Ucakla traduction Portugais
1,477 traduction parallèle
Uçakla mı?
Voar?
Moskova'dan buraya uçakla gelmek bile oldukça uzun sürdü.
O voo de Moscovo foi cansativo.
Bir uçakla savaşmak için... tekniklerimiz var.
Temos as nossas técnicas. Sabemos como fazer, quando aparecer um avião desses...
Teyit edilemeyen bilgilere göre Sloane bize ihanet ettikten sonra Grozny'den uçakla kaçtı. Ama bu 20 saat önceydi.
Existem relatórios que sugerem que pouco depois de nos trair em Kamarchev, o Sloane embarcou num avião no aeroporto de Grozny, mas isto foi há 20 horas.
Bu gece bir uçakla gödeecekler.
Vão manda-la de avião esta noite.
Katil uçakla buraya gelmiş.
O nosso assassino voou para aqui.
Alondra, son 48 saat içinde kaç erkek New York'tan uçakla gelip araba kiralamış?
Melandra. Nas últimas 24 horas, quantos homens viajaram aqui para Nova Iorque e alugaram um carro?
Uçakla Miami'ye gittin ve yanlış aileyi katlettin.
Voou para Miami, e mataste a família errada.
Ne yaptınız çocuklar, buraya ilk uçakla mı geldiniz?
O que é que fariam, apanhariam o primeiro avião daqui?
Uçakla buraya getiririz.
Nós encontramo-lo.
ATF denetimcinizi ve eşinizi uçakla Los Angeles'tan getiriyoruz.
Gosto. Estamos a trazer o teu supervisor da ATF e a tua mulher de LA.
Büyükanne buraya uçakla geleceğini arayıp söylemişti. Bu çok güzel.
A avó ligou-me a dizer que vinha para cá.
Çok hafif uçakla uçmuyorsan Smokey Sam sana zarar veremez.
Se não for um ultraleve, o smokey sam não o atinge.
İlk uçakla geleceğim...
Ok, eu vou voltar. Vou apanhar o próximo voo...
İki uçakla gideceğiz.
- Pois é. - Dois aviões.
Bana bu küçük kan hücresi kokteylinin kaynağını söylemeni öneririm....... yoksa INS'in seni bir sonraki uçakla pencere kenarında Pyongyang'a göndermesini sağlarım.
Sugiro que me digas a origem do teu cocktail sanguíneo, ou certificar-me-ei de que terás um lugar à janela no próximo voo para Pyongyang.
İlk uçakla geliyorum.
Vou apanhar o próximo avião.
Uçakla Nijerya'ya geçti. Şu anda Amerikan birliklerini düzeni sağlaması için yardıma çağırıyor.
Conseguiu voar para a Nigeria, agora, chama as tropas americanas para ajudarem a restaurar a ordem.
Cancun'da bir hafta geçirdik, her gün harika seks yaptık, uçakla Los Angeles'a döndük ertesi gün arayacağını söyledin. Ne kadar oldu?
Passámos uma semana em Cancun, a fazer sexo todos os dias voltámos para L.A., disseste que me ligavas no dia seguinte, e passaram...
Bir sonraki uçakla gideceğim.
Apanho um voo mais tarde.
Bu Derwatt'ın yazdığı ve tabloyu teyit eden mektup, bunu Murchison'a ver suratında tebessümle ilk uçakla evine dönecek.
Está aqui uma carta do Derwatt a autenticar o quadro. Dá-a ao Murchison e ele vai para casa feliz e contente.
Yarın sabah ilk uçakla buradan gidiyorsun.
Vai no próximo vôo, de manhã cedo.
- Bu öğlen dökümanları istiyorum. - Onu ilk uçakla buradan gönderin.
- Metam-no no próximo avião.
Pinkerton, Carnby 185 sefer sayılı uçakla buraya geliyor.
Pinkerton, Carnby estará chegando no vôo 185 e ele está com o artefato.
İlk uçakla dönerim söz. Eve çabuk dön.
Volte logo.
Kahrolası programdan sonra, sizi Miami'den uçakla aldıracağım. Ve yorgun bir halde basın toplantısı yapacaksınız. Böylece herkes, ne kadar kahraman olduğunuzu görecek.
Depois da maldita maratona, vocês vêm de avião de Miami dão uma conferência de imprensa, completamente exaustos para as pessoas verem como vocês são uns heróis.
İlk uçakla gitmek zorunda kaldım.
Tive de apanhar o primeiro avião.
Bugün bir uçakla buradan git.
Apanha um avião e desaparece daqui.
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler.
Os passageiros que chegaram no voo 758 de Denver podem recolher a bagagem na plataforma 2.
Neden Loki'ye kadar tüm yolu uçakla gidiyorsun?
Para quê ir até Loki?
hangi uçakla geliyorlarmış? - 714, sayılı via Delhi uçağı ile 3 saat geçikmiş.
Em que avião vão eles chegar?
uçakla gelmeseler niye gelelim hava alanına... biz hava alanındayız diye mi onlar uçakla geliyorlar.
- Estamos num aeroporto, não estamos? Então... eles vão chegar de avião! Mas nos viemos para aqui de carro.
otobüsle mi geliyorlar ama burası havaalanı uçakla gelmeleri lazım değil mi?
Carro a energia solar?
biz yarın hindistana uçakla dönüyoruz havaalanından bizi bir taksi ile alsınlar.
Nós vamos voltar para a Índia depois de amanhã, vamos de avião. Depois de aterrarmos, apanhamos um táxi para casa.
Fakat daha ziyade uçakla meşguldüler.
Mas eles estavam muito ocupados com o avião.
Bu yüzden sabah erkenden uçakla dönmeyi düşündüm. İşime döneyim. Gelecek haftaki ameliyatımdan önce bu yolculukta harcadığım paranın bir kısmını telafi edeyim.
Então eu pensei em voar de volta amanhã, bem cedo, voltar ao trabalho, para recuperar algum do dinheiro que gastei nesta viagem antes da minha operação, para a semana.
Araplar, özel bir kiralık uçakla Zagreb'e uçurulacaklar. Bak.
Os árabes irão de avião particular para Zagreb.
Biliyorsunuz devir değişti, artık beygir sırtında değil uçakla gidiyoruz.
Os tempos mudam. Agora andamos de avião em vez de andarmos a cavalo.
Aşk, stadyumlar üstünde uçakla yazılar yazmaktır.
O amor são aviões com cartazes nos estádios.
Kuyruk dümeni olmayan bir uçakla uçmak gibi bir şey.
É como voar num avião sem piloto.
- Uçakla geldim.
- Não.
Uçakla on saat.
Dez horas de avião.
Ayrıca insanlar Amerika'dan uçakla geliyorlar.
E da América vem-se de avião.
Ve uçakla evine dönerken o aptal gençlik... filmini izlemek yerine de bunu düşüneceksin.
Vais ficar a pensar quando estiveres no avião a ir para casa, quando estiveres a ver aquele filme da treta.
Dolayısıyla... ben de bavulumu toplarım ve... ilk uçakla Londra'ya, Jeffrey'e dönerim.
Portanto... eu faço as malas... e apanho o primeiro avião de volta a Londres, para o Jeffrey.
Ertesi Güne Uçakla
Entrega Dia Seguinte
Paris'ten, Nice'e uçakla gittim.
Apanhei um avião de Paris para Nice.
İki uçakla Clara son zamanlarda?
Vocês têm voado com a Clara?
Eskort pilotlar radara yakalanmayan uçakla görsel temas sağlayıp, harekete geçmek ve uçağı düşürmek için Air Force One'ı izliyor.
Um piloto da escolta viu o caça Stealth usado para cometer o acto. O piloto encetou o combate e abateu o Stealth.
50'lerde bir biraderin uçakla uçmasına izin vermeleri için ne yapması gerekiyordu, ha?
O que é que um mano tinha de fazer nos anos 50 para poder pilotar um avião?
Duraklarda ben uçakla ilgilenirim.
Escute, boxes, estou a fazer manutenção do avião.