Bir oda traduction Russe
2,930 traduction parallèle
Evet. Eşyaların için bir oda bulabilirim.
Я найду место для них.
Mikrodalga içindeki o çoraplarla bildiğin bir oda kıvamında.
Обыскала каждый уголок
bir tanesinde Maxim'in sandık gibi bir şeyde olduğu görüntü, bir diğerinde bir şömine ve biriket duvar var... ve boş bir oda.
На одном из низ Максим в чем-то вроде небольшого ящика, на другом камин и кирпичная стена... Пустая комната?
Ben de henüz iş için açık olmadığımız söyleyecektim ama bir oda istiyormuşsunuz gibi görünmüyor.
Хотела сказать, что мы ещё не открылись. Но вы, похоже, не за номером.
Yemeklerimizi beraber yiyeceğiz, bizim için bir oda tuttum.
Мы вместе поедим, я занял нам комнату
Bir çocuk ya da misafir için fantastik bir oda. Ya da çevredeki tuhaf kişiler için.
Ну или просто приезжие.
Ne güzel. Milyon izleyicisi olan sırlarla dolu kapalı bir oda.
Ладно, получаем тайну закрытой комнаты с миллионом зрителей.
Henüz tanışmadığın bir oda arkadaşına teslimat yapmaya.
Доставить кое-что нашей соседке, которую ты еще не встречал.
Bir oda dolusu yabancıya garip ailemi anlatacak.
Он будет рассказывать комнате, полной незнакомцев все о моей сумасшедшей семейке.
Bize bir oda tuttum. Demin.
Я только что сняла нам номер.
Resepsiyonist çok güzel bir oda olduğunu ve manzarası olduğunu söyledi.
И парень на ресепшен сказал что она очень миленькая и с хорошим видом
Sen de hizmetçi getirerek bir oda hazırlayacaksın.
Вы сходите за горничной и приготовьте комнату.
Sokağın karşısındaki otelden bir oda tutmuştu.
Она забронировала номер в отеле через дорогу.
Bir oda bulup saklayın şunu.
Найдите палату и спрячьте его.
Boş bir oda değil orası.
А не ещё одна спальня.
Bu müthiş limuzini kiraladım ve Starling Hotel'de gerçekten çok çok hoş bir oda tuttum.
Я арендовала этот классный лимузин, забронировала нам номер в отеле Стерлинг, роскошном отеле.
Kafeste bir oda hazır edin.
Освободите место.
Sanırım 435 büyük egoyla dolu bir oda, yönetim için en konuksever yer değildir.
Ну, я думаю комната заполенная 435 людьми с большим эго не самое гостеприимное место для надзора.
Bak, umarım taşıyıcı annene bir oda vermek anne olmaya hazır olmadığını söylediğim zamanları telafi eder.
Слушай... я надеюсь то, что я сдаю ей комнату, заглаживает мою вину за то, что я говорил, что ты не готова быть матерью.
Gerçekten, bir oda dolusu Jim'den korkamazsın.
Серьезно, ты не должен бояться комнаты, полной Джимов.
Olursa, bir oda dolusu FBI ajanının arasına dalmam gerekecek.
Ну, а если нет, я зайду в комнату полной агентов ФБР.
Bir oda arkadaşım vardı. Tarih bölümünde okuyordu kız.
У меня была соседка по комнате, училась на историка.
7 gün 24 saat polislerin olduğu kapalı bir oda mı? Bunu neden düşünemedim ki?
Закрытое помещение в террариуме, кишащем змеями 24 часа в сутки - и почему я не подумал об этом?
Belki olayı çözene kadar başka bir oda bulmalıyız.
Может, возьмём себе другой номер, пока не разберёмся что да как.
Parkın yanındaki boş bir evde cinayeti için bir oda bile bulmuş.
Даже нашел комнату для убийства в заброшенном доме около парка.
Aşağı yukarı naylon kaplı bir oda ve ölüm masasıyla, evet.
Плюс-минус комната в плёнке и стол для убийства, да.
Zach, Fiesta Key'de bir oda kiralamış.
Зак снял комнату в Фиеста Ки.
Bu harika bir oda.
Это клевая комната.
- Durant'in eski vagonu zaten yeniden döşendi. Daha iyi bir oda...
Это и есть его старый вагон, только подремонтированный.
Düşündüm de ortağımla ben bir oda istiyoruz.
А вообще-то, я тут подумал, нам бы номер снять с напарником.
Lazanyası dillere destandır ve aynı zamanda misafirhanesi var,.. ... idareten bir oda ayarlarız.
Она готовит отличную лазанью и управляет гостиницей, так что уверен, что ты можешь там пожить, пока не найдешь другое жилье.
Bana Bay Kontos'a daha iyi bir oda verilmedi deme.
Объясните мне, почему номер мистера Контоса не повышенной категории?
Uzun lafın kısası, Michael bir oda arkadaşını oylayarak gönderme fikrini kabul etti.
Короче, в конце концов, Майкл загорелся идеей проголосовать за выселение.
Koca bir ev sonuçta oda arkadaşı istersen...
Ведь... там много места и если тебе понадобится соседка...
Yeni bir oda arkadaşı verdiler.
Они подселили ко мне соседку.
Duyduğum kadarıyla, yeni oda arkadaşınla aranızda ufak bir patırtı yaşanmış.
- Верно. Я слышала, что ты немного подралась со своей новой соседкой.
Oda arkadaşı, onun kampüsün hemen dışındaki bir festivalde olduğunu söyledi.
Соседка говорит, что она на каком-то школьном фестивале около кампуса.
Kim tecavüzün ve cinayetin olduğu bir motelde oda tutmak isteyecek?
Кто поселится в мотеле, где насилуют и убивают?
Şimdi gidiyorum ama bir şeye ihtiyacın olursa oda numaramı biliyorsun, tamam mı?
Я пойду. Но если тебе что-нибудь понадобится, ты знаешь где меня найти?
- O oda, bir kişiliktir.
Эта комната рассчитана только на одного человека.
Ama ineğin sadece bir memesi var, oda diğer tarafta.
Коровье вымя, только сбоку.
Bir daha buradan oda ayırtamazsın.
Вы больше никогда не забронируете номера.
Oda arkadaşlarımdan birisiyle alakalı bir şey.
Это.. просто вещь с моими соседями.
O oda herhangi bir kablosuz sinyali geçirmemek üzere yalıtımlı yapılmış.
Эта комната построена, чтобы изолировать любые радиосигналы.
Yani diyorsun ki benimle ve eşcinsel oda arkadaşımla bunca zaman geçirmene rağmen izlediğimiz Say Yes to the Dress'teki gibi güzel bir düğünü olsun istemiyor musun?
То есть несмотря на то, что ты постоянно тусуешься со мной и моим соседом-геем, ты все еще считаешь, что он не имеет права устроить себе такую же красивую свадьбу, как у всех этих девочек из шоу "Say Yes to the Dress", которое мы недавно смотрели?
Arabadan parmak izlerini aldık, oda bir anlaşma yapmak istedi.
Мы нашли его отпечатки в машине, он хочет заключить сделку.
Sanat dan daha çok nefret ettiğim bir şey varsa oda suçtur.
Только одно я ненавижу сильнее искусства. Преступления.
Oturmakta, oturmakta Kuzgun hiç kıpırdamadan Pallas'ın solgun büstünde hemen oda kapımın üstünde hayal kuran bir iblisin gözleriyle...
И недвижим страшный Ворон все сидит, сидит с тех пор он, Там, где белый бюст Паллады вдаль вперяет мертвый взор Он не спит : он грезит
- Oda anahtarımın bir kopyası daha, lütfen.
- Дабликат ключа от моего номера, пожалуйста. - Хорошо.
Ama çalışmanın bir bölümünün oda dışında yapılması icap etti.
Но зачастую работать в комнате им мешали.
Bir oylama yapsak? Sadece oda arkadaşları arasında.
А давайте проголосуем?
bir oda istiyorum 30
odasında 65
oda mae 24
odada 25
odama 19
odamda 36
odaklan 47
odaklanın 19
odam 18
odama gel 18
odasında 65
oda mae 24
odada 25
odama 19
odamda 36
odaklan 47
odaklanın 19
odam 18
odama gel 18
odan 25
oda servisi 98
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
odanız var mı 16
odamda olacağım 17
bir önemi yok 44
bir oyun 38
oda servisi 98
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
odanız var mı 16
odamda olacağım 17
bir önemi yok 44
bir oyun 38