Portekiz traduction Portugais
376 traduction parallèle
Üç yıl sonra Portekiz'de bir ırmakta buldum.
Três anos depois, apanhei-a num rio de Portugal.
Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
Arranjávamos vistos em Marselha para Portugal, e... e rumávamos a...
Dietrich birkaç gün sonra Portekiz'e uluslararasì casusluk iletisş im merkezi Lizbon'a vardì.
No espaço de poucos dias, Dietrich estava em Lisboa, Portugal, o centro de comunicações da espionagem internacional.
- Hayïr, Lizbon'dan, Portekiz.
- Não, de Lisboa, Portugal.
Tavanı Portekiz'den getirtmiş.
Ela mandou vir o tecto de Portugal.
- Onu sulandır. Portekiz şarabı aldım.
- Baptize-o como manda a lei.
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
Como as 1O montanhas mais altas, e apopulação de Portugal... quanto costuma chover naNovaZelândia...
Görüyor musun? Şurada Fransa, Portekiz ve İspanya var. Ta uzakta görünüyorlar.
Ali é a França, Portugal e Espanha, longe, tudo muito longe.
Bunu sen yap, Portekiz'li.
És tu, Portugal.
Portekiz'de.
Em Portugal.
Portekiz'e neden gitti?
E o que faz ela em Portugal?
Hiçbir Portekiz gemisi bize ateş açmaz.
Nenhum navio português dispararia sobre não.
Portekiz'in mali durumu Siyah Gemi'ye bağlı.
As finanças de Portugal dependem do Navio Negro.
Ve sonrasında Portekiz'li kaşifler Dünya'yı baştan başa dolaşmayı başardılar.
Logo uma expedição Portuguesa se Ihe sucedeu, ( 1519 - Fernão de Magalhães ) realizando a primeira circum-navegação do azul globo terrestre.
Diğerleri terhis edildi ya da Portekiz topraklarına gitti.
O resto debandou ou entrou em território português.
Portekiz bölgesi.
Território português.
Teşekkürler. Ama Portekiz Hükümeti yabancıların burada evlenmesini istemiyor.
Por alguma razão, o governo Português não quer que os estrangeiros se casem aqui.
Almanlar, Portekiz'i bir gecede alabilir.
Os Alemães podiam tomar Portugal de um dia para o outro.
Hepsi Portekizce'ye çevrildi, Portekiz makamlarınca onaylandı.
Tudo traduzido do Português, autenticado pelo Consul Português, os trabalhos.
Portekiz ateşesi, babamla tenis oynadı.
O adido naval Português jogou ténis com o meu pai.
Ben de, Portekiz, Alman büyükelçisi.
Eu sou o embaixador Alemão em Portugal.
Neden Portekiz belgelerini yok etmiyoruz, böylece her şey eskisi gibi olur.
Porque não rasgamos os documentos Portugueses, e deixamos tudo como era antes?
Bir keresinde, Portekiz'li bir bir kralın portresinin arkasında bir miktar mücevher bulmuş.
- Houve um caso, em que ele encontrou uma caixa de jóias atrás do retrato de um rei português.
Sherlock Holmes'un tüm çabasına rağmen... Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar.
Apesar dos esforços de Sherlock Holmes, os três assassinos conseguiram enganar a Polícia, e fugiram, a bordo de um navio, com destino a Portugal.
Bundan birkaç hafta sonra öğrendik ki Nora Crainer adındaki bu gemi Portekiz açıklarında tüm personeli ile birlikte batmış. Adelet bir şekilde yine tecelli etmişti.
Soubemos umas semanas depois que o navio, o Norah Creina, se afundou com toda a tripulação, ao largo da costa portuguesa, a uma légua do Porto.
İspanyol ve Portekiz krallarını kırdı... Çünkü fakirler için bir cennet, hükmedenler için nadiren memnun edicidir.
Os Reis de Portugal e de Espanha melindram-se porque o Paraíso dos pobres é raro agradar aos que governam.
Sayın Kardinal, misyonlara göre Papalık, İspanya ve Portekiz arasında siyasi bir çatışma bekliyor muyuz?
Eminência, quanto ás missões, não se espera qualquer divergência política entre o Papa, Portugal e Espanha?
Hayır, o topraklar İspanyollarındı ama şimdi Portekiz'e ait.
Não, esse território era espanhol. Agora é português.
Buna Madrid Antlaşması'yla karar verildi ve İspanya ile Portekiz tarafından imzalandı.
Decidido pelo Tratado de Madrid e acordado por Portugal e Espanha.
Sayın Kardinal, şelâlenin altında kalan bölgedeki ormanın eğer bölünmesi gerekiyorsa İspanya ve Portekiz tarafından paylaşılabilir.
Eminência, no fundo das cataratas, se a selva for dividida, sê-lo-á entre os espanhóis e os portugueses, como acordado.
Buna komşularımızın topraklarında, Portekiz'de izin veriliyor. Bence durum yanlış anlaşıIıyor.
No entanto, essa instituição é permitida nos territórios dos portugueses... e acho que é muito mal entendida.
Don Cabeza, misyon topraklarının Portekiz tarafından devralınmasını istiyor.
Porque quer ele que os portugueses dominem o território das missões?
Portekiz mahkemesi ateisttir ama sen ve ben Katoliğiz.
A Corte de Portugal é agnóstica, mas você e eu somos católicos,
Bence krala, Portekiz onlara hayatlarını devam ettirme garantisi verene kadar misyon topraklarının devredilmesini ertelemeyi önermeliyiz.
Sugiro que nós os dois aconselhemos o vosso rei a adiar a transferência, até termos garantias da sobrevivência da Missão.
Sizin Tanrı adına değil, Portekiz adına konuştuğunuzu düşünüyor.
Ele pensa que não está a falar em nome de Deus, mas dos portugueses.
- Portekiz kralıyla konuşun diyor. - Konuştum.
- Pergunta porque não fala com o rei de Portugal.
Eğer Cizvitler Portekiz'e karşı koyarsa Cizvit tarikatı Portekiz'den ihraç edilecek.
Se os jesuítas resistirem aos portugueses... a Companhia de Jesus será expulsa de Portugal.
Ve Portekiz'den sonra belki İspanya'dan, Fransa'dan, İtalya'dan da kim bilir?
E, depois de Portugal, a Espanha, a França, a Itália e quem sabe?
Baharatlar Portekiz, Algarve'den geliyor.
Especiarias do Algarve, em Portugal.
İspanya, Portekiz.
Espanha, Portugal.
İngiltere'ye Hong Kong, Portekiz'e Macao verildi ve... Rusya Hak Lung Gong'u işgal etti.
A Grã-Bretanha recebeu Hong Kong, Portugal recebeu Macau e a Rússia ocupou Hak Lung Gong.
- Senin için Portekiz'e gittim... - Evet, biliyorum.
- Fui a Portugal para te ajudar...
- Hiç Portekiz'e gitmemiştim.
- Nunca estive em Portugal.
Hiç Portekiz'e gitmedim.
Nunca estive em Portugal.
Ben Portekiz Havayollarındanım.
Voem comigo. A vossa linha aérea portuguesa.
500 aile üyemiz var, sadece Amerika'dan değil, Portekiz'den, İsrail'den, Japonya'dan, Avustralya'dan...
Temos 500 famílias membros, não só americanas, mas de Portugal, Israel, Japão, Austrália.
- Hiç. Tabi ki hiç özgür kılınmış insan görmedim.... ama Bangor ve Portekiz'dekilere baktığında... insan görüyorsun.
Claro que não conheço muito desses homens... mas os negros que conheci em Bangos, Portland...
Duydum ki Portekiz Kral'ı 50. yıl dönümünü kutlamak için tatil ilan etmiş.
O rei de Portugal declarou festa por seus 50 anos,
Portekiz.
- "Portugaise".
PORTEKİZ KIYISI 1938
COSTA PORTUGUESA
Para da ne ki? Portekiz'de şöyle bir deyiş var :
Que raio é o dinheiro?