Vampiro traduction Portugais
3,609 traduction parallèle
Haçı öp delikanlı vampir!
Beija a cruz, vampiro!
- Vampir misin?
- Um vampiro!
Tabii ki vampir değilim!
Claro que não sou um vampiro!
Geleneksel mitolojiye göre, bir vampiri güneş doğmadan öldürürsen, vampirin o gece ısırdığı kişi tekrar insan olur.
Segundo a mitologia tradicional, se se matar um vampiro antes de o sol nascer, quem ele tiver mordido nessa noite voltará à forma humana.
Polis, cesetlerin boyunlarında delik izleri bulurmuş. Vampir gibi.
A polícia encontrava os corpos com marcas de agulha no pescoço, como um vampiro.
Ama şu an ikisi de çürümüş vampir eti içermiyor o yüzden biraz endişeliyim.
Nenhum dos dois inclui presentemente carne de vampiro em decomposição, por isso estou um pouco preocupado.
Aslında ben sadece Jeremy'nin hiç vampir öldürmemiş olması yüzünden şaşkınım.
Na verdade, só estou perplexo com o porquê de o Jeremy não ter matado nenhum vampiro.
Hanover vampiri Fritz Haarmann, boğazlarından ısırarak birçok kişiyi öldürmüştü.
Fritz Haarmann, o vampiro de Hanover, matou várias das suas vítimas com dentadas nos pescoços.
Gündüz gezen vampir!
Olha um vampiro à luz do dia.
Küçük vampir haklı.
Ela tem razão mini-vampiro.
Peşinde bir vampir var ve şimdi bir yerin mi kanıyor?
Estás a ser caçado por um vampiro e agora estás a sangrar?
Eğer bir köken vampir öldürürsen onun soyundan gelen tüm vampirler beraberinde ölür.
Se matares um vampiro original, toda a sua linhagem morrerá com ele.
Sana verdigi vampir kaniydi.
Ele injectou-te com sangue de vampiro.
En son bankamatik kamerasinda görülen vampir bu otele giris yapti.
O vampiro foi visto a última vez numa camera do multibanco a dar entrada neste hotel.
Vampiri.
De um vampiro.
Krissy'nin babasini öldüren vampiri.
O vampiro que matou o pai da Krissy.
Garip, belki vampir yalan söylemiyordu.
Estranho. Talvez aquele vampiro não estivesse a mentir.
Öldürdügümüz vampir ile birlikte çalistigini düsünüyoruz.
Pensamos que ele trabalhava com o vampiro que matamos.
Dün gece öldürdügümüz vampir.
O vampiro que matamos na noite passada?
Neden bir vampirle çalistigin gibi mi?
Do tipo de estares a trabalhar com um vampiro?
Bu vampiri taniyor musun Victor?
Conheces este vampiro, Victor?
Ben yeni bir vampirim ve bazı karmaşık durumlar var.
Sou um vampiro novo e têm havido algumas complicações.
Yapamayacağını biliyorum çünkü vampirler hançeri kullanamazlar ama Matt yapabilir.
Sendo vampiro, não podes usar uma adaga, mas o Matt pode.
Bence bunun, belirli bir sarışın vampirle alakası var.
Acho que isto tem a ver com uma certa mulher vampiro loura.
Yoksa sen de şu yazar vampirlerinden biri misin?
Ou és um vampiro sem defeitos?
Muhtemelen dünyadaki en yaşlı vampir.
Provavelmente ele é o vampiro mais antigo que anda por aí.
Küçük barının soyulduğu ve korktuğun için çok özür dilerim ama Eric'le ben vampir bir tanrıyı öldürmek gibi ufak bir meseleyi halletmeliyiz.
Eu sinto mesmo muito que o teu barzinho tenha sido roubado e que estejas assustada, mas o Eric e eu temos que lidar com o pequeno assunto de matarmos um deus vampiro.
Vampirin teki saldırdı.
Um vampiro atacou-me.
Sana saldıran vampiri görebildin mi?
Conseguiste ver o vampiro que te atacou?
Vampirin teki iki çocuğu kaçırmış ve onları iki ufak vampire dönüştürmüş.
Um vampiro raptou duas crianças... e transformou-as em dois pequenos vampiros.
Vampiri içerden kızartırlar. Bu sadece buz dağının görünen kısmı.
Elas vão fritar um vampiro, a partir de dentro, e isso é apenas a ponta do icebergue.
Warlow binlerce yıldır bizim ailemizi takıntı haline getirmiş bir vampir.
O Warlow é um vampiro que tem estado obcecado com a nossa familia durante milhares de anos.
Işığımızı, serbest kaldığında süpernovaya dönüşüp temas eden her vampiri öldürecek bir enerji topuna yönlendirebiliriz.
Nós canalizamos a nossa luz para uma única bola de energia que quando for libertada, se transforma numa supernova, matando qualquer vampiro em que ela toque.
- Hakkın yok senin vampir.
Não tens nenhuns direitos, vampiro.
Anlaşılan erkek ve kadınlardan oluşan bir grup vampir yakalamışlar.
Um grupo aparentemente capturou um vampiro...
Bana daha önce bahsettiğin vampir.
O vampiro sobre o qual me falaste mais cedo.
Bence senin vampirliğin bittiğinde bütün kan bağımız kopacak ve senin efendilik bağında bitecek.
Acho que no momento em que deixas de ser vampiro, toda a tua ligação de sangue é quebrada, e a tua linhagem deixa de existir.
Vampir olmak, berbat.
Ser vampiro é miserável.
O bir insan, sen ise vampir.
Ela é humana. Tu és um vampiro.
Ben vampir olarak kalacağım.
Eu continuo vampiro.
146 yıldır geçirdiğim her gün vampirliğin verdiği acıyla geçirmekle geçti.
Cada momento dos meus últimos 146 anos tem sido dominado pela dor de ser vampiro.
Vampir Günlüklerinin önceki bölümlerinde...
Anteriormente em "Diários do Vampiro"...
Katherine'in nerede olduğunu bilen bir vampirle karşılaşmış olsam bile, boyunun yarısını ısırmış olmam senin için çok kötü olacak.
Contudo, tive uma disputa com um vampiro que talvez saiba onde está a Katerina. Infelizmente para ti, mordi metade do pescoço dele.
Bonnie'nin ölü vampire baktığı yerdeyim bizi Katherine ve tedaviye yönlendirebilecek vampire bakıyorum.
Estou numa paragem de camiões no meio do nada à procura de um vampiro morto que pode levar à Katherine e à cura.
Başka türlü nasıl kurt adam ısırığından ölmek üzere olan bir vampire sorular soracaksın?
De que outra forma interrogarias um vampiro que está praticamente morto devido à mordidela de um lobo?
Neden hasta bir vampirin hastaneye geleceğini düşünüyorsun ki?
Porque é que achas que um vampiro doente daria entrada num hospital?
Vampiriniz etrafta dolaşıyor gibi.
Parece que o nosso vampiro anda a circular.
Kız kardeşim, vampir danışmanınızın öldüğünü onayladı, artık güvende ve gitmeye özgürsün.
A minha irmã informou-me que o vampiro que te atacou está morto, por isso estás a salvo e podes ir embora.
O vampiri tanıdığını biliyorum.
Eu sei que conhecias aquele vampiro.
Vampirin teki şehrin sokaklarında kol gezeli ne kadar oldu?
Já se passou muito tempo desde que um vampiro caminhou pelas ruas desta cidade?
Kamyonet arkasında sürülen vampir.
Os espectadores recordam que o governador Burrell instaurou bastantes mudanças... O vampiro que estava a ser arrastado atrás da carrinha.