English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Bağırmıyorum

Bağırmıyorum traduction Russe

80 traduction parallèle
Başında, hayır, bağırmıyorum.
Сначала - нет, не кричу.
Bağırmıyorum artık.
Я больше не кричу.
- Bağırmıyorum, feryat ediyorum.
- Не кричи. - Я не кричу, я уже визжу.
Sana bağırmıyorum!
( Мужчина ) Я не кричу!
Ben bağırmıyorum!
- Я не ору!
- Bağırmıyorum.
- Нет, не говорю.
- Bana bağırma. - Ben bağırmıyorum.
"Не ори на меня!" Я не ору на тебя!
- Ona bağırma. - Ona bağırmıyorum. Keşke Jack burada olsaydı.
Ќет, нет не кричи на него. я не кричу на него ≈ сли бы ƒжек был здесь.
Hâlâ bağırmıyorum.
Я по-прежнему не кричу на Вас.
Hayır, sana bağırmıyorum.
Нет, я не кричу на тебя.
- Ben bağırmıyorum.
- Я не кричу!
Bağırmıyorum.
Я не ору.
- Yine bağırıyorsunuz. Bağırmıyorum!
- Сэр, не кричите.
Sana bağırmıyorum ve asıl mesele kusmuk değil. - Elbette öyle
Я не ору, и дело не в отрыжке.
Jimmy, yaşayabileceğim bir yer için bağırmıyorum.
Джимми, я не нуждаюсь сейчас в жилье.
Ben bağırmıyorum.
- Я не ору.
Bağırmıyorum. Al senin olsun, ben istemiyorum.
Ты чего кричишь?
- Bağırmıyorum.
Я не кричу.
- Ben bağırmıyorum!
ћ " Ў ≈ Ћ № : я вовсе не ору!
Bağırmıyorum!
ћ " Ў ≈ Ћ № : ј вот и нет!
Sana bağırmıyorum.
- Я не кричу. Я просто...
Tamam, sana bağırmıyorum.
Хорошо, я не кричу на тебя.
Kar diye bağırmıyorum, aptal herif.
Это не "Кааар", идиот.
Bağırmıyorum!
Я не кричу!
- Bağırmıyorum.
- Я не ору!
Bağırmıyorum.
- Я не крич... - Я не кричу.
Ben bağırmıyorum!
Я не глухая. Я и не кричу!
- Ben sana bağırmıyorum. Ben...
— Я не кричу на тебя.
Bağırmıyorum, gerginim.
Я не кричал. Только подчеркнул.
En azından ben bir satış yapınca herkes duysun diye bağırmıyorum.
По крайней мере, я не разговариваю так громко когда я продаю, так что все это слышат.
Bağırınca düşünemiyorum, Frank. - Bağırmıyorum yahu!
Я не могу думать, пока ты орёшь, Фрэнк.
Bağırmıyorum!
Я не ору!
Bağırmıyorum.
Я не кричу.
Bağ--Bağırmıyorum.
Я не кричу.
Ben bağırmıyorum.
Я не кричу!
Tamam bağırmıyorum ama sen sırtıma bastırma ; bak kusacağım.
Хорошо, но не давите мне на спину, меня сейчас вырвет.
- Tamam bağırmıyorum, söz veriyorum.
- Хорошо. Хорошо, обещаю.
- Sana bağırmıyorum.
Я не ору на тебя.
- Bağırmıyorum!
Я не кричу!
Boş yere bağırmıyorum, canım.
Дорогой, я не кричу без причины.
- Bu yüzden bağırmıyorum ya.
Поэтому я и не кричу.
Bağırmıyorum.
Я не...
Hayır, bağırmıyorum.
Нет, не кричу.
Sabahtan beri "kırmızı balık" diye bağırıyorum.
Я все утро пою эту "Золотую рыбку"
- Ben bağırmıyorum ki.
- Не ори!
- Ben kimseye bağırmıyorum.
Я не ору.
- Bağırmıyorum.
- Орешь!
Gömleğini tutuyor ve etrafa bakınıyorsun, Neden herkese "ben önemli birşey taşıyorum" diye bağırmıyorsun ki?
Вцепился в кимоно и зыркаешь по сторонам. Лучше сразу скажи, что спрятал там что-то важное.
Onu hatırlıyorum ; çünkü "Eğilin" diye bağırmıştı.
вот я его и запомнил.
Bağırmıyorum ki.
- Я и не кричу.
Bağırmıyorum anne.
Я не кричу мама, я просто огорчён!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]