English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Yapıldı

Yapıldı traduction Portugais

8,485 traduction parallèle
Sonunda ona ne yapıldıysa bundan kurtulabilecek.
- Pelo menos, é uma oportunidade. E, caso tenha sucesso, ele será capaz de desfazer
Eşyalarının iadesi için şantaj yapıldığından bayağı sarsılmış geliyordu sesi.
Parecia estar muito abatido. Chantagearam-no com as coisas que lhe roubaram.
Evet. "Gerçek, maskenin yapıldığı yerde yatıyor."
Sim, "A verdade jaz onde a máscara foi criada".
"Gerçek maskenin yapıldığı yerde yatıyor."
"A verdade jaz onde a máscara foi criada."
Evet, bunların hepsi yakınlarda kutsal olmayan seramonilerin yapıldığını gösteriyor.
Sim, tudo parece apontar para o trabalho de uma cerimónia profana.
Adli tıp görevlileri yaralarının kendi kendine yapıldığını görecektir.
Um médico-legista verá que os ferimentos foram autoinfligidos.
Bu çok hızlı yapıldı. Kafası karışmış ve korkan mutsuz çocukların hepsi gruplar hâlinde sessizce aşağı indi.
Isto foi feito rapidamente, e as infelizes crianças, confusas e com medo, desceram calmamente em grupos.
Çünkü şu andan itibaren her kim olursa olsun ne zaman Nazilerin altında Avrupa Yahudilerine olan şeyleri inkâr etmeye kalksa oturtulup Obersturmbannführer Eichmann'ı dakikası dakikasına tarif edilmiş bir şekilde nasıl yapıldığını izlemeye davet edilebilir.
Porque a partir deste momento, e para sempre, quando alguém tentar negar o que aconteceu aos judeus da Europa, sob os nazis, poderá sentar-se e ser convidado a assistir ao Tenente-Coronel Eichmann a descrever minuciosamente como tudo era feito.
Zırhları Osmanlı tanklarıyla aynı delinmez metalden yapıldı.
O peitoral é feito do mesmo material impenetrável que os tanques.
İnanmayacaksınız ama birkaç hafta önce Truth'a silahlı saldırı yapıldığı sırada Holly de oradaymış. Omzundan vurulmuş.
Não vai acreditar, mas o tiroteio de há algumas semanas na Truth teve a participação da Holly, como vítima.
Hesaplamalar yapıldı.
Cálculos completos.
Seçimlerde hile yapıldığını düşünüyorum.
Na minha opinião, as eleições são manipuladas.
Bütün bu şeyleri arkaya götürdükten sonra burayı dikeceğim. Bilmem belki de süs havuzunu doldurup bir balık koyarım. Yapıldığından beri öyle duruyor.
Vou colocar estas coisas ali atrás, depois colocar plantas, e... não sei, talvez encher o lago com peixes aqui, já que está ali, e...
Depoda kapsamlı bir tarama yapıldı.
Doutor, os agentes verificaram completamente o armazém.
Lazer ayarı yapıldı.
Muito bem. Laser em posição.
Ben Crawford'un, ah, hapsedilme işlemi yapıldığı sırada bir görüşme yapıyordum.
Estava a fazer uma consulta na prisão quando o Ben Crawford estava a ser processado.
Neden böyle bir şey yapıldı?
- Porque é que isto tinha de acontecer?
"Tecavüze uğrayan bir kadın ile ilgili isimsiz bir ihbar yapıldı."
" Houve uma segunda denuncia sobre uma mulher... a ser violada.
Ancak Manhattan'a iki saat uzaklıkta 300'den fazla buhar üreten santral var. Evet, efendim. Ama yalnızca 19 tanesi 1925 ve 1939 yılları arasında yapıldı.
Não, senhor, mas existem mais de 300 centrais de produção de vapor, a uma distância de duas horas de Manhattan, e, existem apenas 19 que foram construídas entre 1925 e 1939.
Hawley, mermilerin cehennemin kapısında bulunan platinyumdan yapıldığından nasıl emin olabiliyor?
Como sabe o Hawley que essas balas são feitas de platina dos reais portões do inferno?
Wallachia Prensi Vlad tarafından Ejder Tarikatı için yapıldı.
Foi construída pela Ordem do Dragão pelo príncipe Vlad de Valáquia.
Marş. Sol, sağ, sol. Nasıl yapıldığını biliyorsunuz.
Já sabem : direita, esquerda, direita.
Nasıralı'nın mezarına geceleyin baskın yapıldı.
O túmulo do Nazareno foi assaltado durante a noite.
Trinity deneyinin yapıldığı noktaya düşmesi sana da biraz garip gelmiyor mu?
Isto ter caído em Trinity não é conveniente demais?
Leonardo'nın tasarımlarıyla yapıldı.
Desenhada dos projectos do Leonardo.
Nasıralı İsa'ya yapıldı.
Jesus de Nazaré teve um.
Ayarlamalar yapıldı.
Os arranjos foram feitos.
İyiliklerin nasıl yapıldığından haberim var.
- Sei como funcionam.
Belki de Keith haksızlık yapıldığını düşünüp öç almak istiyor, böylece iş arkadaşını taciz ediyor.
Então, se calhar o Keith tenta vingar-se da injustiça. Começa a perseguir o colega.
Gerçekten bunun tanıdığım biri tarafından yapıldığına inanıyor musunuz?
- Acham que eu o conheço?
İmparatorluk Kompleksi yapıldı yapılalı terk edilmiş durumda.
Está abandonado desde que o Império fez o Complexo Imperial.
En azından son sıçan ayininde nasıl numara yapıldığını öğrenmenizi umuyorum.
Espero que saibam ao menos falsificar a vossa extrema-unção.
Kızlar hiç orada yapıldı kanıt yok.
Nenhuma prova de que as raparigas foram mantidas lá.
Ve Pete ile o yapıldı zaman tarafından, Cara, Lexi ile oldu. Doğru.
- então, ele teve que levar as duas.
Geçen hafta duyurusu yapıldı.
Foi anunciado na semana passada.
Bugün itibariyle 10 bin dozdan fazla üretim yapıldı ve haber doğu sahillerinde duyuldu bile.
Até hoje, mais de 10 000 doses foram fabricadas e, a notícia espalhou-se por toda a Costa Leste.
Aşıları yapıldı. Üsse gönderiyorum.
Vou enviá-los de regresso à Base.
Bütün Çinli işçilerin kontratları, anlaşılmış bir bedel üzerinden benim şirketimle yapıldı Bay Bohannon
Os trabalhadores são contratados através da minha empresa, Senhor Bohannon. Por um valor negociado.
Sonra David Miscavige beğenmedi ve her şey sökülüp, baştan yapıldı.
O David Miscavige não gostou e tiveram de fazer tudo desde o início.
Bir haftadır Scientology kilisesi içerisinde işkenceler yapıldığı iddialarını sunuyorduk.
Durante a última semana, temos vindo a reportar alegações de abusos físicos na Igreja da Cientologia.
Kırpıcı ordusunun bir kısmını bana ver ki nasıl yapıldığını onlara göstereyim.
Dá-me metade da tua Força Clipper. Mostrarei como se faz.
Törenin 72 saat içinde yapıldığına dair onaya.. -... ihtiyacımız olacak. Yoksa tekrar işlem yapmak zorundasınız.
Vamos precisar de confirmação que a cerimónia foi realizada nas 72 horas seguintes, ou terão de entregar um novo.
Gerçek, maskenin yapıldığı yerde saklı.
A VERDADE JAZ ONDE A MÁSCARA FOI CRIADA
Brandon'ın ameliyatları Lakewood General'da yapıldı.
- Não sei.
- Bir yıldır Nasyonel Sosyalizm için yemek yapıyorsunuz demek?
- Cozinha para o Nacional Socialismo? - Mais ou menos.
- Yerel bir üniversitede. - 41 yıldır İngilizce öğretmenliği yapıyordum ama bütçe kesintileri yüzünden emekli olmak zorunda bırakıldım.
- Numa Faculdade local. Fui professora de inglês do ensino secundário por 41 anos, mas cortes do orçamento... Fui forçada a aposentar-me.
Abbudin bin yıldır dünya ekonomisinin dönüm noktasında olmakla kalmayıp Abbudin'i yuvası bilen insanların kadim kültürüne de ev sahipliği yapıyor.
Assim, Abbudin está a ser uma rota na economia do mundo há milénios, e também é a fonte de uma antiga cultura compartilhada por todos nós que chamamos Abbudin de casa.
Yani bu katil, 15 yıldır burada hiç şüphe uyandırmadan işini yapıyor.
Então, este assassino opera durante 15 anos sem suspeitas?
Eğer acil yardıma ihtiyaç duyuyorsanız lütfen dudaklarınızı kıçıma yapıştırıp yıldız tuşuna basın.
Se precisar de apoio imediato, por favor, coloque os seus lábios firmemente sobre as minhas nádegas e pressione-as.
Yıldız Savaşları'na yapılan atıflara bayılırdı.
Ele gostava das referências à Guerra das Estrelas.
- Belki senin için değildir ama biz yapıldık.
Mas, nós fomos projectados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]