Bekliyordum traduction Russe
2,898 traduction parallèle
Sana bunu göstermek için başbaşa kaldığımız bir zamanı bekliyordum.
Я хотел, чтобы мы остались вдвоем, чтобы показать тебе это.
Ben, bekliyordum ama bu kadar çabuk değil.
Я ждал, но не так быстро.
Talimatlarını bekliyordum.
в ожидании его инструкций
Onunla tanışmayı bekliyordum.
Я ждал нашей встречи.
Ama sanki her şeyin bir şekilde geri dönmesini bekliyordum. Geri dönerse başıma geleceklerden korkuyordum.
Но похоже, я просто ждала, когда все это вернется, боялась того, что со мной произойдет.
Aslında büronuzun ikiden fazla adam göndermesini bekliyordum.
Ну, я ожидал, что ваше бюро пришлет больше двух человек.
Başkalarına söylemesin diye oğlumuza geldiğimi söylemeyeceğim. Ama ormanda saklanıp, seni bekliyordum.
Я не мог сказать нашему мальчику, что я здесь, но я хотел тебя дождаться.
-... seninle zaman geçirmeyi dört gözle bekliyordum.
Я так хотела провести время с тобой.
Ama tarihin acımasız şekilde tekerrür edeceği gün ben orada onu bekliyordum.
Но когда он понял правдивость истории и повторяющуюся жестокость природы, я ждала его.
Seni bekliyordum.
Я ждала тебя.
Bir kızı bekliyordum.
Просто жду девушку.
Charles cezaevlerinden bir ordu toplayacağımızı söylediğinde, bundan daha iyi bir sonuç bekliyordum!
Когда Чарльз предложил пополнить войска за счет этих пленных, я думал, что это будет того стоить!
Tanrım, bu anı uzun zamandır bekliyordum.
Боже, как же я ждал этого момента.
- Uzun zamandır bu anı bekliyordum.
Я ждала этого момента долгое время.
Seni bekliyordum, Clark.
Я ждала тебя, Кларк.
Annemin okuldan beni almasını bekliyordum.
когда мама заберет меня из школы.
Kahvaltıya Helen Crowley'yi bekliyordum, buluşmayı o ayarlamıştı ama gelmedi.
Я должен был встретиться с Хэлен Кроули за завтраком, по ее просьбе, но она так и не появилась.
Ben sekreter açar diye bekliyordum.
О, я ожидала услышать секретаршу.
Ve tabii ki üzüldüm çünkü Mitchell'in aramasını bekliyordum.
И, конечно, я расстроилась потому что я ждала звонка от Митчелла.
Bilimsel çalışmalarınıza katılma fırsatını çok uzun zamandır bekliyordum.
Я так ждала возможности Поучаствовать в вашей научной работе
Çok komik, ben de tam senin gibi birini bekliyordum zaten.
Забавно. Я ожидала, что он вполне похож на тебя.
- Seni bekliyordum.
- Я ждал тебя.
Sizi bekliyordum.
Я ждала вас.
Evet, ben de seni görmeyi dört gözle bekliyordum.
Я тоже искал встречи с тобой
Bayan Watson'ı bekliyordum.
Я ожидал ответа от мисс Ватсон.
- Bunu bekliyordum.
Я ждал этого.
40 dakikadır burada, birisinin buna gülmesini bekliyordum.
Я ждал здесь 40 минут, пока кто-нибудь рассмеётся над этим.
Seni bekliyordum.
Я ждал тебя.
O yüzden arayı kapatmayı sabırsızlıkla bekliyordum.
С таким нетерпением ждала встречи.
Liseden mezun olup gerçek hayata atılmayı dört gözle bekliyordum.
Я не могла дождаться, когда выйду из школы. В реальный мир.
- Yakışıklı demeni bekliyordum gerçi...
- Я надеялся на "более умный", но...
- Seni bekliyordum.
Я ждал тебя.
Birinin oturup da Odin Rossi davasında bana yardım etmesini bekliyordum. - Ama kimse öne çıkmadı.
Я ждала, когда кто-нибудь присядет и поможет мне с делом Одина, и никто не подошел.
Ben de seni bekliyordum.
Я ждала тебя.
Silahlarımı kuşanmış bekliyordum ama günler geçtikçe işler Sue için kolaylaşmıyordu.
Я решила показать им, из какого теста я сделана, но дни все шли, да и Сью все это не упрощала.
İlk seferinde, beni okuldan alması için büyükbabamı bekliyordum.
Первый раз я ждала, когда Дедуля заберёт меня из школы.
Biraz daha hevesli olmanı bekliyordum.
Я надеялся, ты проявишь больше энтузиазма.
Oraya yapacağımız tekne gezisini sabırsızlıkla bekliyordum.
Очень хотел прокатиться на пароме.
Müfettiş Owens. - Seni bir saat önce bekliyordum.
Больше не опаздывайте.
Sizi bekliyordum.
Я ждал тебя.
- Kanatları ve ışık halkasıyla bekliyordum.
Я ожидала, крылья и нимб.
Bilgi İşlem'den birinin burada olmasını bekliyordum.
Я надеялась, что кто - нибудь из IT - отдела будет здесь.
Kilisede olmanı bekliyordum.
Я вас ожидал в... церкви.
Ben de sizi bekliyordum.
Меня заставили ждать.
Ben de bunu bekliyordum. Mirketler sizi.
О, на это я и рассчитывал : сурикаты.
Sana söylemek için doğru zamanı bekliyordum.
Я ждал подходящего момента, чтобы рассказать тебе.
- Ne demek canım. Ben de aramanı bekliyordum.
Я ожидала твоего звонка.
# Havanın değişmesini bekliyordum #
♪ Я ждала, чтобы что-то изменить ♪
Sanırım, bilmiyorum biraz daha sevinçli olmamızı bekliyordum.
Я ждал чего-то... Не знаю, менее печального.
Dışarıda bekliyordum.
Я ждал снаружи.
Gitmene izin verdim ama benim için bitmemiş sanırım. Her şeyi sona erdirmek istediğimde bile bir tarafım hala bana dönmeni istiyordu. Bileğimi kestiğimde korkmak yerine senin gelip kapıyı açmanı bekliyordum.
я не смирилась с неизбежным разрывом. чтобы ты прибежал ко мне. что ты придешь и найдешь меня.