Yoğunum traduction Portugais
240 traduction parallèle
Aslında bu hafta çok yoğunum.
Para dizer a verdade, tenho uma semana puxada.
Ama umurumda. Bunu seninle konuşmuştuk. Son zamanlarda çok yoğunum.
Claro que quero, só que tenho andando muito ocupado.
Benim öğretmeye vaktim yok, dışişleri ve diğer meselelerle çok yoğunum.
Não tenho tempo para ensinar, ocupado com assuntos exteriores e outras questões.
Geç oldu. Yarın da çok yoğunum.
É tarde e amanhã é dia de trabalho.
Şerif geldi. Bugün yoğunum.
Tenho um dia muito ocupado.
Görüyorsunuz, çok yoğunum. Sakıncası yoksa şunu keser misiniz? Lütfen!
Como pode ver estou muito ocupado, por favor páre com isso!
Önceleri hep giderdim. Ama şimdi yoğunum.
Costumava assistir aos jogos, mas tenho estado muito ocupado.
Çok yoğunum.
Isto tem sido um caos.
Bu sabah yoğunum, en başarılı travma doktorum gelmedi.
Tenho as mãos cheias o meu trauma principal não veio.
- Şu anda çok yoğunum. - Evet, anlıyorum.
- Bastante atarefado neste momento.
Kusura bakmayın, ama bugün çok yoğunum.
Se não se importam, tenho um dia muito ocupado.
- Hayır, çok, çok yoğunum.
- Estou ocupadíssima.
Bob, biliyor musun? Biraz yoğunum. Katalogda bana yardım edebilir misin?
Bob, sabes estou um bocado aflita.
Ne? - Biraz yoğunum.
- Estou cheia de trabalho.
Burada gerçekten yoğunum.
Estou aflitíssima de trabalho.
Çok naziksiniz ancak çok yoğunum.
Você é meu tipo, mas estou bastante ocupado.
- Carter. Çok yoğunum.
Estou atascada.
Çok yoğunum. Ne?
Estou cheia de trabalho.
Davetinizi için çok teşekkür ederim ama bugün çok yoğunum.
Obrigado pelo convite, mas estou muito ocupado.
Bilirsin, sadece okul işleriyle çok yoğunum.
Só estou sobrecarregada com as coisas da escola.
Çok yoğunum.
Ando ocupadíssima, sabes?
Ve ben, gerçekten yoğunum.
- Sim. - E estou muito ocupada.
Evet. Ben de seni arayacaktım. Bu aralar çok yoğunum.
Sim, e tencionava telefonar-te, mas tenho estado muitíssimo ocupada.
Son derece yoğunum.
Alguém muito ocupada.
Ama gitmeliyim, bu hafta çok yoğunum.
Mas tenho mesmo de ir. Tenho uma semana ocupadíssima.
Şu an bir iş yüzünden acayip yoğunum.
Eu estou agora mesmo realmente ocupado com um caso.
Bir donanım dükkanındaki bir reyon kadar yoğunum.
Ocupado que nem uma fufa numa loja de ferragens.
- Hayır.Aslında çok yoğunum
Estou até acima. - Quer minha opinião?
Biliyorsun, Price Mart'ta çok yoğunum, ve, ah, onun da köpek tımar işi... ve beni aldatadurması, yani -
Sabes, estou tão ocupado no Price Mart e ela tem que preparar o cão... E ela anda-me a trair, por isso...
Kusura bakma, acayip yoğunum.
Desculpa Eu ia lá mas estou ocupado...
Çok yoğunum. Ama bu şehir öyle inanılmaz ki.
Movimentada, mas a cidade é incrível.
Çok yoğunum. Üzerinde çalıştığım çocuk ölümleri risk modelleri konusunda bir sorun olup olmadığına bakmak istedim.
E quis certificar-me de que não tinha ficado com dúvidas sobre os formulários de risco para adolescentes que eu preparava ;
Yapamam Evlat. Çok yoğunum.
Não posso, miúdo.
Bilmiyorum, çok yoğunum. Ama takvimime bir bakayım.
Deixe-me... olhar na minha agenda.
Ne var ki dostum, şu anda epey yoğunum.
A questão é que a minha vida está agitada neste momento.
Çok yoğunum.
Estou muitíssimo ocupado.
Merhaba. Nöbetinden önce geleceğini duydum ama ben biraz yoğunum.
Hão-me dito que foste vir antes de seu turno mas estou um pouco atada.
Biraz yoğunum. Sorun değil.
Não há problema.
- Bugün dehşet yoğunum.
Na realidade senhor, eu estou loucamente ocupado hoje.
Ben çok yoğunum.
Estou atulhado de trabalho.
Burada oldukça yoğunum.
Tenho estado muito ocupado aqui.
Şu anda çok yoğunum. James, bilmen gereken en önemli şey hiçbir bok bilmediğindir.
- O mais importante que deves saber é que não sabes nada.
Çok yoğunum.
Estou cheio de trabalho.
Fena değil. Ben... sadece çok yoğunum. Yoğunsun.
- Está indo bem, só estou encalhado.
- Bu aralar yoğunum.
Preferia não ir.
Yeni kitabım yüzünden yoğunum.
- Desculpa. Ando ocupada. O meu novo livro.
- Bu aksam çok yogunum.
- Segunda gaveta. - Vou estar ocupado esta noite.
Gerçekten çok yoğunum.
Comecemos!
Son zamanlarda çok yoğunum.
Chiça.
JACHO'nun teftişi yüzünden çok yoğunum.
Fui completamente deitada abaixo na avaliação.
Biraz yoğunum.
- Estou um pouco atrasado.