Ve seni seviyorum traduction Portugais
1,532 traduction parallèle
Geleceğin parlak gözüküyor. Adına seviniyorum, dostum. Çünkü en iyi arkadaşımsın ve seni seviyorum.
terás um bom futuro e estou feliz por ti, és o meu melhor amigo.
Acı verici ve seni seviyorum!
Isto é doloroso, e eu gosto de ti!
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve seni seviyorum.
És o meu melhor amigo... e eu amo-te.
Ama bebeğin maması burada ve seni seviyorum.
Mas a comida do bebé está aqui e eu amo-te.
Ben senin babanım ve seni seviyorum.
Sou o teu pai que te ama.
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve seni seviyorum.
Tu és o meu melhor companheiro e eu adoro-te.
Kardeşimsin ve seni seviyorum.
És meu irmão e eu amo-te.
Benim kocamsın ve seni seviyorum, ama şimdi beni yarı yolda bırakamazsın.
És o meu marido e eu amo-te, mas não te podes separar de mim agora.
DNA testinin ve % 99.99997 kesinliğinin canı cehenneme, babam sensin ve seni seviyorum.
Que se lixe aquele estúpido teste de ADN... e os seus 99,99997 % de eficácia. És o meu pai e eu adoro-te.
Ve seni seviyorum.
E eu amo-te.
Seninle gurur duyuyorum ve seni seviyorum.
Tenho muito orgulho em ti. E amo-te.
Ve seni seviyorum.
E eu gosto de ti.
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve seni seviyorum.
Tu és o meu melhor amigo. Eu amo-te.
Ve ayrıca, seni seviyorum.
E além do mais, eu amo-te.
Seni seviyorum, ve sana zarar gelmemesi için elimden geleni yapacağım.Senin sağlıklı, mutlu ve sağ kalman için herşeyi yapacağım.
Me permita deixar algo claro. Eu o amo, E eu farei tudo aquilo tem que fazer o proteger, e ficar seguro, feliz e com vida.
Seni seviyorum, ve seninleyim, tamam mı?
Eu amo-te e estou aqui contigo, está bem?
Calista, seni seviyorum ve hep yanında olacağım.
Calista, adoro-te. Vou sempre apoiar-te.
ve seni seviyorum.
Dizer que lamento ter-te mentido e que te amo.
Bobby ve Lynette seni her zaman sevmişlerdir. Ben de seni seviyorum.
Bobby e Lynette gostam muito de ti.
Seni seviyorum, ve seni hak etmiyorum, fakat burası bizim evimiz.
Amo-te e não te mereço, mas é este o nosso lar!
Dedi ki ; boruları tamamen yıpranmış eski bir ev bu ve acilen yapılabilecek bir şey yok, vesaire, vesaire- - Seni seviyorum.
- Amo-te.
Dostum, biliyorum bir sürü şey yaşadın ve biliyorsun seni seviyorum, -... ama herkesi korkutuyorsun.
Passaste por um mau bocado e eu gosto muito de ti, mas agora estás a assustar toda a gente.
Ve seni çok seviyorum.
É a Brooke. E eu amo-te muito.
Ve ben seni seviyorum.
E eu amo-te.
Sen benim tek kızımsın ve seni çok seviyorum. Ama Arvind e bir söz verdin. Bu sözü tutabilcek kadar onurlu musun değil misin buna karar ver sadece.
És a minha única filha, e amo-te muito, mas fizeste uma promessa ao Arvind, e só tu podes decidir se vais honrar essa promessa ou não.
Elbette ki seni seviyorum ama yüzde yüz evlenmeye ve çocuklara hazırım diyemeyebilirim.
Sabes, estás a ser irracional. Sim, Eu amo-te, mas será que posso dizer isso categoricamente, Estarei pronto para casar e ter filhos?
Aklına geleni söylüyorsun ve safsatanın kokusunu bir kilometreden alıyorsun ki bu yüzden seni seviyorum ama önünde sonunda insanlar fedakârlıkta bulunurlar.
Dizes sempre o que pensas e detectas as trafulhices e é por isso que te amo, mas cedo ou tarde, há que fazer compromissos!
- Hayır, seni seviyorum ve... İyi olacağını söyle bana. Babamla Jason'a, ikisini de sevdiğimi söyle, olur mu?
Não eu amo-te e diz ao papá que o amo também
Seni seviyorum ve Cavendish artık engel değil... sonunda birlikte olabileceğiz.
- Amo-te. E agora que o Cavendish partiu podemos finalmente ficar juntos.
Bir gün benimle birlikte ve "seni seviyorum" diyor ve sonraki hafta başkasıyla beraber.
Num dia ela está comigo, e a dizer "amo-te" e na semana a seguir está com outra pessoa.
Ve seviyorum seni yasemin çiçeklerinin güzel kokusunu sevdiğim gibi.
E te amo como ao bálsamo das flores do jasmim cedinho.
Ve seni olduğun gibi seviyorum.
E adoro quem tu és.
Seni seviyorum ve hayatımın sonuna kadar seninle olmak istiyorum.
Amo-te e quero passar o resto da minha vida contigo.
Seni ve çocukları bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Eu amo-te a ti e às crianças mais que alguma coisa neste mundo.
Seni seviyorum Brian. Ve bence çocuk sahibi olmak da içimdeki duyguların mükemmel bir dışavurumu olacak.
- Amo-te, Brian... e acho que ter uma criança seria um... uma fantástica expressão daquilo que sinto.
Seni seviyorum ve hayatımı sensiz geçirmek istemiyorum.
Amo-te, e não posso passar a minha vida sem ti.
Göstermiyor olsam da, seni ve Raul'ü çok seviyorum.
Embora não pareça, amo-vos, ao Raul e a ti.
Seni seviyorum! Ve bu kadar kolay pes etmeyeceğim!
Amo-te e não vou desistir de ti assim tão facilmente!
Tatlım. Seni seviyorum ve sana saygı duyuyorum.
Eu amo-te e respeito-te.
Seni seviyorum Russell, ve küçük oğlumuzu da her şeyden çok, ama çok uzun süredir mutlu olamıyorum.
Eu amo-te, Russell. E eu amo o nosso filho mais do que tudo. Mas eu não estou feliz há imenso tempo.
Ben senin annenim ve seni çok seviyorum.
Eu sou a tua mãe e amo-te muito.
Seni seviyorum. Ve bence sen de beni seviyorsun.
Eu amo-te, e acho que tu também me amas.
Seni seviyorum ve bence sen de beni seviyorsun.
E penso que tu também me amas.
Senin sayende ve seni çok iyi dinlediğim için. Seni seviyorum.
Por ti e pelo quão bem te ouvi.
Seni seviyorum, çünkü bir ; bana kese kağıdında yemek hazırlamışsın ve iki ; her "kese" deyişinde gülüyorsun.
Amo-te porque : um, fizeste-me o almoço e dois, ris-te de cada vez que dizes a palavra "saco". ( hit the sack = ir para a cama ),
İhtiyacın olmadığını söyleyeceksin, biliyorum. Ama seni seviyorum ve bunu sana vermek istiyorum.
Sei que tu dizes que não precisas, mas... eu amo-te e quero dar-to de qualquer maneira.
- Sen sadece notta yazanları oku. - "Seni o kadar çok seviyorum ki seni olmadığın bir şeye dönüştürmeye çalışamam Ve kendimi o kadar çok seviyorum ki seni olduğun gibi kabul edemem."
'Eu amo-te demais para tentar tornar-te em algo que não és e amo-me demais para me contentar com o que és'.
Ve seni evli olmayı seviyorum çok sorundur
And I love being married to you too. That's the problem.
Ona sadece seni seviyorum ve seni özlüyorum diyebilmek için.
mas para dizer que a adoro. E que vou ter saudades dela.
. Seni seviyorum ve sana dışarı çıkman için asla baskı yapmadım. Ne herhangi bir galam için ne de evimi aldığım zaman.
Adoro-te e nunca te pressionei a vires cá, a nenhuma das minhas estrelas, nem quando comprei a casa.
Seni seviyorum ve iyi geceler demek için akşama seni ararım, tamam mı?
Tem um bom dia de escola. Ligo-te à noite para te dizer que te adoro e desejar boa noite.