English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zarardan

Zarardan traduction Portugais

122 traduction parallèle
Ve yakìndan izlendikleri için Amerikan halkìna zarardan çok yararlarì dokunacaktì.
E, porque, vigiados de perto, podiam ajudar mais do que prejudicar o povo americano.
Oğlunu korumak için güçlü bir iksir hazırladı. Öyle ki onu içeni 24 saat boyunca zarardan koruma amacını güden bir iksir.
Para o proteger ela tinha preparado uma poderosa beberagem esperando... que quem a bebesse ficasse invulnerável durante 24 horas.
Galip olan o namussuzlara saldırmak, adamlarımıza daha fazla zarardan başka birşey vermez.
Penso que atacar o inimigo, que está a ganhar, só irá trazer prejuízos ao nosso lado.
İşte demek istediği : "Zarardan ders alınır."
É o que ele quer dizer com : "Gato escaldado de água fria tem medo".
Bak, üçkağıdın anahtarı bir dolandırıcı olarak gerektiği gibi davranarak mükafatını göreceğin ya da zarardan kaçınabileceğin şekilde hareket etmektir.
A chave para qualquer disfarce é colocar o objectivo na posição onde nós achamos que está o prémio ou onde não podemos ser magoados se ele fizer exactamente o que lhe é dito pelo personagem assumido pelo mestre dos disfarces.
Her zaman düşünmüşümdür : Birgün şu kadının evine girdiğimizde öğreneceklerimiz zarardan çok yarar olacaktır
Estive pensando, aposto que se poderia descobrir muito... se alguém entrasse no apartamento dessa mulher.
Bu tabura verdiği zarardan haberi var mı bu herifin?
Ele faz ideia do embaraço que causou neste batalhão?
Yeri geldiğinde, zarardan dönmesini bilmek gerek.
Vamos dar um tempo.
Hiçbir şey günümü zarardan fazla mahvedemez.
Nada me arruína tanto o dia como as perdas.
Ne kadar büyük bir zarardan bahsediyoruz?
Que prejuízos teremos?
Tüm bu zarardan... sadece sen ve ben sorumluyuz.
Nós já fomos responsáveis por muitas mortes.
Trenden cephaneleri alsak bile.... onlara bize verdikleri zarardan ne kadar fazlasını verebiliriz?
Diabo! Terei de ordenar ao General Pickett para o ataque, até que toda a munição chegue.
- Onunla, her türlü zarardan korunursun.
Com ele estarás protegida do mal.
Genele bakılacak olursa zarardan çok faydası olmuştur. Kaptan, azda olsa
Isto parece-se com o que nós chamamos de buraco de vácuo sub-espacial.
Esmeralda'yı tanıyorsam, eminim Frollo'dan 3 adım öndedir ve... - kesinlikle zarardan uzaktadır.
Se bem conheço a Esmeralda, ela já escapou ao Frollo e está bem longe do perigo.
Şimdiye dek sebep olduğun zarardan daha fazlasına sebep olman için seni burada bırakamam.
E não vou deixá-lo nesta nave para causar mais danos do que os que já fez.
Nihayet toplum için bir şeyler yapmaya başladın verdiğin onca zarardan sonra.
Finalmente dás algo à comunidade depois de retirar tanto, mesmo tanto.
Duygusal olarak gördüğünüz zarardan dolayı kendiniz avutuyorsunuz.
Está a tentar distrair-se do seu problema emocional?
Bana zarardan çok fayda sağlar.
Prejudicar mais do que ajudar.
Kendini saklı tut kardeşim, Ve zarardan uzakta.
Fique bem escondida, irmãzinha... e em segurança.
- Herhangi bir zarardan sorumlu olmayacakmıyız?
- Não nos vais culpar pelos danos? - Não!
Tehlikeye ne kadar yakın olursak, zarardan o kadar uzak oluruz. Bekleyeceği en son şeydir bu.
quanto maior for o perigo menor risco nós corremos, será a última coisa que esperará.
Bu tesisin göreceği olası zarardan geminiz sorumlu tutulacaktır.
Quaisquer danos causados às instalações serão cobrados à sua nave.
İlk baştaki zarardan sonra... Plazma tepkimesi iki güverteyi parçalayacaktır.
Depois dos danos da primeira vez, o recuo do plasma pode destruir dois conveses.
Zarardan dönmek için geç değil.
Não é tarde de mais para parar com isto.
Avucuma verdiği zarardan dolayı Hustler dergisini dava edeceğim
E que tal soa isto? Vou processar a Revista Hustler ( revista erótica ) por me ter aberto o pulso.
Zarardan dönüp onu ele verelim.
Vamos parar por aqui e entregá-lo.
Ve son zamanlarda, dürüst olmak gerekirse, görünen o ki ailenize olan en iyi niyetlerim zarardan başka bir şey getirmedi.
E ultimamente, para ser completamente honesto, parece que todas as minhas melhores intenções... para com a vossa família só resultaram em mal.
Bilinmeyen faktörler olmalı ama bizi bir şekilde zarardan korudu.
Deve ter havido algum factor desconhecido, e agir como ele agiu manteve-nos longe de qualquer perigo.
Bu şehirde mülke zarardan ben sorumluyum.
O único vandalismo que há nesta cidade passa por mim.
Büyük bir zarardan kendini kurtar.
E poupar-te a um enorme sofrimento.
Bir iki beleşçiyi def edip, oteli bir kaç bin dolar zarardan kurtardık.
Expulsei um par de sacadores de complementos, salvei uns milhares ao hotel.
Sadece elde edilecek karla olabilecek risklerin dengesini iyi ayarlaman gerekir, ve verdiğin zarardan daha çok iyilik yaptığını umabilirsin.
Só tens de pesar os prós e os contras, e esperar que estejas a fazer mais bem do que mal. Eu não acredito nisso.
Bildiğim kadarıyla, hapishanede fiziksel zarardan çok daha korkunç tehditler var.
Há ameaças piores na prisão do que os atentados corporais.
Milyonlarca dolar zarardan bahsediyoruz.
Estamos a falar em milhões de prejuízo.
Zarardan dönüp onu yol kenarına attın.
Então cortaste a trela e atiraste-o para a berma da estrada?
- Ama zarardan sorumlu değilim.
- Mas não me responsabilizo pelos danos.
Charles, bu tür bir emrin, herhangi bir kimyasal silahın verebileceği zarardan çok daha fazlasını verebileceğinden korkmuyor musun?
Charles, não estás com medo que uma coisa destas cause mais danos do que qualquer arma química?
Dolandırıcılık ve kimlik hırsızlığından yargılanmanın yanında ayrıca süite verdiğiniz zarardan sorumlu tutulacaksınız.
Não só serão acusados de fraude e roubo de identidade... mas também serão responsabilizados pela reparação dos estragos causados na suite..
Oldukça pahalı bir zarardan bahsediyorsunuz.
Estás a falar de vulnerabilidades caras.
Zarardan dönmek için asla geç değildir.
Nunca é demasiado tarde para recuar.
Boyunu aşan bir işe kalkışmış. Vermiş olabileceği zarardan haberi bile yok.
Ooh, não entende nada. não tem idéia do dano que isso pode fazer.
Babam onu özel öğretmenlerle evde eğitmeye karar verdi, zarardan uzaklaştırmak için.
Assim papai decidiu ensiná-lo em casa, mantendo-o fora de encrencas.
Burada bir davada değilsin ve böyle konuşarak zarardan başka bir şey vermiyorsun.
Não está defendendo um caso, e só está causando mais danos, falando assim.
Resmin tamamını alıncaya kadar merkez, zarardan başka bir şey değil.
Agora, até eu ter uma visão geral das coisas, a SSC está a emitir "gases a mais".
Çocukluğu babası tarafından elinden alınmış "Onu alın, sizin olsun. Zarardan başka birşey değil" denilerek evlatlık verilmiş biri gibi hissediyorum.
Sinto que o meu... pai idiota roubou a minha infância e despejou-me noutra família dizendo, "Fique com ele, eu não o quero, ele é defeituoso".
Ve Robin'in senin kız arkadaşınken verdiği her zarardan da sorumlusun.
E também és responsável por todos os estragos que a Robin fez quando era tua namorada.
Ve evet, aileme gelen zarardan dolayı olaylara başka açılardan bakıyorum.
A minha entrega não mudou. E o dano que aconteceu à minha família? Sim, vejo as coisas diferentes.
400 dolarlık çerez yenmiş. Odaya verilen zarardan bahsetmek bile istemiyorum.
Para já não falar no estado em que ficou o quarto.
Fiziksel zarardan etkilenmeyen.
Insensível a lesões físicas.
Zarardan dönmek için geç değil.
Não é tarde para reparar as tuas perdas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]