English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ö ] / Önemli bir şey değil

Önemli bir şey değil traduction Portugais

1,595 traduction parallèle
Önemli bir şey değil.
Nada de especial.
Önemli bir şey değil.
Não é nada de mais.
Önemli bir şey değil.
Nada, de verdade.
Önemli bir şey değil.
Vai correr bem.
Önemli bir şey değil.
Nada demais.
Ve aslında o kadar da önemli bir şey değil.
E não é nada assim tão grave.
Ocak'ta geldiğimde de vardı bu. Önemli bir şey değil.
Estava aqui quando eu estive aqui em Janeiro.
Yıllar önce tanıştık, ufak bir şey yaşadık. Biz... Sanırım şeyini ağzıma almıştım, önemli bir şey değil.
Eu acho que fiz-lhe uma mamada.
- Önemli bir şey değil mi?
Nada de mais. Uma pessoa que se faz uma mamada não é "nada de mais"?
Dünyada olup biteni düşündüğünde önemli bir şey değil.
Nada de mais em comparação ao que se passa no mundo.
- Yapma. Önemli bir şey değil.
Vá lá, isso não tem importância nenhuma.
Önemli bir şey değil... Babama ait bazı eski döküntü şeyler.
Nada... quinquilharia, coisas antigas do pai.
- O kadar da önemli bir şey değil.
- Não é nada de mais.
Önemli bir şey değil.
Nada.
- Ne? Önemli bir şey değil.
Não é nada, estou só a tentar removê-lo.
Bazen büyükler kavga eder, Bella, ama bu o kadar önemli bir şey değil.
Às vezes os pais zangam-se, mas tudo se resolve, percebes.
Rahminizin biraz yan olduğunu fark ettim gerçi bu o kadar önemli bir şey değil, kendinden öyle.
Reparei que o seu útero estava ligeiramente inclinado, mas isso não significa nada, é mesmo do seu corpo.
Bu o kadar bu o kadar da önemli bir şey değil, değil mi?
Qual é o... Não é nada de mais, certo?
Önemli bir şey değil, en azından.
Bem, nada de mais.
Çok önemli bir şey değil.
Não é nada de mais.
Hayır, önemli bir şey değil.
Não, não é nada de importante.
Çok önemli bir şey değil değil mi?
Não é nada demais, certo?
- Önemli bir şey değil.
Não é nada.
Ah, önemli bir şey değil.
Não é nada.
- Bu adamla ne işin var? - Önemli bir şey değil.
- O que prepararam eles para este?
Senin mezun olamaman ya da kıyafet sözleşmeni kaybetmen kadar önemli bir şey değil.
Não é assim tão importante como perder a tua formatura ou o contrato com a tua linha de roupa.
- Önemli bir şey değil.
Isto não é nada.
Cidden önemli bir şey değil.
Não é nada de mais.
Önemli bir şey değil.
Não é nada de especial.
Önemli bir şey değil.
Oh, não é nada, sabes?
Önemli bir şey değil.
Não interessa.
Yo, önemli bir şey değil.
Não. Não foi nada.
Koluna baktım çok önemli bir şey değil.
Eu corri com ele, não é um problema...
- Önemli bir şey değil.
- Sim vai entender!
Önemli bir şey değil.
Não é nada de importante.
- Aslında önemli bir şey değil ama. Bahçıvanlardan biri, şu genç olan.
Não é nada de especial, mas um dos jardineiros, o mais novo...
- Önemli bir şey değil. Yalnız bana ilaç yazdı ve sanırım içkiyle karıştırınca fazla geldi. - Direksiyon hakimiyetimi kaybettim.
- Está tudo sob controlo, só que ele passou-me uma receita, e acho que os comprimidos misturados com a bebida deram mau resultado.
- Önemli bir şey değil.
- Não é nada por aí além.
- Önemli bir şey değil.
- Mas não importa.
Önemli bir şey değil
Não há problema.
Önemli bir şey değil, emin olabilirsin.
Garanto-lhe que nada de importante.
Önemli bir şey değil.
Não é nada.
Önemli bir şey değil mi?
- Nada?
Hayır, önemli değil, bu iyi bir şey.
Não, não há problema, Bella, é bom.
Önemli bir şey değil.
É nada.
Clark, önemli değil. Bir şey açıklaman gerekmez.
Clark, está tudo bem.
Önemli değil. Çalışan bir şey olsun yeter.
Tenho a certeza que temos algo que irá funcionar.
Sen bir şey yapma dedin ama ben zararsız bir şey yaptım. Ona bir kaç yüz dolarlık gül ve dibini düşürecek bir şiir gönderdim. Bir iki kıta şiir, önemli değil.
Eu sei que disseste para não fazer nada, mas eu fiz algo, algo insignificante, enviei-lhe umas rosinhas e um poema muito bom, mas nada de especial.
Bu... Bu önemli bir şey, değil mi?
É demais, não?
Sadece görüsmeye girmeden önce yakalarim belki dedim. Önemli bir sey degil.
Não é nada de importante.
Benim hakkımda ne düşündüğün önemli değil ama bilmen gereken bir şey var.
Mas não é... não é importante o que pensas de mim, mas eu... Há algumas coisas que tens de saber.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]