Uçuyorum traduction Portugais
535 traduction parallèle
Bu gece uçuyorum efendim.
Eu voarei de volta essa noite, senhor.
450 metrede doğuya uçuyorum.
Voo a 460 metros para leste.
- Hala uçuyorum.
- Ainda voo.
İki aydır körlemesine uçuyorum.
Há dois meses que voo às cegas.
Duyduguma göre sizin için uçuyorum beyler.
Sei que vou pilotar para os senhores.
- Hala uçuyorum, sizin sayenizde degil.
Como vai? - Ainda piloto, não graças a si.
Bende uçuyorum, ama bu konuda sïkïcï degilim.
Sabem, também voo, mas não sou tão obcecada com isso.
Ama sormanız gerekirse eğer Mutluluktan uçuyorum
Mas para quem perguntar Porque estou a pairar
- Yarın evime uçuyorum.
- Volto para casa amanhã.
Kara üzerinde uçuyorum.
Estou no ar.
- Uçuyorum. Senin bahçeden gelmeni beklemiyordum.
- Porque vieste pelo jardim?
Bir saat içinde Londra'ya uçuyorum.
Vou para Londres agora.
Bakın, göstereyim. Olmaz, ben Richmond'a uçuyorum.
Não posso, vou para Richmond.
Havalara uçuyorum be.
Estou eufórico!
Benden ne istiyorsun? Ne kadar zamandır uçuyorum ki?
- O que esperavas?
Mutluluktan uçuyorum!
Estou louca de alegria.
Ama bilmeni isterim ki uzun zamandır uçuyorum ve bundan daha iyi kıyafetlerim oldu.
Quero que saiba que voei muito tempo... e não para linhas más como esta.
3000 km'den uçuyorum. Güneybatıdan Cape Titan'a doğru. Okuyor musunuz?
Estou a 10 mil pés de altitude e estou a chegar ao Cabo Titan por sudoeste.
Çabucak kaçıyor, uçuyorum
Flutuo nos Meus sonhos
Uçuyorum!
Aí vou eu!
Uçuyorum!
Estou a voar!
Arkhip, uçuyorum!
Arkhip! Estou a voar!
11'de Paris'e uçuyorum. Fazla kala...
Vou apanhar um avião para Paris às 11, por isso, não posso...
Bu akşam New York'a yarın da İsviçre'ye uçuyorum.
Esta noite parto para Nova lorque e amanhã à noite para a Suíça.
Hemen uçuyorum!
Vou já a correr!
Uçuyorum.
Eh, Estou a voar.
Uçuyorum.
Vou já a correr... a voar!
Ayağa kalkıyorum, ve size doğru uçuyorum.
E eu levantava-me e caminhava na sua direcção.
Uçuyorum.
Estou a voar.
- Uçuyorum!
- Estou a voar!
Hayır, Jane. Ben sadece çöl üzerinde uçuyorum. Tatiller için kullanacağımız evimize bakmak için.
Estou a sobrevoar o deserto para encontrar a nossa nova casa.
Nereye uçuyorum?
E onde vôo?
Tobruk'a uçuyorum, ve siz de benimle gelip bu tarafın işine el atıyorsunuz.
Eu vou de avião para Tobruk e você vem comigo e vê as coisas do seu lado.
Uçuyorum.
Sinto-me a flutuar.
Havalarda uçuyorum
Que gostoso
Havalarda uçuyorum çünkü 16'sındasın sen.
Tão feliz por ter 1 6 anos.
Yarın Pittsburgh'a uçuyorum.
Parto amanhã para Pittsburgh.
Biraz alçaktan uçuyorum.
Um voo rasante.
Mutluluktan uçuyorum
Estou mais feliz do que dá para imaginar
Hafta sonları ona uçuyorum.
O mesmo.As vezes eu viajo para visitar ele.
Sana doğru uçuyorum.
Na tua direcção.
Öyle atandığım için onunla uçuyorum. Kazandığı için onunla oynuyorum.
Voo com ele porque sou designado, jogo com ele porque ele ganha.
Havalarda uçuyorum
Que desdenhas
Adeta boşlukta uçuyorum
Flutuando Flipando Voando
Uçuyorum! Yaşasın!
Estou a voar!
Ben de uçuyorum.
Estou pilotando a nave.
- Küçük bir roketle uçuyorum.
- A voar às cegas num ciclo-foguetão.
Ee, çok dans etmenin yanı sıra, National Havayollarında uçuyorum.
Bem, para além de dançar muito, voo com a National Airlines.
Bu benim son şansım. Bu öğleden sonra Paris'e uçuyorum.
É a minha última hipótese.
- Bu gece Cenevre'ye uçuyorum.
Parto para Genebra esta noite.
Uçuyorum!
Estou voando!