Süperstar traduction Portugais
172 traduction parallèle
ve tabi ki, kabul etmem gerekir ki benden çok daha iyi bir sihirbaz olan Irving,... gözlerimizin önünde bir süperstar'a.. dönüşmeye başlamak üzereydi.
E Irving que, devo admitir, é melhor mágico do que eu, tem ainda que se transformar, perante os nossos olhos num superstar.
Senin sırtını parçaladı demek, Süperstar'ın sırtını parçalayacak demek.
Parte-te a espinha. Ele vai partir a espinha da Superestrela.
Onlara annemin ruhanilik düşmanı, bir kadın olduğunu söyle, şimdi Süperstar Gece Kulübü'nde ve ben onun, bu gece tutuklanmasını istiyorum.
E conte-lhes tudo sobre de minha mãe. A inimiga da espiritualidade. Está no Superstar Nightclub, e quero que seja presa esta noite.
Bana işten bahsetme süperstar, ben de alın teri döküyorum.
Não me fale de trabalho, superstar. Trabalho pra viver.
Eski süperstar yeni şampiyonunu devirdi.
Sr. Jesus Cristo Superstar acabou de encontrar um novo campeão!
Süperstarın aşk hayatı nasıldır?
Como é a vida amorosa de uma vedeta?
- O halde Süperstar süitimizi istiyorsunuz.
- Portanto, a suite Superstar.
- Süperstar süiti.
- A suite Superstar.
Süperstar süiti.
A melhor é a Superstar Suite.
Evet, Süperstar süiti.
É isso mesmo, a Superstar Suite.
Bay Acavano, siz zaten Süperstar süitinde kalıyorsunuz.
Mr. Acavano. Já está na Superstar Suite.
- Süperstar geliyor.
- Deixem passar a super estrela.
Süperstar
Super estrela.
Bu ünlü süperstar mikrofon... sesinizi herhangi bir A.M radyodan duyulmasını sağlayacak.
A super estrela microfone celebridade... permite ouvir a tua voz através de qualquer rádio A.M.
Sırf süperstar çaylaksın diye çalışmayacağını mı sandın?
Achas que por seres estrela não tens de trabalhar?
Rick, birçok süperstar yenilgiyi kabul etmez. Ama yöneticiyseniz bundan ne zaman kurtulacağını düşünürsünüz.
Acontece a muitos super-astros, mas o empresário deve estar ansioso para saber quando isto mudará.
Ve bizim bir adaya 12 ila 18 ay izlemeden yaklaşmamız çok enderdir, ama geçen gece... Bir süperstarın doğuşuna tanıklık ettik.
E é raro nós apanharmos um candidato, até termos 12 ou 18 meses de audições, mas naquela noite, testemunhamos o nascimento duma super-estrela.
Senin bir süperstar olduğunu düşünüyorlar.
Acham que és uma estrela.
Burada Süperstar İsa Mesih'ten bir şey olmamasına şaşırdım.
Surpreende-me que não haja aqui nada saído de Jesus Cristo Superstar.
Annen, süperstar olabilirdi.
A sua mãe poderia ter sido uma superstar.
Süperstar olduğunuzu biliyorum ama, o faksı henüz göndermediniz mi?
Sei que é uma vedeta, mas já mandaste aquele fax?
Süperstar!
Que celebridade!
Kenef nasıldı, süperstar? Temiz miydi?
Como está a tampa, ó estrela?
Yeni süperstarımız...
A nossa nova super-estrela?
Rap'in süperstarı Benjamin'in cenaze töreninden canlı yayındayız.
Estamos em directo e exclusivo no funeral da super-estrela do rap, Benjamin.
Bakalım, Todd Süperstar bir avukat.
Bem, o Todd é agora um advogado de sucesso.
Ya binersin ya da süperstar ölür.
Entra ou a estrela morre.
Ve şimdi, büyük final için Süperstar Davud karşınızda ;
E agora, para o nosso grande final, a super estrela de David,
Artık süperstar mı oldun?
Agora és uma estrela?
Süperstar zannedilen sensin, biliyorum ama bir daha sakın benim müşterilerime bulaşma.
Eu sei que é suposto tu seres a estrela, mas não ataques os meus clientes.
Birisi Enron ` un süperstar olduğuydu. Diğeri ise yıkılmaya başladığı düşüncesiydi.
Um que a Enron era a empresa super-estrela e outro que tudo se desmoronava.
Burası büyük şehirden bayağı uzak, değil mi, süperstar?
Bem longe da cidade, hã, super-estrela?
En güzeli senin için, süperstar.
Só do melhor para ti, super-estrela.
Ayağa kalk, süperstar.
Levanta-te, super-estrela.
Maxx, rakiplerini dün eledi ama bugün süperstar Trip Murphy ile karşılaşıyor!
O Maxx dizimou ontem os seus concorrentes, mas agora tem de enfrentar a super-estrela Trip Murphy!
Başlayacak mısın süperstar?
Estou esperando, superstar. - Estou fazendo.
Muhtemelen gözde süperstarıyla ilgilendiğinden çok meşguldür.
Provavelmente está muito ocupado com a sua super-estrela de estimação.
Süperstar olmak nasıl bir duygu?
Que tal é ser uma super-estrela?
Ne diyorsun, süperstar?
Que me dizes, Estrela?
- Süperstar, onu yakaladık.
- Superstar, caçamo-lo.
"Süperstar" deyiverdi.
"Superstar."
"Süperstar Hazreti İsa dedin" dedi.
"O senhor disse : Jesus Cristo!"
Bense "Hayır, Süperstar Hazreti İsa falan demedim" dedim.
E eu digo : "Não, eu não disse isso".
Vinnie resmen bir süperstar, ülkenin bir numaralı filmi, tema parkı turu.
O Vinnie é oficialmente uma superestrela com o maior filme do país e uma diversão.
Süperstar mı bilmiyorum.
Não diria super estrela.
New York Times'ın eski süperstar eleştirmeni adamım Elvis Mitchell, 146 00 : 07 : 07,410 - - 00 : 07 : 09,393 Medellin'ın arkadasında beyinler için Magazin Dergisi röportajları yapmaya şehre gelmiş ve sende E.
O meu amigo Elvis Mitchell, antigo crítico de estrelas, no New York Times, está a fazer uma peça para a "Interview", sobre os cérebros por trás do "Medellin"... e sobre ti também, E.
Sarhoş bir kostümcü senin gibi bir süperstarı nasıl tanıyabilir?
O guarda roupa, bêbado não reconhece uma estrela como você?
- Süperstar...
Dá aqui.
- Oldu mu, süperstar?
Está bom, super-estrela?
Ben "Ne?" dermiş gibi bakarken, kadın "Süperstar Hazreti İsa" dedi.
E eu digo : "O quê?" E ela responde :
Süperstar? !
Grande estrela.