English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Seni görmek

Seni görmek traduction Portugais

13,532 traduction parallèle
Seni görmek zorundaydım.
Eu tinha que te ver.
Camilla diye birisi gelmişti, seni görmek istiyormuş.
Tens uma pessoa chamada Camilla que está aqui para te ver.
Seni görmek isteyeceğini nasıl düşünüyorsun ki?
O que te faz pensar que ele vai querer ver-te?
Boyka, arena seni görmek isteyen hayranlarınla dolup taşıyor.
Boyka, a arena já está a rebentar de fãs que esperam para te ver.
Seni görmek güzel, Yuri.
É bom ver-te, Yuri.
Seni görmek her zaman güzel.
É sempre bom ver a tua cara.
Ruth, seni görmek isteyen bir bey var.
Ruth, está aqui um cavalheiro para te ver.
Gel, Bayan Jess seni görmek istiyor.
- Venha. - A Sra. Jess quer vê-la.
- Seni görmek çok güzel.
- É um prazer vê-la.
Seni görmek çok güzel.
É tão bom ver-te.
Seni görmek ne güzel.
Que bom vê-lo.
Seni görmek de güzel.
Igualmente.
Belki de oda seni görmek ister.
Talvez ela gostasse de ver a sala?
Seni görmek çok güzel, Esther Hala.
Claro que é bom vê-la, tia Esther.
Seni görmek güzel.
É bom vê-lo de novo.
- Seni görmek güzel, Tony.
- É bom ver-te, Tony.
Koç seni görmek istiyor.
O treinador quer falar contigo.
- Seni görmek çok güzel.
- Como estás? - Bom vê-lo, também.
- Jeremy bu. - Seni görmek güzel.
Este é o Jeremy que eu me lembre.
Seni özledim ve seni görmek istiyorum.
Tenho saudades tuas e quero ver-te.
Seni görmek de çok hoş.
Também é bom ver-te.
Seni görmek için hazır.
Ele está à sua espera.
Seni görmek güzel.
É sempre um prazer.
- Seni görmek çok güzel oğlum.
- É bom ver-te, filho.
Seni görmek de güzel.
Também gosto de te ver.
- Harika. Tamam, seni görmek güzeldi.
Foi bom ver-te.
- Dan, seni görmek güzel.
- Dan, que bom ver-te.
Seni görmek güzel.
Que bom ver-te.
Seni görmek istiyor.
Ele anda à sua procura.
Seni görmek için ne kadar uzaklardan geldiğimi biliyor musun ve seni gerçekten çok güzel bir yere götürmek istediğimi.
Vim de muito longe para te conhecer. E quero levar-te a um sítio muito bom.
Seni görmek güzeldi.
Foi bom ver-te.
Seni görmek güzeldi, gerçekten.
Bem, foi bom ver-te. A sério.
Seni görmek harika!
É um grande prazer vê-lo aqui.
Seni görmek...
Bom para...
Seni görmek istedim.
Queria vê-la.
- Seni sahnede görmek isterim.
- Gostava de te ver ao vivo.
Seni tekrar görmek güzel, yoldaş.
É bom ver-te de novo, camarada.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
E nunca mais a quero ver outra vez.
Bu sırada kendisi yoğun bakım servisindeymiş senin için bakıcı aile aramaya başlamışlar. Ama seni son bir kez görmek için getirmişler.
E quando ela estava na Unidade de Terapia Intensiva, eles começaram a procurar por pais adoptivos para ti, mas eles levaram-te para a veres pela última vez.
Seni de görmek güzel baba.
Que bom ver-te também, pai.
Boyka iki hafta içinde Budapeşte'deki turnuvada seni de görmek istiyoruz.
Boyka. Duas semanas. Queremos ver-te no torneio em Budapeste.
Seni tekrar görmek ne hoş.
É óptimo voltar a vê-la...
O gün seni televizyonda görmek... hayatımı değiştirdi.
Ver-te naquele dia na TV mudou a minha vida.
Seni tekrar görmek çok güzek! Oh, sizi de!
- Leonard, que bom rever-te.
Seni de tekrar görmek güzel.
Prazer em vê-lo também.
Seni yeniden görmek güzel.
É bom ver-te outra vez.
Eminim eşin ve kızın seni tekrar görmek ister.
A sua mulher e filha iriam querer voltar a vê-lo.
Seni burada görmek garip.
É esquisito ver-te aqui.
Seni evimde görmek büyük zevk.
É um prazer ter-te em minha casa.
Seni görmek çok güzel, iyi ki geldin.
Obrigado por apareceres!
Senden sadece bunu duymak istiyorum. Kızın seni bir daha görmek istemiyor.
- A tua filha não te quer voltar a ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]