Ilgılı traduction Portugais
500 traduction parallèle
Lütfen bağışlayın. Büyük ihtimalle yanılıyorum, ama öyle durumlar gördüm ki ani bir şok veya darbe, en çılgın hayalleri yaratabilir.
Por favor desculpe-me, mas sei de casos em que um choque ou pancada violenta,
Özür dilerim. Bu size biraz çılgınca gelebilir ama nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Ama bu ev tam bir sabotajcı ve ajan yuvası.
Isto pode parecer-lhe uma loucura, de facto, nem sei como começar, mas esta casa é um antro de espiões e sabotadores.
- Aslına bakılırsa Washington Square'deki çok çılgın bir partiye gidiyordum.
- Para dizer a verdade... Estou a ir a uma festa muito louca em Washington Square.
Ne? Böyle çılgın fikirlere nereden kapılıyorsun?
Onde raio vais buscar ideias tão disparatadas?
Seni çılgın şeytan buraya nasıl çıkabildin?
Seu grande maluco, como vieste aqui parar?
Her yerdeki çılgınlıklar yapılır.
É louco como qualquer outro lado.
Ben de çok çılgın bir yıl geçirdim.
Esse ano também temsido umaloucurapramim.
Hatırı sayılır tüm kibar çılgınlar için iyi bir yer değil.
Era numa dessas loucas pocilgas.
Bu evde olup biten tüm bu çılgın şeylerin Nedenlerini nasıl bilebilirim ki?
Como eu vou saber das loucuras que acontecem em nesta casa?
O da 2 yıl boyunca her gün çılgınlar gibi kıza mektup yazmış... Siperlerden, ambalaj kağıtlarının üzerine, mum ışığında.
Durante dois anos, ele escreveu-Ihe freneticamente todos os dias nas trincheiras, em papel de embalagem, à luz das velas.
Nasıl başladığını veya nedenini bilmiyorum ancak bu olayı göz ardı etmek çılgınlık olur.
Não sei como começou ou porquê, mas não podemos ignorar isto.
Artık macera ve kargaşa yok Garibaldi'ye katılmak için ordudan kaçan şu çılgınların idam edilmeleri gibi sert ve acılı tedbirler gerektirse bile.
Acabaram-se as aventuras e as desordens mesmo que isso implique medidas duras, como executar esses fanáticos que desertaram para se juntarem a Garibaldi.
Nasıl bir çılgın hareketti o?
Que raio de brincadeira foi essa?
Bu büyük yanılgıda başarılı olmak için refleksleri bile Amerikan olmalı.
Para levar avante este logro, até os reflexos deles devem ser americanos.
Bu çılgınlığın da ötesinde, ancak bir akıl hastasının yapacağı bir şey.
Porque não estaríamos apenas loucos, estaríamos malucos.
Seyahat için çılgınca bir yol. insanın molekülleri her yere dağılıyor.
Que forma doida de viajar, espalhar as moléculas de um homem por aí.
Onun eline kılıç verme çılgınlığını destekleyemem ama kılıcıyla kötülüğe kafa tutmaya yönelten soylu ruhunu sevebilirim.
Não posso favorecer uma loucura armada com uma espada mas posso amar o gentil espírito que o comove a medir a maldade com sua espada.
Tüm pistlerde ülkeyi saran dans çılgınlığına katıl
Faça aquele passo legal Que está arrasando no baile
Hepsi bu yaşadığımız çılgınca hayat yüzünden. Kimse bunun bizi fiziksel olarak nasıl etkilediğini bilemiyor. Uzun vadede ne olacağını da.
Com esta vida louca que levamos, quem sabe até que ponto nos afecta a longo prazo, fisicamente?
Süzülerek uçuşan şekiller fırıl fırıl döner belli belirsiz bir çılgınlık sarar insanı.
Uma névoa vaga de delírio surge em mim Soaring and flying images spin.
Kartal 10'la yaptığı şu çılgınca uçuşu nasıl açıklayacaksın?
Mas como explicas o descontrolo dele na Águia 10?
İkimiz, Kaptan Mükemmel ve Çılgın Doktor yıldızlara gitmekten bahsediyorduk barmen bize bakıp "daha fazla içmeseniz iyi olur" demişti 16 yıl.
Nòs os dois, o Capitâo espantoso e o doutor louco a falar de alcancar as estrelas e o empregado do bar a dizer-nos que jà tínhamos bebido o suficiente. 16 anos.
Nasıl olsa o çılgın deliyle uçmayacağım.
Eu também não ia voar com aquele maluco.
Çılgın partilere bayılıyorum.
Adoro aparecer sem ser convidado.
O zaman bana Kızıl Kayalığın, peşine düşecek kadar çılgın birini söyle.
Vamos admitir que um louco quer atacar Red Bluff...
Bu akşam onu sunacağız. Siz oradaki çılgınlara, hapisten nasıl kaçılacağı gibi şeyler...
Vamos explicar a todos vocês hoje a todos os pequenos loucos que estão por aí, como ficarem bem longe da choça...
İleride durum nasıl değişirse değişsin, çılgına dönse bile unutma. - Seni yine de herkesten çok seveceğim.
Por mais que as coisas possam mudar no futuro ou vir a ser loucas adoro-te mais que a tudo no mundo.
... çılgın bir kadın tarafından kaçırılıp rehin tutulana kadar bilmiyordum.
... capturada e mantida refém por uma louca.
Uyarı olmaksızın, iki adamın koluna sarılı, odaya girdiniz, değerli hazinesini engellemeniz onu çılgına döndürdü.
Sem qualquer aviso prévio, foi expulso do seu quarto e a partir dessa altura estavam lá sempre pelo menos duas pessoas, impossibilitando-o de recuperar o seu tesouro. Ansioso por recuperá-lo.
- Nasıl bir yanılgı?
- Que espécie de equívoco?
O halde bu çılgınca gücünü nasıl... açıklıyorsunuz?
Então como explica a sua... força fora do normal?
Geçen yıl, 8. dereceden çılgın bir kaltak için aklımı yitirmiştim.
O ano passado, fiquei louco por uma garina doida do oitavo ano.
Çünkü Leydim, Ludwig kıyafet değiştirmede uzmandı. Nursie ise, meme saplantılı, bedbaht, çılgın ve yaşlı bir kadın.
Porque Ludwig era um mestre do disfarce, ao passo que a Amazinha é uma triste, obcecada por tetas de vaca.
- Silikon bileşim uygun sertlikte bir maddeyle karıştırılırsa Rusların çılgın tutkalının eşsiz bir versiyonu elde edilir.
Massa de calafetar, misturada com um agente endurecedor, faz uma versão única de Super Cola Russa.
Bana çarpıcı gelen şey, nasıl oluyor da Randall böyle çılgınca bir şeye, Lady'nin kendisini tanıyacağını ve buradan kendisini teşhis edeceğimizi bile bile cüret ediyor.
Espanta-me que o Randall tenha feito uma coisa destas, sabendo que a senhora poderia descrevê-los e que nós os identificá-los-íamos.
İlk Egemen Çin İmparatoru savaşan yedi eyaletimizi birleştiren çılgın hükümdar, Lo Pan'ı mağlup etti ve MÖ 272 yılında ona, şu dehşet verici bedensizlik lanetini uyguladı.
O 1 ° Imperador Soberano da China, o monarca que federou os nossos sete estados em guerra, derrotou Lo Pan e lançou sobre ele em 272 A.C. a horrível maldição do descarnado.
Bir yıl önce şehre gelmiştim, televizyonu açtım... ve Çılgın Charlie'yi gördüm.
Estive na cidade há cerca de um ano, liguei a televisão... e vi o Crazy Charlie.
- L.G.!
LG!
L.G.? L.G., buraya gel lütfen.
LG, chega aqui, por favor.
Ah L.G.
LG...
L.G., bu bir istekti, tamam mı?
LG, foi um pedido, não foi?
L.G.
LG...
İyi geceler L.G.
- Boa noite, LG.
L.G.?
LG?
Olamaz, L.G. bu.
Não, LG!
L.G.!
LG!
L.G., seni de mi yakaladılar?
LG! Também apanharam-te?
Ah, L.G.!
LG!
L.G... seni seviyorum.
LG eu amava-te.
Bunu sana veren adam, bir ihtimal, İskoç etekliği giymiş, kılıçlı ve kızıl saçlı bir çılgın olabilir mi?
O homem que te deu isto, era por acaso, um ruivo lunático com um kilt e uma espada?
Geçen yılın'Bay Çılgın'yarışmasında birinci olan'Çılgın Jack McÇılgın'kadar çılgın.
Ele é mais louco que o louco Jack McLouco, o vencedor da competição Sr McLouco do ano passado.