English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ P ] / Pez

Pez traduction Portugais

100 traduction parallèle
" Taiko`nun barışını tehdit ediyorlar.
"que ameaçam a pez de Taiko."
Bu da şekerleme.
Olha, isto é Pez. Rebuçados.
Tam orada, işte, tıpkı o pez...
Ali! É mesmo igual ao filho da...
Pez şekerleri.
Comia pastilhas Pez.
Vişne aromalı Pez.
Pez com sabor a cereja.
Hazır çörek, şeker, gazoz falan.
Twinkies, ou Pez, ou cerveja sem álcool?
- Dinleyebiliriz. Pez için Howard Johnson'sda duracak mıyız?
Estamos a fazer baixar a média do quarteirão?
Ve şunu aklınızda tutun ilk Howard Johnson's The Pez'i babanız ısmarlıyor.
Pois o facto é que saiu, e engravidou todas as cadelas do bairro. Que absurdo, Peg!
- Bak plastik çatal var, Al. - Yeterince iyi.
E paramos nas Howard Johnson " s para comprar Pez?
Dikkatli ol, Al. Beni merak etme.
Na primeira Howard Johnson " s, os Pez são por minha conta.
Yani, tabii ki bir manyak bizi takip ediyor ama bu iyi insanlar ve Poppy'sin işlenmemiş güzelliği ne olacak?
Quem quer Pez? Deixa-nos em paz.
- PEZ?
- Uns Pez?
- Bu da ne, PEZ şeker kutusu mu?
- Que é isso? Um doseador PEZ?
Resitaldeydim ve Jerry bacağımın üstüne PEZ şeker kutusunu koydu ve birden gülmeye başladım.
Estava num recital e o Jerry pôs-me um doseador PEZ na perna e eu desatei a rir.
PEZ şeker kutusunu ne diye bacağının üstüne koydun ki?
Porque puseste o doseador PEZ nas pernas dela?
- Şeker?
- PEZ?
Jerry bacağıma PEZ şeker kutulardan koydu!
O Jerry pôs-me um doseador PEZ na perna!
Benim resitalim esnası, onun bacağına bir PEZ şeker kutusu mu koydun?
Puseste um doseador PEZ na perna dela, durante o meu recital?
Gitmek için kalkmıştı. Birden, kahve masasındaki PEZ şeker kutusunu farketti.
Quando se levanta, dá com o doseador PEZ em cima da mesinha.
PEZ şeker kutusu.
O doseador PEZ...
- Hadi canım. - Kimseye bir şey olmamış ama PEZ şeker kutusu arabanın her yerine dağılmış. ... şeker kutusu paramparça olmuş, neredeyse tanınmaz hale gelmiş.
Ninguém se magoa, mas o PEZ espalha-se pelo carro e o doseador fica totalmente destruído.
Ona PEZ şeker kutumu verdim.
Dei-lhe o meu doseador PEZ.
Ama PEZ'e bağımlı olmuş.
Está viciado em PEZ!
İlacımı gördün mü?
Viste o meu dispensador de Pez em algum lado?
- PEZ ister misin? - Tabii, teşekkürler.
- Queres uma pastilha?
- PEZ. - PEZ.
Pez.
Kütüphane kartın, çakın, Örümcek Adam saatin, PEZ kutun.
Cartão de biblioteca, canivete, relógio do Homem Aranha, rebuçados.
Om-nah-hoo-pez-nyeetz.
Om-nah-hoo-pez-nyeetz.
Bob, Bob, bu kadar yeter. Artık yuvana dön.
Bob, Bob, tiveste a tua vez, a Loja enterra-te em pez!
- Ben onun pez * v * ngiyim!
- Sou a chula dele.
Pez * v * nk medyum Eve.
Eve, a chula psíquica.
"Uçurtman uçabilir."
Eh Sr. Pez Gordo o papagaio já não presta agora
Özür dilerim, "Pez".
É pena, "Pez."
Ben, Pez.
Eu sou o Pez.
Artik oskar olmak nasil bir sey biliyorum.
Agora sei como um dispensador de Pez se sente.
Pez işeyebilsin diye durmak zorunda kaldık.
Tivemos que parar porque o Fez queria ir à casa de banho.
Bir Kit-Kat ve MM ile Pez ve Reeses Parçaları istiyorum.
Eu quero um Kit-Kat, MM's, Pez e Reeses Pieces.
Şunu diyebilir misin...
Consegues dizer... "Pez"?
Pez.
Pez.
Kirazlı Pez sever misiniz?
Vocês gostam de Pez de cereja?
Çalınmış pez isteyen?
Alguém quer Pez roubados?
Aman Tanrım, Pez.
Meu Deus! PEZ!
Pez'i unuttum.
Esqueci-me do PEZ.
Onu kapaklı bir çöp kutusu haline getiriyor.
Torna-o é um distribuidor de Pez.
Hey, Pez'i sever misin? Tabi ki.
Gostas de Pezitos?
Başkaları için hayatını feda etmeye hazır mısın Japon Balığı?
Estás disposto a sacrificar-te para que outros vivam, Pez?
Neden suni solunumu bıraktın Japon Balığı?
Paraste por alguma razão, Pez?
Ne diyorsun Japon Balığı?
O que estás a dizer, Pez?
Nefesini tutabildin diye etkilendiğimi mi sanıyorsun Japon Balığı?
Achas que me impressionas, Pez, porque sabes reter a respiração?
Kim pez istiyor?
Eu arranjo a vedação, sim? Não servirá de muito, Al.
Kirazlı Pez?
Sabem, Pez de cereja, a pequena guloseima?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]