Ögleden traduction Portugais
5,996 traduction parallèle
- Pazar günü ögleden sonra 2.00.
- 14 : 00, domingo.
Bu öğleden sonra dönüyor.
Sim, ele volta esta tarde.
Öğleden sonra telefon geldi. Kızınız bizim yanımızda dediler.
Esta tarde, recebi um telefonema a dizerem-me "Temos aqui a sua filha".
Bu öğleden sonra okuldan çıkıp bodrum katına gideceğiz. Umarım Cece'nin şehre geri dönüp orada yaşadığına dair kanıt buluruz.
Não, nós é que vamos ao buraco, esta tarde, depois das aulas, e, com sorte, arranjamos provas de que a Cece voltou à cidade e está a viver ali em baixo.
Eğer bu hızda gidersek öğleden önce Mimsy Ovası'na varırız.
Se mantivermos este ritmo, chegaremos aos Prados Mimsy, antes do meio-dia.
Bankamız öğleden sonra 16.30'da kapanmaktadır. Evet.
O nosso banco encerra às 16h : 30m.
Öğleden sonraki toplantılarımı iptal et.
- Cancela as reuniões da tarde.
O zaman çok kötü bir öğleden sonra geçiririz.
Então, parece-me que iremos ter uma tarde muito desagradável.
Louis, yarın sabah onu devirmezlerse öğleden sonraki devralma seçimini kaybederler.
Louis, se não a cortarem amanhã de manhã, perderão o voto da aquisição amanhã de tarde.
Bir dakika, devralma için seçim öğleden sonra olacaktı.
A votação da aquisição é só esta tarde.
Öğleden sonramı boşalttığına göre ben de günün geri kalanında izin kullanabilirim.
Já que me libertaste a tarde, vou tirar o resto do dia.
Mikado'nun öğleden sonra sütü % 2'lik olacak.
2 % do leite da tarde da Mikado.
Öğleden sonra sütüm.
É o meu leite da tarde.
Öğleden sonra saat iki şu anda, günler çok kısa olmalı.
São duas da tarde, os dias aqui devem ser pequenos.
O öğleden sonra Farhampton Oteli'nde Lily teyzenizle otele giriş yapmaya çalışıyorduk.
Nessa tarde, no Farhampton Inn, a tia Lily e eu tentámos fazer o check-in. Estás a mascar pastilha?
O kadar eminim ki, yarın öğleden sonra bu saatlerde ikimiz de bir kere daha demiryolunun memesini emiyor olacağız.
Tanta certeza que garanto que a esta hora de amanhã à tarde, tu e eu estaremos novamente a mamar na teta do caminho de ferro!
Ayrıca öğleden sonraları içerisi çok güzel güneş alıyor.
Além disso, há uma luz excelente da parte da tarde.
Öğleden sonra sürekli toplantıları vardı Maziq'in.
O Maziq está a ter reuniões no escritório a tarde toda.
Koleksiyonundaki parçalardan birini bu öğleden sonra açık arttırmaya çıkarmak bizi bir süre daha idare eder.
Vou leiloar alguns dos quadros da tua colecção, esta tarde, para nos manter a flutuar...
Baki öğleden sonra çok meşgulüm bu yüzden ne yapacaksan yap.
Olha, tenho uma tarde ocupadissima, portanto aquilo que tens de fazer... faz.
FAA'e göre özel uçağı bu öğleden sonra geç saatlerde New York'a inmek ve kısa bir süre sonra Venezuela'ya doğru kalkış yapmak için planlanmış.
De acordo com a FAA, o seu avião particular chegará a Nova York ao fim desta tarde, e descolará para a Venezuela logo em seguida.
Öğleden sonra hastaneye gelmeni istiyorum ki seni muayene edeyim.
Gostava que passasses esta tarde no hospital para eu observar-te.
- Dün öğleden sonra. Kiralamak istediği STOL'da onu kontrol ettim.
Vi o DAC que queria alugar.
Dün öğleden sonrasının Lafeyatte Field'daki radar ve güvenlik görüntüsünü çıkardık.
Vimos o radar e as câmaras de segurança do Campo Lafayette de ontem à tarde.
Yarın öğleden sonra benim ofisimde.
Venha ao meu escritório às 13h de amanhã.
Bu öğleden sonra.
É esta tarde.
Dün öğleden sonra akşama kadar nerede olduğunuzu söyler misiniz?
Querem nos dizer onde é que estiveram ontem à tarde e à noite? - Com o nosso pai.
Pekâlâ. Filmi öğleden sonra yapacağız.
Vamos fazer um vídeo esta tarde.
Dün öğleden sonra sanırım.
Ontem à tarde.
Öğleden önce hazır olmasını istiyorum.
Quero a hora do almoço.
Viktoria Nordgren öğleden sonra bir konuşma yapacak.
Victoria Nordgren vai discursar esta tarde.
- Ne zaman eve gidebilirim? - Yarın öğleden sonra.
- Quando é que posso ir para casa?
Alışana kadar da birkaç öğleden sonra mesaisine kalırsın, ne dersin?
Começas no turno da tarde até te adaptares.
Öğleden sonra eve gitmem gerektiğini hissedip okuldan çıktım.
Achei que precisava de ir para casa hoje e saí depois do segundo período.
Bu öğleden sonra birisiyle hastaneye gidebilir misin?
Tens alguém para levar-te ao hospital esta tarde?
Öğleden sonra çocukları alabilir misin?
- Levas as crianças esta tarde?
Öğleden sonra mahkemem var.
Tenho tribunal esta tarde.
Öğleden sonra Colette'le Diosa'ya gelin.
Aparece esta tarde na Diosa com a Colette.
Öğleden sonranın büyük kısmını Diosa'da geçireceğim ve sonra da kulübe gideceğim.
Vou passar a tarde na Diosa. Depois, devo ir à oficina.
Bu öğleden sonra daha çok hisse aldı.
Ele comprou mais ações esta tarde.
Öğleden sonra gazetesinde gördüm.
Eu li o jornal da tarde.
Ama şimdi Bay Pazartesi Öğleden sonra olarak bilinen...
Mas agora, o homem a que chamam "Senhor Segunda-à-tarde"...
Titus'la dün öğleden sonra konuştum.
Falei com o Titus ontem à tarde.
Kaseyi ele geçirdiğimizde, doktor Roney'i diğer ortağına gitmesi için zorlayacağız ve sonra... öğleden sonramızı nasıl değerlendireceğimize balkacağız.
Quando tivermos a jarra, é fácil convencer a Dra. Roney a entregar-nos o cúmplice, e decidirmos o que fazer com o resto da tarde.
Avukatı öğleden sonra ayarlayabileceğini söyledi.
O advogado disse que pode ser esta tarde.
- Cenaze cumartesi öğleden sonra.
O serviço fúnebre é sábado à tarde.
Ama bugün öğleden sonraya hazır ederim.
Mas está pronta logo à tarde.
Öğleden sonra uçağım var ve toplanmalıyım...
Tenho voo ao meio-dia, e preciso de fazer a mala.
Hayır, öğleden sonra bir toplantı, o kadar.
Não, apenas uma reunião à tarde.
Öğleden sonra Dekan Carnell ile konuştum.
Falei com o Reitor Carnell hoje à tarde.
Toric'ın odasındaki DNA sonuçları en erken yarın öğleden sonra gelecek.
O teste de ADN do quarto do Toric deverá chegar até amanhã a tarde.