English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Söyler misiniz

Söyler misiniz traduction Portugais

1,950 traduction parallèle
Şimdi bana 3 + 4'ün ne olduğunu söyler misiniz?
Agora, você pode me dizer quanto dá 3 + 4, por favor?
Acaba bakım bölümüne duşun kapısına da bakmalarını söyler misiniz?
- E poderiam pedir à Manutenção para dar uma vista de olhos à porta do chuveiro quando cá vierem?
Evet, ona kızının yine aradığını söyler misiniz?
Sim, podia dizer-Ihe que a filha dele voltou a ligar?
Buraya niye geldiğimi tekrar söyler misiniz?
Pode dizer-me por que estou aqui?
Affedersiniz memur bey. Buradan neler olduğunu söyler misiniz?
Desculpe, senhor agente, pode dizer-me o que se passa aqui?
Bize durumunuzu söyler misiniz?
Porque não nos dizem a vossa situação?
Şunu söyler misiniz, hiç geri dönen oldu mu?
Algum deles voltou?
Peki, eğer dönerse, ona... onu aradığımı ve ne zaman isterse... eve gelebileceğini söyler misiniz?
Se ele voltar, diga-lhe que estou à espera dele em casa e que ele pode ir para casa quando quiser?
Batı yakasından Çavuş Carver'ı aramasını söyler misiniz, lütfen?
Pode pedir para ligar ao sargento Carver da zona oeste, por favor?
Kilisenizin öğretilerini anladığınızı söyler misiniz?
- Sou. Segue os ensinamentos da sua Igreja?
Bayan Dennison, jüriye niye siz ve Terrence Rourke'un Chateau Otelde sevişmesini neden kaydettiğinizi söyler misiniz?
- Um breve intervalo? - Negado. Miss Dennison, podia dizer ao júri por que se filmou a si mesma e a Terrence Rourke a fazerem sexo no Hotel Chateau?
Biriniz bana söyler misiniz nedir o kağıt parçası?
Uma de vocês poderia por favor dizer-me o que o que é esse papel?
Sadece onu nerede bulabileceğimi söyler misiniz?
Pode apenas me dizer onde posso encontrá-la?
Söyler misiniz, takip ettiğiniz bu yıldız ne anlama geliyor?
Esta estrela, a que vocês seguiram, digam-me, o que significa?
Onu bulursanız annesinin vefat ettiğini söyler misiniz?
Se a encontrar, importa-se de lhe dizer que a mãe dela faleceu?
Cesedin tam yerini söyler misiniz?
Pode dizer-nos a localização exacta do cadáver?
Dr. Robbins, Stacy'nin nasıl öldüğünü bize söyler misiniz?
Dr. Robbins, pode explicar-nos como é que a Stacy morreu?
Ona kızının aradığını ve... onu çok sevdiğini söyler misiniz?
Por favor diga-lhe que a filha dele telefonou e que ela o ama muito.
Dr. Reid, dün neden bir selülit hastası için, başhekimi danışman olarak çağırdığınızı söyler misiniz?
Dra. Reid, importa-se de me explicar porque é que chamou o cirurgião chefe para consultar um paciente com celulite ontem?
Valiye Baltimore'a dönmek zorunda olduğumu söyler misiniz?
Pode dizer ao governador que tenho de regressar a Baltimore?
Neler olduğunu söyler misiniz?
Acha que pode contar-me o que se passa?
Bana neye ateş ettiğinizi söyler misiniz?
Querem me falar em que estão a atirar?
Ona söyler misiniz? .
Um forte aplauso!
Lütfen, bana ne olduğunu söyler misiniz?
- Por favor, conte-me o que se passa.
Ajan Slacks'e, bunu kendi içimizde halledeceğimizi söyler misiniz?
Por favor, diga ao agente Slacks que vamos tratar disto aqui mesmo?
Söyler misiniz bunlar nedir?
Diga-me... O que é isto?
Bekleyin, durun. Yalnızca şu resimlere bir bakıp, herhangi birini tanıyor musunuz söyler misiniz?
Podem dar uma olhada a estas fotos e ver se reconhecem alguém?
Dr. K, bu deliye bana söylediğinizi söyler misiniz?
Dr. K, poderia dizer a este lunático aquilo que me disse?
Uh, kim olduğunuzu tekrar söyler misiniz?
Desculpe. Quem é mesmo você?
Bir kocanın karısını aldattığını bilseniz, bunu karısına söyler misiniz?
Se soubessem que um marido foi infiel, contavam à mulher? Com certeza.
Bunun bu şekilde yürümeyeceğini Danielle'e söyler misiniz, biz..
Importava-se de dizer à Danielle que, isto não vai resultar...
Rahibe, koroya Cennette ilahisini söyleyeceğimizi söyler misiniz?
Irmã, diga ao Coro que vamos cantar "In Paradisum".
Lütfen ona bu ameliyatı olması gerektiğini söyler misiniz?
Pode dizer-lhe que ela tem de fazer a cirurgia?
Beni tam olarak neyle suçladığınızı söyler misiniz?
- Diz-me qual é o meu crime?
Karavanın nerede olduğunu söyler misiniz?
Pode dizer-me onde fica o atrelado?
Sanırım bu dersi almakla büyük bir hata yaptım. Bırakmak için ne yapmam gerektiğini söyler misiniz?
Acho que esta cadeira não é para mim, pode-me dizer o que preciso fazer para desistir?
Bay Mars, bize Bay Bitondo'nun dairesinde ne aradığınızı söyler misiniz?
O que estava à procura no apartamento do Sr. Batando?
Hangi gündeyiz, söyler misiniz?
Sabe me dizer que dia é hoje?
Lyla Garrity'nin uğradığını söyler misiniz, lütfen?
Dizes-lhe que a Lyla Garrity passou por cá?
Onu gördüğünüzde bunları söyler misiniz?
Podes dizer-lhe isso quando o vires?
İlan tahtasındaki şu lanet külot kimin, söyler misiniz?
Podem dizer-me de quem são as cuecas que estão no painel de informações?
Bana bir konuda en dürüst fikrinizi söyler misiniz? Cerrah olarak?
Dá-me a uma opinião honesta sobre algo, como um cirurgião?
Bana yardım etmelerini söyler misiniz?
Podes pedir-lhes para me ajudarem?
Verimlilik çok önemli bir kavram, ama söyler misiniz kafamdan atamadığım küçük birşey varsa nasıl verimli olabilirim?
Produtividade é importante, mas como posso ser produtivo, se tenho essa coisinha na minha cabeça, que não consigo tirar.
- Nereye gittiğini söyler misiniz?
- Alguém em diz o que aconteceu?
Şimdi bunun ne olduğunu söyler misiniz?
Sabe dizer-me o que é isto?
- Evet, ne vardı söyler misiniz?
Sim, qual é o significado disto?
- Sakıncası yoksa karınızın burada ne aradığını söyler misiniz, Bay...?
- Agora, importa-se de me dizer que raios está a sua mulher a fazer aqui em cima, Sr...?
Neler olduğunu söyler misiniz?
Pode dizer-me o que se está a passar?
İsminizi söyler misiniz?
Diga-me o seu nome.
Kameralar için bir kez daha söyler misiniz?
Pode dizê-lo mais uma vez, para a câmara?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]