Anlıyorsunuz ya traduction Russe
26 traduction parallèle
Anlıyorsunuz ya, kulak vermedim. Ama biri diğerinden bir şey yapmasını istiyor gibi geldi.
Но мне показалось, что кто-то из них хотел, чтобы другой что-то сделал.
Anlıyorsunuz ya, Bay Dorsett, ben sadece onun konuşması için bazı kayıp parçaları birleştirmeye çalışıyorum.
Понимаете, мистер Дорсетт, я просто хотела связать концы с концами, как говорится.
Anlıyorsunuz ya, bu anlaşmamızın bir parçası. O, kitlesiyle görüşmez.
Понимаете, у нас с ним договоренность, что он не будет встречаться с покупателями.
Şey, anlıyorsunuz ya... Bu saatle ilgili başka bir düşüncem var.
Хорошо, Вы видите..., я долго размышлял о тех часах.
Bakın, anlıyorsunuz ya. Bu modellerin insanlara yaptıklarının aynısı.
Знаете, что вы делаете с людьми.
Tam tersi. - Çok ödüllendirici bir şey, anlıyorsunuz ya.
Работа доставляет массу удовольствия.
Pekâlâ, anlıyorsunuz ya, sanatçı sözü...
Ну знаете, слово художника...
Gördüğüm kadarıyla Bay Blauner biraz nasıl desem kırık biriydi. Demek istediğimi anlıyorsunuz ya?
Мне всегда казалось, что мистер Блаунер... был, как бы это повежливее... сильным мужчиной.
Anlıyorsunuz ya, ben eski bir polisim.
Понимаете, я бывший полицейский...
Anlıyorsunuz ya, oyuncaklarımı ölümden döndürürken özel yeteneklerini tecrübe etme fırsatı buluyorum.
Видите ли, оживляя моих кукол Я испытал на себе все их особые таланты.
Anlıyorsunuz ya Bay Reese, o güne kadar hayatımın en iyi kısmını daha çok zengin olmak için harcadım.
Видите ли, мистер Риз, до того дня, Большую часть жизни я потратил на то, чтобы разбогатеть.
Anlıyorsunuz ya size başka kimsenin sunamayacağı bir şey önerebilirim.
Видите ли... Я могу предложить нечто, чего не предложит больше никто.
- Anlıyorsunuz ya.
Понимаете? - Понимаю.
Anlıyorsunuz ya, dokuz yıl boyunca kameraya alınınca bazı şeyleri kendinize saklamak istiyorsunuz.
Знаете, когда вас снимают 9 лет вашей жизни, есть некоторые вещи, о которых не хочется никому рассказывать.
Sadece bir süreliğine, anlıyorsunuz ya.
Лишь на некоторое время, вы же понимаете.
Sevgili Lord Merton, anlıyorsunuz ya...
Видите ли, дорогой лорд Мёртон...
Yaşlanıyorum, anlıyorsunuz ya.
Я становлюсь стариком, вы знаете.
Romen çetesi. Ufak tefek işler yaptım. Önemli kişileri arabayla götürmek, malların sevkiyatı, anlıyorsunuz ya?
Я сделал случайными заработками..... вождение важных людей, перевозки грузов, вы понимаете?
Dediğimi anlıyorsunuz ya?
Вы понимаете, что я имею в виду?
Anlıyorsunuz ya, bu insanlar olmadan hiçbir yere varamazdık.
Дело в том, что без них мы бы канули в небытие.
- Anlıyorsunuz ya- - - 160 derece!
– 70 градусов! – Понимаете...
Beni anlıyorsunuz ya.
Понимаете?
Bu anahtarlar daha geniş çaplı anlaşmamızın gereği, anlıyorsunuz ya?
Вы же понимаете, что эти ключи – часть более общего соглашения между нами?
Bay Galeano ve Bay Moncada ile yaşananların ardından insanlar endişeliler. Anlıyorsunuz ya?
Ну, после всего произошедшего... с сеньором Галеано и сеньором монкадой... люди нервничают, понимаете?
Anlıyorsunuz ya, George Bush'un Pablo Escobar için kendi planları vardı.
видите ли, проблема была в том, что у Джорджа Буша были свои планы на Эскобара.
Anlıyorsunuz ya, çünkü o hasta değil.
Потому что она не больна.