Bu o adam traduction Russe
1,310 traduction parallèle
Bu o adam.
Этот же тот мужик.
Bu o adam değil mi? Deniz mahsullü makarnama parmesan koyduğum için beni neredeyse bıçaklayacaktı. Aynı adam.
Это не тот шеф что почти зарезал меня когда я положил сыр Пармезан в мою пасту из морепродуктов?
Bu O adam!
Это мой парень!
Bu o adam!
И с ней он!
Bilgisayarın o kadar uğraşıp bu kadar satış yapmasına rağmen sizlere, rakibini alt üst eden, şaşkına çeviren adamı, yani.. ... Dwight Schrute'u takdim etmekten onur duyarım, hem de tam 52 top kâğıt farkıyla! Bir daha söyle, anonsu tekrar et.
После многочисленных прогнозов о том, что компьютер сокрушит всех продавцов на своем пути, я счастлив сообщить, что наш дорогой Дуайт Шрут поверг своего, если угодно, электронного врага,... продав 52 пачки!
O beni mi suçluyor? Bu adam benim ailemdi tamam mı? Birbirimizi zengin edecektik.
Этот человек был для меня членом семьи, понятно?
O kadar uzun süre yanacak bir ateş için 72 trilyon odun kalası gerekirdi. Bu, gezegendeki her adam, kadın ve çocuk için 12.000 kalas demek.
Чтобы костер горел так долго, понадобилось бы 260 трлн. куб. м дров, то есть по 43000 куб. м дров на каждого жителя Земли.
Sanırım hâlâ dekansın. Eğer sen haklıysan, o zaman bu adam, pisliğim teki olmayan, işkolik olmayan, sosyopat olmayan bu adam, bir şekilde kızın hem depresyonunu hem de ciddi alkol sorununu gözden kaçırdı.
Если ты прав, тогда этот парень, который не осел, не трудоголик, не социопат, каким-то образом не заметил ее депрессии и алкоголизма.
Geçen yüzyılın sonunda, örneğin, bir İngiliz bilim adamı olan Heron-Allen vardı. Görünen o ki İngiliz cemiyetlerinin birinde yapılan bir tartışmada zekanın tanımı yapılırken biçimlendirme için bu tek hücreli canlılarından yararlanabileceğinin altını çizmiştir.
В прошлом веке, например, британский учёный Хирон Ален во время дебатов в британском научном обществе указал на то, что есть несколько определений разумности.
Şuradaki babam, bu da o adam galiba.
Это мой отец и это тот, о ком я говорю.
O adam bu işi burada bitirmeyecek.
Он так просто не остановится...
Ama bu ona yetmemiş çünkü kendini adamış biri o.
Но чувак мозговитый, он предан делу. Бывает.
Bu o adam mı? - Kim, videodaki mi?
Это один и тот же?
Bu adamın o olduğuna hiç şüphe yok.
Нет никаких сомнений, что это он.
O zaman bu adam tuvalete bir daha gitse ve düşünse, fikrini doğru olandan yana değiştirecektir.
Ну, сходит пожилой господин ещё раз в сортир, ещё раз всё обдумает, поменяет своё решение на единственно правильное.
O adam asker. Bu adam teğmen.
Лейтенaнт.
Bu adam o fotoğrafları kullanarak suçlarından dolayı seni tutuklayacak.
Этот человек использует эти фотографии, как улики, чтобы посадить тебя за преступления.
Bu çok hoş, Bayan Tuck, ama o adamı o ki çok fazla seviyordunuz, neden onu terk ettiniz?
Здорово, мисс Так. Если вы любили его, то зачем ушли от него?
O yaşlı adamın bu işe baştan kalkışmaması gerekiyordu zaten.
Старику просто надо было держать хозяйство в штанах.
Bu O. Kocamı öldüren adam!
Этот человек убил моего мужа!
O zamanlar, benim kıçıma bir süper tekme lazımdı ve sen bana bunu sağladın. Ve o zamandan beri, bu gringo ( adam ) bir daha çalmayacak, söz veriyorum.
Я имею ввиду, что тогда мне требовался хороший пинок чтобы завязать и ты дал мне его, и с тех пор я больше не крал для этих гринго, я клянусь.
Bu, koca adam Clark'ı görmezden mi geleceğiz demek oluyor? Sakladığı her ne ise, sadece en çok güvendiği insanlara söylemeyi tercih etti ve her ne kadar o kişilerden biri olmak istesem de, bunu sana karşı kullanamam.
Итак, значит ли это, что мы просто игнорируем огромного слона по имени Кларк? Неважно, что он скрывает, он выбрал тех людей, которым он наиболее доверяет.
Görünen o ki ben bu tip işlerin adamı değilim.
Очевидно я не предназначен для такой работы
Bu adam, o çeşit bir adam.
Это парень, который.
Bu adam, Peter Petrelli, her şeyin sorumlusu o.
Этот человек, Питер Петрелли... послужит причиной всего этого.
Düşüncesine göre.. O bu adamın.. Sanırım benden bahsediyor..
Он думает- - он думает, этот человек- - о, да, полагаю, он имеет в виду меня- - должен пойти перед ним.
. - Trevor, bu adamı o kadar iyi tanımıyorsun bile.
- Трев, ты даже не знаешь этого парня достаточно долго!
O saçı fazla bakımlı, fazla ayrıcalıklı genç bir adam ama bu bana düşmez.
- Осуждать. - Точно. - Ммм-хмм.
Bu iş bitmedi adamım. O ameliyat yapılmayacak.
У меня не будет операций.
O adam bu işte.
Этo тoт пapень.
Bu adamı hiç sevmiyorum. O maske de ne öyle?
Это "Прощание на мосту"!
O dvd'deki yaratık her ne ise, bu adamın içinde değil artık.
Независимо от того, что существо было в парне, больше его нет.
Ya o adamı buradan çıkaracağım ya da bu uğurda öleceğim.
Вытащу отсюда этого парня... или погибну в попытке.
O adam liderleri Solomon, cesaret gösterdi. - Bu iyi mi yani? !
Их главарь, Соломон, проявил мужество.
O adam, şimdi bu odada mı?
Этот человек сейчас находится здесь?
Neysen, o olmaya devam edeceksin. Bu sefil durumundan tek kurtulma yolun Burke'ün burada olmasıydı çünkü sen Burke'ün adamıydın.
Знаешь, если бы Берк был здесь, ты бы может и выбрался из этого, потому что ты нравился Берку.
Bu adamı severim ama bu gece o küçük köpeği gerçekten düzmeye çalışırsa...
Мне он нравится, Но если он, и вправду, захочет выебать эту собачку, я позвоню в общество защиты животных!
Bak, bana sadece bir iyilik yapıp Profesör Reyerson'un fotoğraf atölyesine sokabilirsen eğer beni o derse, sadece bir derse sokarsan bu adam bilmem gereken her şeyi bana öğretebilir.
Послушайте, если бы Вы могли просто сделать одолжение и допустить меня на семинары по фотографии с профессором Рейерсоном, если бы Вы могли взять меня только на один предмет, только один, Этот парень может научить меня всему, что я хочу знать, всему.
Seninle takılacağım için o kadar heyecanlıydım ki, Orta Doğulu bir adamın, arabayla kaçırılıp, götürülmesine neden oldum. Muhtemelen bu ülkeye gelme sebebi, böyle bir olaydan kaçınmaktır.
Я так хотела с тобой потусоваться, так хотела, что даже стала причиной похищения парня из средней Азии чего, скорее всего, он и хотел избежать, приехав в эту страну
- O bu adamın kızıydı.
Между прочим, это его дочь.
O altın renkli yavrular, Shasta'nın liderlik ettiği kızağı çekiyor. Taş kalpli kanun adamının yüreğini ısıttı bu olay.
Ты знаешь вид упряжки с золотыми щенятами во главе с Шастой, просто растопили сердце старика это так мило.
O zamanlar geride kaldı, ve ben diyorum ki, "Bu adam bir sahtekar mı?"
Сейчас это время прошло, И я спрашиваю, "он врет?"
O zaman adamın bu işte iyi olduğunu anladım.
Я подумала, что этот парень очень хорошо в этом.
Bu zavallı adamın bana bağırmasını dinledim, bana oğlunun duygularını zapt etmesinin onu tüm bu zaman boyunca hayatta tuttuğunu söylüyordu ve terapi, benimle yaptığı o konuşmalar...
В итоге этот несчастный человек орал на меня, говорил, что сдерживание чувств давало Алексу возможность жить все это время, и что терапия, вся эта ерунда, через которую он проходил со мной...
Tamam. Adam o tarafa gittiyse biz de bu tarafa gideceğiz, tamam mı?
Ну, раз он туда пошел, то мы можем войти, да?
Bu o. Televizyonda gördüğümüz kötü adam.
Это он - плохой парень, которого мы видели по телику.
O adam senin eline su dökemez. Nesi varmış ki bu adamın?
Этот парень не может держать вам свечку, да и вообще, что в нём такого крутого?
Ben bu sabah öldürdüğün o adam değilim, Claire.
Я не тот, кого ты убила утром, Клэр.
Gizemli adamın o kadar da gizemli olduğunu sanmıyorum. Lex'in bu gece Daily Planet'e geldiğini düşünürsek babasının öldüğü gece ve seni bir anahtar için kovuyor.
Думаю я знаю, кто был этот самый убийца, учитывая, что Лекс пришёл в Дейли Плэнет... сразу после гибели отца...
Lazer silahlı adam buydu. Bu o.
Тот самый парень с лазерной пушкой.
Peki, neden o zaman bir anda bu adam ilgi duymaya başladın?
Тогда чем тебя так завел этот хлыщ?
bu o 1223
bu olabilir 58
bu oda 25
bu olsun 16
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olur 45
bu olacak 24
bu olamaz 268
bu olabilir 58
bu oda 25
bu olsun 16
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olur 45
bu olacak 24
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu odada 30
bu olayda 16
bu onun 40
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu odada 30
bu olayda 16
bu onun 40
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu onlardan biri 29
bu olmalı 51
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu önemli 208
bu onun işi 28
bu önemli mi 29
bu onun arabası 16
bu o değil 91
bu olmalı 51
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu önemli 208
bu onun işi 28
bu önemli mi 29
bu onun arabası 16
bu o değil 91