English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ P ] / Patriot

Patriot traduction Portugais

131 traduction parallèle
Başkanlık Patriot'ların peşine düşüp bizim için asker göndererek... liberal imajına zarar vermek istemez..
O presidente não pode arriscar a sua imagem liberal... ao enviar-nos tropas para perseguir patriotas.
Ya Patriot Home, Arlington'da Chronic Care?
A Casa Patriota, os Cuidados Crónicos em Arlington?
Bennett, benim askerlerim Patriot füzesi gibidir.
Sr. Bennett, os meus soldados são patriotas.
"Patriot oku" mu?
"Seta Patriot"?
PATRlOT OKU
SETA PATRIOT
Sanki Boston Pop Orkestrası için değil de Patriot takımı için çalıyoruz.
Até parece que vamos tocar para os patriotas e não para os pais.
Bu bölgenin milletvekili olduğunuzda Patriat Hill'in inşaatına başlanmasını sağlayan izinlerin ve feragatnamelerin verilmesinde etkiniz oldu.
Como vereador deste distrito garantiu as licenças que permitiram que a Patriot Hill iniciasse a construção.
Patriot Hill'in adı hâlâ Dog Bottom'ken bu planlamacılar o semti çok ucuza satın aldı.
Quando a Patriot Hill ainda se chamava Dog Bottom, esses investidores compraram o terreno por tuta-e-meia.
Patriot füze sistemi, füze savunmasının işe yaradığının bir kanıtı.
O Patriot é a prova positiva que a defesa por mísseis funciona.
Sen Pawtucket Patriot'sın.
Tu és o Patriota Pawtucket.
Pawtucket Patriot biraları.Eğer alırsanız, ateşli kadınlar arka bahçenizde seks yapacaktır
Cerveja Pawtucket Patriot. Se a comprares, mulheres quentes irão fazer sexo no teu quintal.
Hâyâl etsenize! Pawtucket Patriot'ın fabrikası!
Imaginem ver a cervejaria Pawtucket Patriot brewery por dentro
- Patriot Lodge'a gitmem lazım.
- Tenho que ir até à Loja Patriota.
Aradığınız her şey tek yerde. Bizim mağazamız size her şeyi sunacaktır.
Pois temos um lugar para você, "Patriot Model Aeronautics".
Çünkü 2001 yılında yapılan yeni terörist anlaşmasına göre hiçbir yere gidemezsin.
Segundo o Patriot Act of 2001, tu não vais a lado nenhum.
Bu da Vatanseverlik Yasası'na göre siz iki pisliği düşman yandaşı yapıyor.
O que lança sobre vocês a suspeita de serem combatentes inimigo, ao abrigo do Patriot Act.
Pawtucket Patriot alacağım.
Serve-me uma cerveja.
Dot let him pull any Patriot Act voodoo.
Não os deixem usar o golpe do Acto Patriótico.
Yurtseverlik Kanunu.
O Patriot Act.
İlk Cruise saldırısının ve 117'lerin, rampaları ıskalaması durumunda sınır boyunca Güney Koreliler'in Patriot'ları var.
As peças de artilharia que não destruirmos no primeiro ataque serão destruídas pelas baterias Patriot sul-coreanas na fronteira.
Küçük Bayan Yıldız Işığı yarışmasına bile kaydettirdim.
Eu até preenchi o formulário para o Concurso da Little Miss Junior Patriot.
Aynı zamanda Küçük Bayan Yurtsever yarışmasını da düzenliyor.
Ela também dirige o Concurso Miss Junior Patriot. Quero dizer, ela tem de ser capaz de nos dar qualquer coisa, certo?
- Siz de Küçük Bayan Yurtsever Yarışmasına katıldınız mı?
Vocês estiveram no Concurso Junior Miss Patriot?
Düşündüğüm şey, Lillian'ı almaya gelen Patriot askeri için, tam burada, bugün bir "yarık" açılacak.
O que sei é que foi aberta uma fenda, aqui mesmo, hoje, pelo soldado que veio buscar a Lillian.
Patriot'ların neredeydi?
Onde estão os meus soldados?
O bir patriot askeri tanıyor... - - yani, onun tanımaktan daha fazlasını yapıyor, ne demek istediğimi anlıyorsanız, ve bu Patriot hapishanede ki görevinden yeni dönmüş... - -
Ela conhece um soldado... Bem, ela mais do que o conhece, se percebe o que eu quero dizer, e este soldado acabou de sair do turno dele na prisão...
ama önce, onu getiren patriot muhafızını bul.
Mas primeiro, encontre o guarda que o trouxe até cá.
Vatanseverlik Kanunu, Ulusal Güvenlik, Ordu Süreklilik Kanunu ve bunun gibi birçok kanunun tamamen sizin kişisel özgürlüklerinizi yok etmek ve yakında gelecek saldırıya karşı direncinizi kırmak için tasarlandı.
O "patriot act", "a Segurança Nacional", o acto de tribunal militar e outras leis, são completa e inteiramente criadas para destruir todas as liberdades e limitar todas as suas capacidades de reacção para o que aí vem.
Bu gecenin en trajik haberi programlanmayan iniş denemesi sırasında uzay mekiği Patriot'un patlamasıydı...
Notícias trágicas esta noite da explosão do vaivém espacial, Patriot, durante uma tentativa não planeada de aterragem...
Patriot uzay mekiğinin kazasının yıldönümünde önde gelen bilim adamları bugün küresel virüs salgınının ortadan kaldırılması için devam çalışmalar hakkında başkanı bilgilendirmek için Washington'da toplandı.
No aniversário do desastre do vaivém Patriot, os cientistas mais proeminentes reuniram-se hoje em Washington, para informar o presidente sobre os esforços continuados de erradicação da pandemia global.
Vatanseverlik Yasası.
Patriot Act.
Federal bir memuru uyarmak Vatanseverlik Anlaşması'na karşı gelmekle eşdeğer.
Avisar um agente federal constitui uma ameaça sob o Patriot Act.
Dolabındaki Patriot Girl mü?
Tinhas uma boneca Menina Patriota no teu cacifo?
Mary. O da bir Patriot Girl. Ama İngiliz.
A Mary também é uma Menina Patriota, só que é britânica.
Senin Patriot Girl'ünü kaçıracağım.
Vou raptar a tua Menina Patriota.
Ayda en az iki kez buraya gelip hüküm taslarsınız zaten.
Vocês aparecem por aqui pelo menos umas duas vezes por mês a servirem-se da lei do "Patriot Act".
Tamam, patriot askerinin vurduğu o adam, bebeğin babası mıydı?
Muito bem, aquele gajo que o guarda matou, era o pai do bebê?
Vatansever Mandıraları
- Leiteria Patriot.
Patriot'ları gönderir onları da toplatırım, ama önce, Gordon getirilsin.
Mas primeiro, faça com que o Gordon seja trazido até si.
Bende birkaç Patriot tarafından yakalandım, ama sanırım O, kaçmayı başardı
Eu fui capturado por alguns soldados, mas acho que ele escapou.
hemde hiç Patriot nöbetçisi olmadan?
Sem soldados?
- Bilmem O, gelen seslere bakılırsa... Şehir kapılarında ki tüm patriot ordusuyla savaşmak üzere bir intahar görevine gitti..
Não sei, ela foi enfrentar um exército inteiro de soldados, aos portões da cidade numa missão suicida, pelo som é o que parece.
Panodaki Vatansever Hareket'inin küçük yazılarını okumaya zamanınız olmamış olabilir ama para transferi işi yapan birinin Amerikan Hükümeti'nde kaydı olmalıdır.
Pelo que vejo, não teve tempo de ler o Patriot Act, mas qualquer pessoa que realiza negócios com transferência de dinheiro, deve registá-lo no Governo, coisa que você não fez.
Eğer, söylediklerimi yayınlarsan, Vatanseverlik yasasına karşı suç işlemiş sayılırız.
Porque se noticiar o que lhe vou dizer, poderemos ambos ser acusados de "Patriot Act."
Sözünü ettiğiniz şeyin, insanların vatandaşlık haklarını ellerinden almak, Yabancıları Gözetim Altına Alma Kanunu'nu gevşetmek, ve Terörle Mücadele Kanunu'nun kapsamını genişletmek olduğuna dair bazı korkular var. Buna ne diyeceksiniz?
Há quem receie que a intenção seja cercear as liberdades cívicas, dando carta-branca à espionagem e alargando o âmbito do Patriot Act.
Vatanseverlik yasası işlerini fazlasıyla kolaylaştırdı.
Tinham acabado de aprovar o Patriot Act.
Bir kez Patriot'san, her zaman Patriot'sundur.
Uma vez que és Patriota, serás sempre um Patriota.
Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kırsal alanlara stinger ve patriot müfrezelerini yerleştirdik.
Os centros da população são fornecidos com Stingers e baterias Patriot nas zonas rurais.
Efendim, Huntsville, New York'a doğru giden iki büyük meteor var. - Menzil dahilinde hiç patriot'umuz yok.
Senhor, nós temos 2 monstros a dirigirem-se para Huntsville, Nova Iorque, Senhor, e nenhuns mísseis Patriot por perto.
- Burası Patriotmodelaeronautics. Prescott Arkansas'dayız.
Esta é a Patriot Model Aeronautics.
- Küçük Bayan Yurtsever Yarışmasının ortasında.
A meio do Concurso da Little Miss Junior Patriot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]