Öğleden sonra traduction Portugais
4,686 traduction parallèle
Bu öğleden sonra olmaz ;
Hoje, não. Estou ocupado.
Hawkes Ellen'in ölümünün öğleden sonra 6.00 sularında olduğunu söylemişti.
O Hawkes disse que a morte dela foi por volta das 18h00.
Toplantıya. Öğleden sonra gelecekler.
Eles estão se juntando a nós esta tarde.
Ameliyatınız bugün öğleden sonra.
A sua operação vai ser esta tarde.
Bugün öğleden sonra ikinci ameliyatımı yapacaksınız.
Vão fazer a minha segunda operação hoje à tarde.
Öğleden sonra biraz bahçıvanlık yapayım mı dediniz, Doktor?
A fazer jardinagem à tarde, doutor?
Bu öğleden sonra onun ilgisinin sadece bende olmasını istiyorum.
Preciso de toda a atenção dele concentrada em mim esta tarde.
Hiccup bizim bir ayda kat ettiğimiz yolu bir öğleden sonra da kat etti.
Hiccup foi mais longe numa tarde, do que fomos num mês.
Bu sabah Blair ile Rosemary'de kahvaltı etmiş ve öğleden sonra da otelin yönetim toplantısına katılmış.
Ele tomou café da manha com a Blair, e tem um encontro com um gerente de hotel à tarde.
Öğleden sonra bir pakette geldi.
- O pacote chegou hoje.
Dinle, bu öğleden sonra ben yatırımcıları bir araya getirirken senin de babamı meşgul etmeni istiyorum.
Ouve, vou precisar que mantenhas o meu pai ocupado, enquanto reúno os investidores esta tarde.
- Evet, öğleden sonra ama büro tıklım tıklımdı.
- Sim, de tarde, mas o escritório estava uma loucura.
Dün öğleden sonra JFK Havaalanı'ndan simit alır ve gecenin ikisinde eşyası falan olmadan ölür.
Ele comprou um pãozinho de piza no JFK ontem à tarde, e aparece morto no parque Morningside às 14h sem bagagem.
Bu öğleden sonra Haley disiplin kuruluna çıkacak ve okuldan atılma meselesine karar verilecek.
A Haley, esta tarde, tem de comparecer perante um conselho disciplinar... que decidirá se ela é ou não expulsa da escola.
Söylemeye gerek yok bu öğleden sonra Daniel'e her şeyi söylemeyerek iyi ettin.
Escusado será dizer que agiste bem ao ter poupado o Daniel esta tarde.
Bir komplikasyon olmaması hâlinde öğleden sonra taburcu olabilir.
Se não houver complicações, ela volta para casa à tarde.
Öğleden sonra içmeyi seviyor. Ben de öğleden sonra içmeyi severim.
Gosta de beber à tarde, eu também.
3 aylık maaşımı avans olarak istedim ama ancak öğleden sonra verebileceklerini söylediler.
Eu pedi três meses de salário antecipado. Mas só me dão de tarde.
Bir öğleden sonra içinde yarı düzine faşisti öldürdüğünü gördüm.
Vi-o matar meia dúzia de fascistas só numa tarde.
Bir öğleden sonra, kitabını okudum.
Li o livro dele numa tarde.
Reacher bu öğleden sonra Jeb Olivers'ın yerinden üç adamı daha hastanelik etti.
- O Reacher colocou mais três homens... no hospital esta tarde na casa do Jeb Oliver.
Alma, öğleden sonra geleceksin sanıyordum.
Alma, pensei que só virias mais tarde hoje.
öğleden sonra altı bayım.
- São 18 horas, senhor.
Bu öğleden sonra Jack Valliant kırtasiye siparişi veriyordu.
Esta tarde, o Jack Valliant andava a encomendar material de escritório.
Öğleden sonra Los Angeles'a gidiyorum.
Vou até Los Angeles, passar a tarde.
Bu öğleden sonra olur mu?
Pode ser esta tarde? Talvez...
Ve Montague, sen de bu öğleden sonra gel
E, Montague, venha esta tarde.
Bu öğleden sonra, bir gelin mi olacak?
Esta tarde, namorada?
Bu öğleden sonra on beş yayın.
Quinze transmissões feitas esta tarde.
Öğleden sonra oldu.
Já é de tarde.
Hadi ama yıllardır babanla av gezilerine çıkıyorsun senden istediğim bir öğleden sonra sadece.
Todos estes anos de caçadas com ele e tudo o que peço é uma tarde comigo.
Büyük haberi dönüyor. Öğleden sonra haberlerde olacak.
Fizeram uma grande reportagem e tudo, vou aparecer nas notícias.
Bu öğleden sonra sızıntıların arkasındaki adamla konuştum...
Esta tarde, falei com o homem por detrás das fugas...
Bir öğleden sonra gezip tozmuş ve şehir merkezinde yürüyorduk.
Quando voltámos da excursão, uma tarde, estávamos a passear no centro da cidade
Öğleden sonra şirkette herkesle tanışmak için bekleniyorsunuz.
Esperam-no na editora mais logo, para conhecer toda a gente.
Yarın öğleden sonra nerede olacağını biliyorum.
Sei exactamente onde ela vai estar amanhã à tarde.
Öğleden sonra Columbia'da bir kayıt işi varmış.
É uma sessão para esta tarde em Columbia.
Her öğleden sonra...
Todas as tardes, parecem...
Öğleden sonra bir-iki denetim olacak da.
Uma vistoria ou duas para esta tarde.
Bayan Mitcham, öğleden sonra ultrason testinde Tui'yle beraberdim.
Sra. Mitcham, eu estava com a Tui, no exame de ultrasons desta tarde.
- Öğleden sonra yüzmesi yapacaktım.
- A preparar-me para um mergulho no lago.
- Öğleden sonra yüzmesi mi?
- Um mergulho no lafo?
Ne yazık ki, şenlik günü öğleden sonra burada olacak, önemi yok, ona yine de iyi bir karşılama yapalım.
Pena que virá na tarde da festa, mas não importa, será bem-vindo.
Bu öğleden sonra neredeydiniz?
Onde estava esta tarde?
Bu öğleden sonra bir iki dakikamı size ayırabilirim.
Posso dispor de um minuto ou dois esta tarde. Bon.
Onu bu öğleden sonra buldum.
Encontrei-o esta tarde.
Öğleden sonra saat 4 : 30'da, Vataşka sokağındaki otoparka gideceksin.
Às 4 : 30 da tarde, vais para o estacionamento da rua Vatashca.
Yarın erkenden görüşürüz. Öğleden sonra.
Vemo-nos amanhã, logo pelo início...
Tatilinde, çoğu öğleden sonra onu havuzun başında güneşlendirerek şımarttık.
Estragámos as férias onde ele estava a banhos de sol à beira da piscina a maior parte da tarde.
Öğleden sonra bana izin verir misin?
Podes libertar-me esta tarde?
Bugün ögleden sonra müzik okulunda bana biri saldırdı.
Alguém me atacou na Escola de Música esta noite.
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne oldu 346
sonra dedi ki 26
sonra ne yapacaksın 26
sonra ne olacak 126
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne oldu 346
sonra dedi ki 26
sonra ne yapacaksın 26
sonra ne olacak 126