Yerinizde olsam traduction Portugais
552 traduction parallèle
Yerinizde olsam o ormanda kendime güvenmezdim. Ben güveneceğim.
Eu não arriscava meter-me nessa selva se fosse eu, senhor.
Yerinizde olsam ödemezdim.
No seu lugar, eu não pagaria.
Yerinizde olsam endişe etmezdim.
Não se preocupe.
Yerinizde olsam New York'a taşınırdım Albay.
Se fosse a si, Coronel, mudava-me para Nova Iorque.
"Yerinizde olsam geri dönerim."
"Eu cá voltava para trás."
Yerinizde olsam defolur giderdim.
Eu me mandaria.
Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.
Eu não me preocuparia com isso Sr. Carpenter.
Yerinizde olsam yapmazdım.
Eu não o faria.
Sizin yerinizde olsam, Bay Morgan'a güvenmezdim.
No teu lugar, acho que não confiaria no Sr. Morgan.
Ama yerinizde olsam, boşuna uğraşmazdım.
Mas, se fosse a você, não me daria ao trabalho.
Yerinizde olsam kadınlar hakkında ne konuşur ne de düşünürdüm.
Não falem nem pensem em mulheres.
Sizin yerinizde olsam o konuda çok fazla acele etmezdim.
No teu lugar, não teria assim tanta pressa.
Yerinizde olsam, daha ileri gitmezdim.
Se fosse a si, não iria mais longe.
Yerinizde olsam ona borç vermezdim.
Eu se fosse a si não lhe emprestava. É arriscado.
Yerinizde olsam onu olduğu gibi bırakırdım.
Por mim, levava-a tal como está.
Bu arada... yerinizde olsam adadan ayrılmaya çalışmazdım.
Já agora, se fosse a si, não tentava sair da ilha.
Yerinizde olsam bulmak için gitmeye kalkışmam.
Eu não tentaria ir tirar isso a limpo, se fosse a ti.
- Yerinizde olsam uzatmam Bay Finch.
- Eu näo entraria por ai, Mr. Finch.
- Yerinizde olsam, bundan gurur duymazdım.
- Eu nâo me gabaria disso. - É a minha casa, apesar de humilde.
Yerinizde olsam, sizi üzmesine izin vermezdim.
Nâo se irrite por causa dela.
Yerinizde olsam öyle demezdim.
Se fosse o senhor, não diria isso.
Yerinizde olsam o kadar derin kazmazdım.
Se fosse a si, não cavava tanto.
Yerinizde olsam çizmelerimi çıkarmazdım yüzbaşım.
Se fosse a si, Capitão, dormia com as botas.
Ama yerinizde olsam, ki olmadığıma çok memnunum numaraya kendim bakardım. Buralarda kimseye güvenmezdim.
Mas se eu fosse você, que felizmente não sou, ia ver o número eu mesmo, não confiaria em ninguém por aqui.
Yerinizde olsam yollar açıkken Laramie'ye geri dönerdim.
Se fosse a si regressava a Laramie, enquanto o caminho está livre.
Yerinizde olsam sokağa çıkmazdım.
Eu saía da rua, se fosse a si.
Yerinizde olsam dava açmadan önce bir daha düşünürdüm.
Se fosse a si, pensava muito bem antes de começar a fazer denúncias.
Yerinizde olsam onu hafife almazdım Bay Ralph.
Eu, se fosse você, não o substimaria.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım.
Eu não faria isso se fosse você.
Yerinizde olsam birkaç adam bulurdum.
Se fosse a ti, tratava de arranjar ajuda.
Sanırım, yerinizde olsam kendimi öldürmek zorunda kalırdım.
Suponho que, no seu lugar teria de me matar.
Yerinizde olsam fazla beklemezdim.
No seu lugar, eu não esperava mais.
Yerinizde olsam derhal buradan çekip giderdim.
Se fosse você, Sairia daqui.
Sizin yerinizde olsam bağırmam.
Eu não o faria, señora.
Yerinizde olsam onlara yemek verirdim.
No seu lugar, alimentava-os.
Yerinizde olsam hemen giderdim.
Se fosse você voltava para trás.
Yerinizde olsam eşyaları çıkarmazdım.
Eu deixaria as malas para depois, se fosse a si,
Yerinizde olsam bu kadar yerleşmezdim.
Eu não me poria muito á vontade, se fosse a si,
Yerinizde olsam buna güvenmezdim.
Espere sentado.
Yerinizde olsam, plan yapmazdım.
Mas se fosse a si não fazia planos.
- İyisi mi ben oturayım. - Yerinizde olsam dikkatli olurdum, çünkü...
- Nesse caso, vou me sentar.
Yerinizde olsam Bayan McGinty'nin öldüğü gün ya da öncesinde 100 sterlin çeken olmuş mu diye bu insanların hesaplarını incelettirirdim.
Se fosse o senhor, examinaria as contas bancárias destas pessoas para ver se alguma delas não levantou 100 libras, no dia ou por volta da altura da morte da Sra. McGinty.
- Yerinizde olsam söylemezdim.
- Eu não faria isso, se fosse o senhor.
Sizin yerinizde olsam, Bayan Simpson, o kötü niyetli sanat filmlerine gitmeyi bırakır, ve temiz Amerikan aile filmleri görmeye başlardım.
Se eu fosse a si, Menina Simpson, deixaria de ver esses pecaminosos filmes artísticos, e passaria a ver uns sadios filmes americanos para todos.
Yerinizde olsam, kendim için endişelenirdim.
Mas cuida de sua vida.
Yerinizde olsam, onu ikna etmeye çalışırım.
No vosso lugar, tentaria persuadi-lo.
Yerinizde olsam, gerçekten çaba gösteririm.
Tentaria mesmo, se estivesse no vosso lugar.
Yerinizde olsam, zaman varken gemiden denize atlardım.
Se fosse a si, saltava borda fora enquanto pudesse.
Yerinizde olsam arabayı çekerdim Bay Garrison.
Eu tirava o carro, Mr. Garrison.
YERİNİZDE OLSAM GERİ DÖNERİM!
EU CÁ VOLTA VA PARA TRÁS!
- Hanımefendi sizin yerinizde olsam öğretmeniyle bir konuşurdum.
Já não fizeste que chegue por um dia?