English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Söyleyebilirsin

Söyleyebilirsin traduction Portugais

3,536 traduction parallèle
Ama açıkça söyleyeyim bu sefer bir şeyler hissedersen bana söyleyebilirsin.
Oh, mas só para ter a certeza, desta vez, se sentires alguma coisa, podes dizer-me.
Beni suçlu hissettirmeye çalışabilirsin ve yaptığımın kötü bir şey olduğunu söyleyebilirsin, ama değil. Benim için değil.
Tu podes tentar fazer-me sentir culpada... e dizer-me que o que fiz foi uma coisa má, mas não foi para mim.
Karına bunu söyleyebilirsin ama sana inanacağını zannetmiyorum.
Diga isso à sua esposa, mas duvido que ela acredite.
O zaman "hola" ve "gazpacho" gibi şeyler söyleyebilirsin.
Podíamos dizer coisas como "hola", "gaspacho".
Onlara zaten bir dinin olduğunu söyleyebilirsin Sally.
Podes dizer-lhes que tu já tens uma religião, Sally.
Acaba yeni kral ile ilgili olarak bana ne söyleyebilirsin?
Pergunto-me... o que pode dizer do novo rei?
Sen söyleyebilirsin.
Sim, podíamos.
Mark'a şaperon yemeğinde ondan hoşlandığını söyleyebilirsin.
Podes dizer ao Mark que gostas dele numa refeição durante o dia com companhia. Céus.
Sen de bilirsin... bir adamın giydiği şapkaya bakıp onunla ilgili birçok şey söyleyebilirsin.
Você sabe que pode... dizer muito sobre um homem só pelo chapéu que ele está usando.
Bana söyleyebilirsin.
Podes dizer-me.
Evet, bana söyleyebilirsin, ne arıyorsun?
Bem... Podes dizer-me do que andas à procura?
Bana söyleyeceğin her şeyi bu grubun içerisinde söyleyebilirsin.
Tudo o que me tens a dizer pode ser dito em frente ao grupo.
İstersen bana söyleyebilirsin ne de olsa sonsuza kadar arkadaşız.
Podes contar-me, se quiseres. Amigas para sempre, certo?
Ama birisinin gülümsemesi kibar mı yoksa kaba mı genelde söyleyebilirsin, değil mi?
Mas normalmente dá para ver se o sorriso de alguém é amável ou maldoso, não dá?
İstediğini söyleyebilirsin ama insanları baştan çıkarıp emirlerini uygulatıyor.
Pode chamar-lhe o que quiser, mas ele solicitou pessoas para o seu jogo.
Madem açık açık konuşuyoruz, bana Roman'ın annesiyle ilgili ne söyleyebilirsin?
Já que estamos a ser francos, o que me dizes da mãe do Roman?
Bana Ouroboros ile ilgili, yardımı dokunacak başka ne söyleyebilirsin?
Pode dizer-me mais alguma coisa sobre o Ouroboros? Qualquer coisa que nos ajude?
- Bana ne söyleyebilirsin?
- Sim. O que me podes dizer?
Bana meleklerle ilgili ne söyleyebilirsin?
O que me sabes dizer sobre anjos?
Kesinlikle. Burada her şeyi söyleyebilirsin.
Claro, podes falar o que quiseres aqui.
O zaman, neden şu anda bu pozisyondayız belki söyleyebilirsin.
Então talvez me possa dizer por que estamos nessa situação?
Füze test sonuçları hakkında ne söyleyebilirsin?
O que tem a dizer sobre o resultado do teste dos mísseis?
" Bunu nasıl söyleyebilirsin?
E eu disse, " Como posso dizer isso?
Bu adami dogradiginda kendini savundugunu söyleyebilirsin ya da cesedi saklayabiliriz.
Pode dizer-lhes que estava a defender-se quando estripou este homem ou podemos esconder o corpo.
Bu adamı doğradığında kendini savunduğunu söyleyebilirsin ya da cesedi saklayabiliriz.
Pode dizer-lhes que estava a defender-se quando estripou este homem ou podemos esconder o corpo.
Seni korkutursam belki yarın benim için güzel şeyler söyleyebilirsin.
Se te deixar com medo, talvez amanhã digas coisas boas a meu respeito.
Godfrey Enstitüsü'nün Biyomedikal Teknolojiler bölümünde yürütülen Ouroboros adlı deneyle ilgili ne söyleyebilirsin?
O que me podes dizer sobre a experiência que estão a fazer no Instituto Godfrey de Tecnologias Biológicas chamada Ouroboros?
Kendi tarafından baktığında söyle söyleyebilirsin ama benim et yemeklerimi tatmadın.
Eu consigo ver isso de olhar para si mas você não experimentou os meus pratos de carne. O meu isqueiro.
Ayrıca Henry buraya oturabilir bana fıkra anlatabilir veya şarkı falan söyleyebilirsin.
Henry, fica aí e conta-me uma piada ou canta-me uma cantiga...
Bize program hakkında ne söyleyebilirsin?
O que nos dirá sobre o programa?
Bize söyleyebilirsin.
Podes dizer-nos.
Onun, maç kazandıran basketi atan bir uzantım olduğunu söyleyebilirsin.
De certa forma, pode dizer-se que foi uma extensão de mim que marcou o cesto que venceu o jogo!
Sanırım küçük bir bakış açısı için buraya geldiğimi söyleyebilirsin ama açıklamam zor.
Acho que até se poderia dizer que vim para aqui por um pouco de visão, mas é difícil de explicar.
O zaman arkadaşlarına Rolling Stone'un sikini yalamaya en yakın şeyi yaptığını söyleyebilirsin.
Assim contas aos teus amigos que foi o mais perto que conseguiste de fazer um broche aos Rolling Stones.
Bana istediğin her şeyi söyleyebilirsin.
Podes dizer-me tudo.
İstediğini söyleyebilirsin. Dostum, gerçekten cesaretini toplamalısın.
Meu, tens mesmo que ganhar tomates.
Bana her şeyi söyleyebilirsin.
Podes dizer-me qualquer coisa.
* Söyleyebilirsin herkese *
E podes dizer a toda a gente
Isabelle'e benim kesinlikle katılacağımı söyleyebilirsin.... tasarımcı eli değmiş ve hediye olarak sende kalacak bir elbise istemiyorsun?
Podes dizer à Isabella que vou de certeza. Eu não, não contes comigo. Quer dizer que não queres usar um vestido de estilista com o qual podes ficar, como presente?
Bana söyleyebilirsin.
Podes contar-me.
Artık buradayım, onlara söyleyebilirsin.
Agora que já cá estou, podes contar-lhes.
Şayet gerçekse olacakları söyleyebilirsin değil mi?
Se isto é real, tu serás capaz de me dizer o que vai acontecer em seguida, não é?
Geçmişim hakkında bilgi paylaşmam o yüzden yüzüme söyleyebilirsin.
Não partilhei informação sobre o meu passado, para poderes atirar-me isso à cara!
Ne söyleyebilirsin bu adam hakkında?
O que me pode contar sobre ele?
Bu hayalet hırsız hakkında başka ne söyleyebilirsin?
Que mais nos pode dizer a respeito deste ladrão fantasma?
Ed ve Lance ile ilgili ne söyleyebilirsin?
O que nos podes dizer sobre o Ed e o Lance?
Söyleyebilirsin.
Sim, podes.
Bana söyleyebilirsin.
O que é?
Ölümünle ilgili ne söyleyebilirsin?
Desculpa.
Söyleyebilirsin.
Podes mandar cá para fora.
Hayır, ama onu bulursan, şunu söyleyebilirsin.
Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]