Zırva traduction Portugais
306 traduction parallèle
Anlamı olmayan, zırva laflar.
Palavras bonitas que não significam nada.
- Otuz zırva.
- Trinta, nem penses.
Zırva!
Merda! Merda!
- Anlamıyorsun. Tam bir zırva!
Pura conversa fiada!
Peter Pan'a "tam bir zırva" dedi.
Ele disse que o Peter Pan era conversa fiada.
- Diğer bir deyimle, zırva!
- Noutras palavras, tretas!
Niye zırva gibi geliyor, biliyor musunuz?
E sabe porque isso são tretas? Porque é treta.
Zırva da ondan. Zırva ve palavra.
Treta e mistificação.
Vay canına. Bunca kalemle bir dünya zırva yazılır.
Agora podes escrever mentiras à vontade.
Bir sürü zırva.
É um monte de lixo... Não é a minha foto.
Yüzlerce yıllık zırva.
Tem centenas de anos.
O kadar basmakalıp bir zırva ki dergilerde bile aynen basılıyor...
Já é um clássico, não? Publicado no Reader's Digest.
Yaptığın anlaşmalar hakkında anlattığın hikayelerden bıkmıştım eski kız arkadaşların, golf galibiyetlerin, lanet savaş hikayelerin zırva görev, eş, çocuk vazifelerin. Sıkıntıdan geberiyordum.
Aborrecias-me à exaustão com as tretas dos velhos negócios e as amantes e as pontuações no golfe e a maldita guerra e o teu maldito dever para com a mulher e filhas!
Geleceği görmek, tamamen zırva.
A visão do futuro não passa de treta.
Yatakta kalması konusundaki zırva için mi?
E nos mandar ficar na cama?
Yani, kulağa saçma gibi geliyor,..... romantik bir zırva gibi,..... ta ki ölümün kıçına kadar girene dek.
Isso é treta, é um disparate romântico. Até que entre bem pelas entranhas da morte.
Zırva! Aramızdan birine 1.800 Dolar faiz mi uyguluyorsun?
Foda-se, cobras $ 1.800 de juros a um tipo do bairro?
O da zırva zaten.
É mesmo um disparate.
Zırva!
Que grande treta!
Senin uyduruk, zırva, uçuk, aptalca... kuantum ve safsata dolu saçmalıklarını daha fazla dinlemeyeceğim!
E não vou ouvir mais... os teus malditos disparates cabalísticos, quânticos e idiotas!
Ne zırva bir söz bu arada.
Que palavra estúpida!
- Hepsi zırva!
- Isso é treta!
Ve aynı zamanda insanlığın yararına çalışıyorsun, ama ben bir kadınım ve zırva şeyler çiziyorum.
Eu sou mulher e faço rabiscos.
Oh... zırva.Kıpırdanma.
Oh... que absurdo. Fique quieto.
- Bak gösterecek bir şeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden, etraftı karıştırıp ele geçirebileceğim herhangi bir zırva aramaya başladım.
Como precisava de um modelo, andei á procura de qualquer porcaria que me pudesse fazer jeito.
O provakatör herifi etkilemek için dışarıda böyle konuşuyorsan beni ilgilendirmez ama o burada değil o yüzden kes zırva atmayı.
Se estás a falar desse jeito... para impressionar aquele seu agitador... ele não está aqui, assim pára essa merda.
"Zırva" dediğin George Gershwin.
Aquela "trampa" é George Gershwin.
Zırva!
Tretas!
Senin hakkında bir sürü boktan bilimsel zırva dinliyorlardı.
Estão a ouvir as tretas científicas sobre ti.
Bize yine o zırva hikayelerinden anlatma, tamam mı?
Julgas que vamos nessa?
Sen ve şu psiko-zırva, saçmalıktan başka bir şey değilsiniz.
Tu e esta psico-conversa são uma treta.
- Hadi, biraz daha yap. Harikaydı. - Hava ve zırva.
Vá lá, faz mais um pouco, isso é fixe o tempo e essas cenas
Dolayısıyla bana zırva anlatmayın.
Então não me venha com tolices.
Zırva!
- P'rá merda!
Zırva!
P'rá merda!
Beş yıldır, beni kodeste çürümeye terk ettin. Bu yardım isteği, yeni mi çıktı? Tüm bunlar zırva.
Deixaste-me apodrecer na prisão por cinco anos e agora vens pedir ajuda?
- Zırva bunlar.
- Foi excepcional!
Bir zırva dedektörü.
Um detector de disparates.
Senin zırva dedektörün tam bir zırva.
O seu detector é uma merda.
Tamamen boktan zırva bunlar.
Foi mas é só merda.
Böyle zırva şakalar yapma.
Não brinques com essas merdas.
Zırva.
Tretas.
Zırva ya da değil, adam gibi bir rapor sunmanız lazım.
Acho que devia ter um relatório.
Artık büyüdün, demek ki bunun bir zırva olduğunu da söyleyebilirim.
Bem, agora que estás mais crescido, posso-te dizer que isso é uma treta.
"Zırva" nasıl?
E se for "bardamerda"?
Zırva! Marian kim?
Quem é a Marian?
Oh zırva bunlar!
Errado.
Zırva.
Besteira.
Zırva?
Treta?
Zırva, zırva.
Tretas.
Ne zırva ama.
Isto é ridículo.