English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Sen misin

Sen misin traduction Portugais

28,294 traduction parallèle
Öyleyse sen misin?
Então, és tu?
Casusu olan tek sen misin sanıyorsun?
Porquê? Pensa que é o único que tem espiões?
Michael, sen misin?
Michael, és tu?
- Eric sen misin?
És o Eric?
Kaptan, sen misin?
Capitão, és tu?
Bunu söyleyen sen misin?
Olha quem fala.
- O biri sen misin?
E esse alguém és tu?
Beni öldürmeye çalışan sen misin?
É o senhor que está a tentar matar-me?
- Sahibi sen misin?
Estás a brincar? Três pessoas aqui dentro ao mesmo tempo,
- Sen iyi misin?
- Estás bem?
Sen hâlâ evli misin?
Ainda estás casado?
Madem sen kurtuldun bana rehberlik edebilirsin. Bana yardım eder misin o zaman?
Podes ajudar-me, então?
- Sen ciddi misin?
- Como assim?
- Ciddi misin sen?
- Estás a falar a sério? - Fui escolhida.
Ciddi misin sen?
Estás a falar a sério?
- İyi misin sen?
- Estás bem?
Sen değiştirmek ister misin?
Queres usá-lo?
Sen halledebilir misin?
Consegues lidar com isto?
Sen de hayalperest misin Rebecca?
É uma sonhadora, Rebecca?
Sen iyi misin?
Estás bem?
Sen gazeteci misin infazcı mı?
És jornalista ou justiceiro?
Sen bizi hastaneye sokabileceğinden emin misin?
Tens a certeza que nos consegues colocar no hospital?
Biliyorum. Sen iyi misin?
A senhora está bem?
İyi misin sen?
O que foi? Está tudo bem.
- İyi misin sen?
Estás bem?
Brenda sen misin?
É a Brenda?
Kimseyi takımdan atamaz. Ciddi misin sen?
Ela não pode simplesmente expulsar alguém da equipa.
Sen uzman değil misin?
Espere. Não é um assistente?
Pembe kod olasılığı var. Sen ilgilenir misin?
Tenho um possível Código Rosa.
Evet, sen iyi misin?
Tu estás?
Brenda, sen iyi misin?
Brenda, estás bem?
- Sen de bu işin içinde misin? - Dalga mı geçiyorsun benimle?
- Está metida nisto?
Şu koridorda gördüğüm fıstık için fazla yaşlı değil misin sen?
Não estás a ficar um pouco velho para aquela brasa que vi no corredor?
Ciddi misin sen?
A sério?
- Sen değil misin?
- Não estás?
Sen iyi misin?
Tu estás bem?
Sen iyi misin?
- Estás bem?
Anne sen misin?
Mãe, és tu?
Ciddi misin sen?
- Estás a falar a sério?
- Blake, sen halleder misin?
- Blake, cuida disso. - Claro.
Vay canına! Sen iyi misin?
Está bem?
Kaptan, sen iyi misin?
Capitão, estás bem?
- Sen ciddi misin?
- A sério?
Sen kolejde misin?
Na universidade?
Bu gece ayrılırsak sen kendi işine bakabilir misin?
Se nos separarmos hoje, podemos ficar assim?
Sen iyi misin?
Que se passa? Estás bem?
- Ciddi misin sen?
- A sério?
İyi misin sen?
Estás bem?
- Yapabilir misin? - Sen at sadece.
- Consegues fazer isto?
Sen iyi misin? Çığlık attığını duydum.
Tu estás bem?
Hey, sen iyi misin?
Pareces...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]