Bekliyorlar traduction Russe
1,680 traduction parallèle
Hayır! Beni bekliyorlar.
Ожидание для меня.
Beni bekliyorlar.
- Они меня ждут.
Ne bekliyorlar?
С-130?
Küçük emiciler yan odada yapış yapış bir şekilde komutumuzu bekliyorlar.
Ах, маленькие присоски довольные уползают в следующую комнату, в ожидании сигнала к наступлению!
Bir şeylerin ortaya çıkmasını bekliyorlar.
Они ждут, пока что-то случиться
Evet.Onlar bizi bekliyorlar.
Ага. Они ждали нас.
Boş bir hangarın önünde bekliyorlar.
Они у пустого ангара.
Bizi bekliyorlar.
Они ожидают нас.
Gösteri ekibi hazır. Bizden haber bekliyorlar.
Группы готовы и ждут нас.
- Daniel aradı, bizi bekliyorlar.
- ƒаниэль вызывает. ќни ждут нас.
Neyi koruduğumuzu bile bilmeden ne yapmamızı bekliyorlar ki?
Как мы можем работать, даже не зная что защищаем?
Kamyonda bekliyorlar.
Они ждут в грузовике.
- Onay bekliyorlar.
Мы ждем на последнее подтверждение, сэр.
Seni bekliyorlar.
Тебя ждут.
Nitekim, onlar da benim söyleyeceklerimi merakla bekliyorlar.
А они хотят услышать, что скажу я.
Hadi, bekliyorlar.
Пойдём, а то они заждались.
Tamam yalnız gelmeni bekliyorlar ve biz de aynen öyle yapacağız.
Ок, они ждут что ты вернешся один, по этому это надо сделать.
Efendim, toplantı odasında bekliyorlar.
- Сэр, вас ждут в зале заседаний.
Baksana, arkadaşlarım geldi. Dışarıda bekliyorlar.
Кстати, я с друзьями.
Barcelona'da beni bekliyorlar.
Да, меня ждут в Барселоне
Bekliyorlar.
Нас ждут.
Eğitmeni ve liderlik etmeni bekliyorlar.
Ими нужно руководить и их нужно тренировать.
Uyandıklarında göğüslerinin bir gecede düzelmiş olmasını bekliyorlar.
Они хотят проснуться и увидеть, что их сиськи выравнялись за ночь.
Nükleer bir facia var ve insanlar Avustralya'ya radyasyonun gelmesini bekliyorlar ama mutlular.
Она о ядерном холокосте, и тех людях, которые ждут, пока радиация доберется до Австралии, но они счастливы.
Bir hafta içinde bir aşama kaybetmemi bekliyorlar ama elimde hiçbir şey yok.
Они хотят увидеть наброски уже через неделю, а у меня - ничего.
İlmiği görünce korkmamızı mı bekliyorlar sence?
Как думаешь, они ждут, что нас начнет трясти от страха перед петлей палача?
Belki de, şapkanı fırlatmanı bekliyorlar.
Может ждут, когда ты бросишь шляпу.
İşbirliği yapmamızı bekliyorlar, değil mi?
Они ожидают, что мы будем сотрудничать, не так ли?
Seni bekliyorlar.
Они тебя заждались.
Yardıma ihtiyacı olan insanlar var ve hemen yardım bekliyorlar istediğin yöne gidebiliriz.
Людям нужна помощь, и нужна очень быстро.
Evet. Arabada bizi bekliyorlar.
Они ждут нас, машина уже ждет.
Doğrusunu yapıyorlar, savunma hattı kurup dışarıda bekliyorlar
Все как по нотам, Выставили оцепление и ждут подкрепления.
Yunusların binlerce yıldır izlediği değişmeyen göç rotaları vardır. Balıkçılar da yunusların bu zamanlarını bekliyorlar.
Здесь проходят маршруты миграции которые дельфины используют на протяжении тысячелетий, и рыбаки просто ждут пока дельфины придут к ним сами.
Bu yüzden bekliyorlar.
Вот чего они ждут.
Orada benim için bekliyorlar.
Эй, Питерсон!
Hadi gemiye, gemiye! Seni bekliyorlar yalnız,
Стыдился б, право!
Evet efendimiz, emrinizi bekliyorlar.
- Да, милорд. Они ждут вашего приказания.
Peki, annemler size akşam yemeğine bekliyorlar.
Ну, мои родители хотят, чтобы вы пришли к нам на ужин.
Ben yarın şehre gideceğim, haber bekliyorlar.
Завтра я поеду в город. Они ждут моего ответа.
Hazır olduğunda seni bekliyorlar.
Они сказали, что вы можете прийти в любое время, когда будете готовы.
Fakat, dünden beri bekliyorlar.
Но они ждут со вчерашнего дня.
Üzgünüm, efendim, bekliyorlar.
Простите, сэр, они ждут.
Geri kalan herkes de, sen yeşil ışık yakana kadar bekliyorlar.
Все остальные ожидают вашего разрешения на другие работы.
Daha evvel karşılaşmadıkları insanları bekliyorlar, yani, evet.
Они ждут людей, которых они не встречали до этого. Поэтому, да! Я так и сделаю...
Bizi bekliyorlar Harun.
Они ждут нас, Аарон.
Bizi bekliyorlar...
Они ждут нас...
Bizi radyolojide bekliyorlar.
Нас ждут в радиологии.
- Hazır bekliyorlar.
На палубе, сэр.
Ne bekliyorlar?
В чем заминка?
Bir sebepten biliyorum ki arkadaki adam doktor gibi davranıyor ama gerçek şu ki, dışarda kapı önünde beş gangster var beni kaçırmak için bekliyorlar. Mesele şu.
Вот в чем дело.
Neden bekliyorlar?
Зачем ждать?