Benden bu kadar traduction Russe
1,040 traduction parallèle
Onla Çin Mahallesine gideceğim, ama benden bu kadar.
Слушай, я схожу с ним в Чайнатаун, но на этом всё.
Benden bu kadar.
Это вся информация, которую ты получишь.
BENDEN BU KADAR
Лучше не бывает
Benden bu kadar.
Я закончил.
Yok benden bu kadar.
Нет, я уже всё.
Benden bu kadar! Ben hislerim hakkında bu kadar sorgulayıcı olamam! Olamam işte!
Я не могу сортировать свои чувства.
Hayır, benden bu kadar.
ецы ха та паяатгсы. текеиыса ле аута.
benden bu kadar.
Я завязал с этим делом.
Lordum, benden bu kadar kolay kurtulamazsınız.
Ну, нет, милорд, я не отстану...
Benden bu kadar. Müessir fiil.
- Мелкий проступок.
Sadece taciz. Benden bu kadar - Bayan Radick?
Уголовное преступление.
- Benden bu kadar.
- Я всё выпила.
Benden bu kadar.
Не могу.
Benden bu kadar yeter.
Ну да хватит обо мне.
Şey, benden bu kadar.
Ну ладно, у меня всё.
Benden bu kadar tahrik olman çok hoşuma gidiyor. Sen de beni çok tahrik ediyorsun.
Мне нравится, что ты так возбуждаешься от меня и я от тебя очень возбуждаюсь.
Benden bu kadar kolay kaçamazsın Sloan.
Ты от меня так просто не отделаешься, Слоан.
Simon... karşısına dikildi, sanki... sanki Calüt karşısındaki Davud gibi. ( ÇN : benden bu kadar, hikayeyi merak eden nette arasın )
Саймон... стоял перед ним,... как Давид перед Голиафом.
- Benden bu kadar.
- Обналичь меня, пожалуйста.
Biliyor musun? Benden bu kadar!
Я больше не могу этого выносить!
Daha fazla dayanamayacağım, benden bu kadar.
Я не могу так больше, хватит.
Benden bu kadar kolay kurtulamayacaksın.
От меня так просто не избавиться.
Peki, benden bu kadar.
Хорошо, я тогда уйду
Severim, aksiyon filmlerini Ben Fellini'nin La Strada'sını, Cinneti ( The Shining ), Benden bu kadarı ( As good as it gets ), Manolya'yı ( Magnolia )
экшен.
Oh, benden bu kadar kolay kurtulamazsın.
Ты так легко от меня не избавишься.
Benden bu kadar.
С меня хватит.
Benden bu kadar.
Ну, хватит уже обо мне.
- Öyle mi? Öyleyse neden benden bu kadar korkuyorsun?
Тогда почему ты меня так боишься?
Benden bu kadar.
Мне хватит.
Benden bu kadar.
Я всё.
Pekala, benden bu kadar.
- Эх... - Ну, я пошел!
- Benden bu kadar.
- Все, пошли. - Ладно.
Benden bu kadar bahsetmek yeter.
Ладно, ладно, хватит уже обо мне.
Senin bu kadar duyarlı olmanın, benden birşey saklamak için bir sebep olduğu anlamına gelmez, bunu sana hatırlatıyım da.
Надеюсь, нет необходимости напоминать, что сокрытие даже самых... малозначащих фактов будет расцениваться как государственная измена.
Neden ben seni bu kadar çok severken sen benden nefret ediyorsun?
Господи, за что ты меня так ненавидишь, когда я так тебя люблю?
Benden bu kadar!
Я закончил!
Benden kurtulmak bu kadar kolay değil.
Нужно больше, чтобы избавиться от меня.
Hangi bayan, gözleri, dudakları ve sesi benden güzel değilken bu kadar yaklaşabilir, yakınlaşabilir.
Разве найдётся та, что достойна таких восхвалений, когда её губы, глаза, тотже голос - ничуть не лучше моих?
Hepimizin bu kararı desteklediğini bilmenizi isterim. Babanız benden ayrıldığı için bu kadar çok sevinmeniz beni de mutlu etti. - Ne kadar heyecanlandık bilemezsiniz.
Папа, я бы хотел, чтобы ты знал, что все на 100 процентов согласны с этим решением.
Benden nefret ettiğini biliyordum ama bu kadar acımasız olduğuna inanamıyorum!
Я знала, что ты меня ненавидишь, но не думала, что ты можешь быть таким жестоким.
Benden bu kadar.
Конец.
Hey! Seni öpmüş olsam bile bu sana benden seks yapmayı istemene izin vermez! Bu işi o kadar çok istemiyorum.
Хоть я и поцеловала вас, это не дает вам право требовать от меня секса!
Benden bu kadar.
Я не готова зайти так далеко.
Sana fikrimi söyleyeyim, hukuk fakültesini karşılayamadığını hatırlıyorum senin düğününü hatırlıyorum bense güzel kızların peşinde koşup senin benim kazanmadığımı düşündüğün paraları harcadım, şimdiyse bu el kadar şeyle benden intikam alıyorsun, değil mi?
Вот что я думаю. Я помню, как вам было не по карману учиться в юридическом. Помню, как вы были официантом.
Gelip benden para isterken bu kadar kibirli değildin ama. - Max... - Ne dediniz, Bay Fairbanks?
Ты знаешь, каким ты сморщенным казался когда пришел ко мне... с протянутой рукой деньги просить.
Peki bu kadar zaman sonra benden ne isteyeceksin?
И вoт, кoгдa пpoшлo cтoлькo вpeмeни, o чeм ты пpocишь мeня?
Benden neden bu kadar nefret ediyorsun?
Почему ты меня так ненавидишь?
- Harri? - Benden bu kadar kolay kurtulamazsın.
Не очень то просто их взять.
Çünkü bu kadar küçük bir kasabada benden saklanamazsın.
-... вам не спрятаться. Ясно? - Да.
Yani onu bu kadar seviyorsunuz. Yoksa sadece benden mi nefret ediyorsunuz?
Вам так она нравится, или же Вы ненавидите меня?
- Ve benden ancak bu kadar bilgi alabilirsin. - Yapma tatlım.
И это - вся информация, которую тебе удастся из меня выудить.
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71
bu kadarı çok fazla 17