemen arkanda olacağım.
Estarei mesmo atrás de ti.
İyi olacağım.
Ficarei bem.
- Yardımı olacağını düşünüyor musunuz?
- Acham que ajuda?
Orada olacağını düşünmedin.
Achavas que não estaria aqui?
O zaman ne olacağını biliyor musun?
Sabes o que é que acontecerá?
Bu şehrin, ulusun ve hatta gezegenin teslim olacağına söz veriyor musun?
Que a cidade, a nação e o planeta serão entregues?
Nereye gidersen gideyim senin sayende daha iyi olacağım.
Aonde quer que eu vá, serei uma pessoa melhor por tua causa.
Olabileceğime inandığın gibi biri olacağıma söz veriyorum.
Prometo que serei o homem... que pensaste que eu poderia ser.
Kim olacağınız, olduğunuz kişiyi tanımaktan geçer.
Transforma-te em quem és, aprendendo quem és.
Todd Krakow ya da buradaki senin dışında herhangi birinin sırf cebinde biraz parası var diye ideal bir lider olacağı düşüncesi gerçekten gülünç.
Mas a ideia de que Todd Krakow ou outro aqui que não tu é um grande líder só porque tem uns dólares no bolso é de rir!
Bir kere ilişkiye başladın mı devamının kolay olacağını düşünüyor insan.
Pensar que uma relação é possível neste meio...
Bunu bitirir bitirmez hazır olacağım.
Estarei pronta assim que acabares com isso.
Risk altında olan bir sürü şey var. Ben de bir gün bunların olacağını söylemiştim.
Eu disse que isso ia acontecer um dia.
Bıçağın telefondan daha yararlı olacağını biliyordum.
Sabia que uma faca era melhor do que um telemóvel.
Her kızın ailesi ile tanıştırmak için evine çağırmaktan memnun olacağı türden çocuklardır
Do tipo que qualquer miúda levaria a casa para conhecer os pais.
Çoğunlukla burada olacağız.
Bem, estaremos aqui, principalmente.
- Evet, orada olacağım.
Sim.
" Çanağınızın ne kadar bol olacağı da.
"Quanto mais partilhas, mais enches a tua taça."
olacağım 136
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41