Uyur traduction Portugais
525 traduction parallèle
Bir ay uyur artık.
Ele vai dormir por um mês.
İyi bir uyku uyur, sabah aşağı inip, onlara gemi enkazı..
Vamos ter uma boa noite de sono Descemos de manhã...
Evet, hep böyle uyur.
Sim, ele dorme sempre assim.
Değirmende uyur vaziyette bulduğun berduşu hatırlıyor musun?
Lembra-se daquele mendigo que dormia no moinho? Sim.
Figaro uyur...
Figaro adormece...
Harika. Artık saatlerce uyur.
Esplêndido, agora dormirá umas horas.
Hasta her zaman yatakta yatar, doktor kanepede uyur...
O paciente dorme sempre na cama, o médico ocupa o sofá.
- Biraz uyur musun?
Dorme.
O benimle birlikte uyur.
Ele dorme comigo.
Ne zaman yer, ne zaman uyur?
Quando é que ele come ou dorme?
Uyur gezere bağırmazsın.
Não se grita com um sonâmbulo.
Evet. Yok olmuş kariyerin peşinden, hala uyur gezer gibi koşuyordu. Bir konu hakkında çılgındı :
Ela continuava a viver à sombra das glórias passadas, completamente obcecada no que se referia ao seu "eu" do celulóide, a grande Norma Desmond.
- Hayır, her zaman uyur.
- Não, passa o tempo a dormir.
Bayan, Tanrı yardımcımız olsun, İrlanda fakir bir ülke olabilir ama burada evli erkekler yatakta uyur, tulumda değil. Ve kendi iyiliğin için şu kadarını söyleyeceğim...
Mulher, a Irlanda pode ser um país pobre, Deus nos acuda, mas um homem casado dorme numa cama, não num saco e para seu próprio bem...
O her yerde rahat uyur.
Ela dorme bem em qualquer lado.
Daha uyumadı, ama birazdan uyur.
Não, mas em breve.
Çeyrek bir Çeroki, eski bir Komançi hilesini nereden bilsin? Onlar geceleri en iyi atlarını yanı başlarına bağlayarak uyur.
Que sabe um Cherokee de segunda sobre o truque do Comanche... dormir com o seu pónei amarrado a seu lado?
- 1, 2 arası uyur.
- Ele dorme a sesta da uma às duas.
Burada 1-2 arası herkes uyur.
Aqui no Sul toda a gente dorme a sesta da uma às duas.
Easingstoke'ta, herkes saatlerce uyur.
"Em Easingstoke, toda a gente já está a dormir há horas."
- Hatta şapkası başında uyur.
- Até dorme de chapéu.
Şimdi uyur.
Agora irá dormir.
İsrailoğullarını koruyan ne gaflete düşer, ne de uyur.
Aquele que o tem não cochilará.
İsrailoğullarını koruyan ne gaflete düşer, ne de uyur. Tanrı senin koruyucundur. Tanrı, sağ kolunun üzerindeki gölgedir.
Aquele que tem Israel não cochila nem adormece.
Bir çocuğun vücudu her saat uyur.
Um criança cresce a cada hora.
Hayatlarında ilk kez, bütün çocuklarımızı uyur halde görüyorum.
Pela primeira vez na vida, as crianças parecem estar a dormir.
Kuzeyde, çok uzaklarda, o mağarada genç bir tanrı uyur.
Muito longe, para Norte, dorme um jovem deus nessa caverna.
Bu saatlerde herkes uyur.
Todos domem...
Buna hiç gerek yoktu. Kocam kütük gibi uyur.
Nem precisava, quando ele dorme, nada o acorda.
- Hemen de uyur.
- E logo adormece.
Ve sen farkına bile varmadan uyur gidersin.
E antes que consiga perceber, já estará a dormir.
Uslu olur ve sözümden çıkmazsan, doğru düzgün bir yatak odasında uyur... bol bol yemek yersin ve çikolata alacak ve taksiyle gezecek kadar paran olur.
Se te portares bem e fores bem mandada, dormirás num quarto confortável... terás imensa comida, dinheiro para comprar chocolates e para andar de táxi.
Geçen hafta bana uyur gezer örümcek dedin.
A semana passada chamaste-me aranha sonolenta.
Hayır, arabam dışarıda uyur.
- Não, eu deixo o carro cá fora.
Adamların üçü gemiye uyur vaziyette bindirildiler, daha doğrusu, uzun süreli uyutuldular :
Três dos cinco homens foram postos a bordo a dormir, ou, para ser mais preciso, num estado de hibernação.
- Evet. Mathmos'un üzerinde bulunan bir odada yalnız uyur. Bu oda bir enerji duvarıyla kaplıdır ve anahtarı da çok gizlidir.
Ela dorme sozinha numa sala sobre o "mathmos", rodeada por uma parede de energia impenetrável, de que só ela tem a chave secreta.
Uyur gezer olduğumu sandım.
Julguei que era uma crise de sonambulismo.
Hep iştedir ve sonra da tahıl ambarında uyur.
Ele nunca vem a New York. Trabalha todo o dia na minha loja.
Tahıl ambarında uyur.
Tenho dôr de cabeça. Não pode ser o mesmo homem.
- Ailesi uyur, uyumaz.
- Logo que a família adormeça.
Norveç Mavisi sırtüstü uyur.
O Azul Norueguês prefere estar deitado de costas.
Hangi hayvan kadife paspasın üzerinde uyur?
Quais os gatinhos que dormem em camas de autocratas
Şerif yardımcıları ofiste uyur!
O delegado dorme no escritório.
# Geceleri uyur Gündüzleri çalışırım #
Durmo toda a noite e trabalho todo o dia
# Geceleri uyur Gündüzleri çalışır #
Ele dorme toda a noite e trabalha todo o dia
Birazdan uyur. - Çok iyi.
Óptimo.
Onların yardımıyla, eskisi gibi soframıza et çıkarır geceleri rahat uyur, bıçakları şölenlerimizden uzak tutarız.
Para, com a ajuda deles, podermos ter carne de novo na mesa dormir á noite, e livrar banquetes de facas ensanguentadas.
Sabahları böyle uyur. Uyanıncaya kadar sert bir şekilde sarsman lazım.
Às vezes para o coração, mas depois volta a pulsar.
Yarına kadar uyur.
Deve dormir até amanhã.
- Üçü benimle uyur.
- Três deles dormem comigo.
Yemekten sonra genellikle uyur.
Fique quieto, Rudy!