Çok normal traduction Portugais
1,601 traduction parallèle
Tacize uğramış bir çocuğun cinsel kimlik konusunu sağlıklı bir şekilde ele alamaması çok normal.
É comum que crianças abusadas sexualmente, tenham problemas de lidar com sua identidade sexual de maneira saudável.
Tatlım çocukların cadılar bayramını hem sevip hem de ondan korkmaları çok normal.
É normal os miúdos gostarem e terem medo do Dia das Bruxas. Estava numa missão.
Gladys'in evi çok normal gibi görünüyor aslında.
Sabes, a casa da Gladys até é bastante normal.
Bu çok normal.
É normal.
Bu çok normal. Bu yaşta olacak bunlar.
Bem, isso é compreensivel, mas surgiu esta coisa.
Evet, ama bilirsin bunu bir çok normal kadın yapar. Genel bir şeydir.
Tinha, mas muitas heterossexuais têm, é vulgar.
Annen, biraz daha alışman gerektiğini söylüyor, çünkü her şey yeni. Zaten bu da çok normal.
A mãe diz que é uma fase de adaptação porque tudo é novo, o que é compreensível.
Anladım. Yani sence liseli kızla seks çok normal bir şey?
Estou a ver, achas que querer ter sexo com uma menina de escola é normal?
Şu babalık testi meselesi ve benimle ilgili yaşadıklarından sonra, biraz hassas olman çok normal.
Bem, com todas as coisas por que passaste com a paternidade e os meus casos, não admira que estejas um pouco hesitante.
Hislerin çok normal.
O que sentes é perfeitamente normal.
Pekala, bu çok normal.Uzun süredir gece nöbeti tutuyorum.
Como fazem isso? Está bem, é oficial! Tenho ficado tempo demais no turno da noite.
Çok normal görünüyorlardı.
De nada.
Bu çok normal.
É perfeitamente normal.
Süreç sırasında rahatsızlık duyman çok normal.
É perfeitamente normal que se sinta desconfortável durante o processo.
- Çok normal görünüyordu.
- Ele parecia deliciosamente normal.
Bu çok normal herkes her şeyi bilemez. Gerçekten ilgilenmek gerek.
Mas em geral os que vêm têm opi - nião sobre tudo, é interessante.
Tabi, bu çok normal.
Não é surpresa.
- Çok normal.
- Não é de espantar.
Boğazına kadar bir çölün ortasına gömülürsen sana böyle şeylerin olması çok normal, dostum.
Algumas horas enterrado até ao pescoço é normal que aconteçam coisas.
Bak, Derek... Dışarıdan, çok iyi gözükebilir, fakat o zarar görmüş biri, Meredith. Ona zarar verdim, belki kalıcıdır.
Escuta, o Derek, por fora, aparenta estar normal, mas dali nada se aproveita, Meredith.
- Cesetlerin günler sonra bulunması çok normal.
Não admira que demore dias para achar os corpos.
Bir dakika önce benden nefret ederken, bir dakika sonra beni çok seviyor. bu tarz hızlı değişimler normal değil.
Bem no primeiro minuto ele odeia-me, um minuto depois ele adora-me, e isso aumenta quando se insiste que é normal.
Bir düşünsene, çok mantıklı.
Faz sentido mesmo, quando pensas a esse respeito, sabes, quando lava as mãos com sabão normal passas teus germes para a pessoa a o usar, mas...
Pek çok kişi... sadece bu günlüğü okur... ve başka bir çekmeceye geçer.
A maior parte das pessoas achará normal o conteúdo desta gaveta... depois de folhear este diário.
Biliyorsun, çok yakında her şey normale dönmeye başlayacak.
Quer saber? Muito em breve, as coisas vão começar a voltar ao normal.
Bunlar çok... ortalama.
Isso é tão... normal.
Sıradan bir asker olmadığın çok açık.
É óbvio que não é um soldado normal.
Sıklıkla, çok sıklıkla hayatımızın normal bir parçası gibi başlayan şeyler bir noktadan sonra takıntılaşır zorlayıcı olur,...
- Não. Muitas vezes, demasiadas vezes, aquilo que começa como algo normal, a certa altura, torna-se obsessivo. Compulsivo.
Ben de ona yardımcı olmaya çalışan doktordum. Duyguların karıştırılması çok yaygındır.
É normal as emoções misturarem-se.
Bu çok sıradan.
É tão... normal.
Şu bekar anneler de amma çok dedikodu yapıyor.
Foi normal, mas algumas daquelas mães solteiras fazem demasiadas intrigas.
Kuzenim ve Kripton'dan gelen şu kristal, sahip olabileceğin normal bir yaşantının çok ötesinde.
Entre a minha prima e aquele cristal de Krypton, é o mais longe possível de uma vida normal.
Hayır, ben "kara cuma" dan bahsediyorum, millet. Yılın en çok alışveriş yapılan günü. Normal ev hanımlarının, yılbaşı alışverişini erken yapmak isteyen, düşük fiyatlardan dolayı gözü kararmış çılgın bir kalabalığa dönüştüğü gün.
Não, estou a falar da sexta-feira negra, pessoal, o maior dia de compras do ano, quando donas-de-casa normais se transformam numa multidão maluca, cega por preços, compras, e a urgência de fazer as compras de natal mais cedo.
Birdenbire ailem çok aklı başında göründü.
De repente, a minha família parece ser tão normal.
Hayır, çok çılgın bir şey yok.
Nada fora do normal.
Normal geceler çok tekdüze geçer, çünkü...
Uma noite normal é bem monótona, porque...
Standart biri için çok da kötü değil.
Nada mau, para uma "normal".
Ben daha çok Claudia'yı takip eden o şekil ile ilgileniyorum.
Não é normal. Estou mais interessada na forma que vimos a seguir a Claudia.
Normal uçaktan çok mu farklı?
É muito diferente de um avião normal?
- Ne? Babam çok süper biri değildi, ama benim için sorun olmadı.
- O meu pai não era bom, mas saí normal.
Sanırım çok ilginç zamanlar bizi bekliyor, normal ötesi fenomenlerin var olduğunu ya da olmadığını çekmek falan.
Acho que vai ser interessante, capturar algum fenômeno paranormal que ocorra ou não.
Bugün kullandığımız ağların doğaları gereği, bu veriler depolanmakta, kopyalanmakta, depolanmakta, kopyalanmakta, HUB, anahtar ( swithcer ), yönlendirici ( router ) vb özel ekipmanlar sayesinde normal olarak çok hızlı biçimde, milisaniyeler içinde, mikrosaniyeler içinde iletilmektedir.
É uma função inerente das redes que nós usamos hoje onde esses dados são armazenados, copiados, armazenados, copiados normalmente transitório, normalmente muito rápido, em milisegundos microsegundos peças de equipamento especializadas, como chaves, roteadores, hubs etc.
Şu andan itibaren normal şekilde yiyebilmeniz için çok yoğun çalışacağız.
Vamos fartar-nos de trabalhar, para que coma normalmente.
Sözde normal görünen aile üzerindeki araştırmam Daha çok gaz odasında yürümek gibiydi.
As chamadas de famílias normais, que estudei através dos formulários, foi como caminhar numa câmara de gás.
Bu Muhteşem bir tecrübe ve büyük bir şanstı pek çok insan kendisini bir şekilde psikiyatrik olarak hasta görmek istemiyordu fakat şimdi akıllarında bir normal insan ideali var.
Eu tenho esta desordem, é melhor ir ao médico e dizer-lhe o que preciso. E foi uma experiência espantosa. Uma grande mudança.
- Bunu normal bir vücutta görmeyi çok isterdim.
- Adorava vê-lo num corpo normal.
Kesinlikle normal bir tahtadan çok daha...
- É muito mais que uma caixa de madeira.
O çiftci benim icin normal bir ciftciden cok daha tehlikeli.
Mais do que um fazendeiro. Muito mais perigoso para mim do que um fazendeiro.
Çok da sıradışı bir şey değil demek oluyor, hepsi bu.
Que é normal, é isso.
Üç kişilik menü dört normal kişiye ya da çok acıkmış bir askere ancak yeter.
Quatro, se for o de três pedaços, ou um soldado com muita fome.
Adam gayet normal davranıyor ve çok komik.
Ele está normalíssimo e hilariante.
normal 211
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
çok naziksiniz 687
çok naziksin 334
çok nazik 36
çok naziksiniz efendim 19
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
çok naziksiniz 687
çok naziksin 334
çok nazik 36
çok naziksiniz efendim 19