English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ C ] / Cinayet

Cinayet traduction Russe

13,445 traduction parallèle
Üyeleri silah, uyuşturucu ve cinayet yüzünden tutuklanmış bir kulüp.
Членов которого арестовывали за оружие, наркотики, убийства.
Cinayet işlemek için bir sürü sebep var.
Есть множество причин для убийства.
Neden cinayet silahını yok etmeye geldin o zaman?
Зачем же ты тогда вернулся, чтобы скрыть орудие убийства?
- Zehirleyerek cinayet işlediğinden şüphelenilen birini aileme yemek pişirmeye mi getirdin?
Да? - Так, ты привел парня, который подозревается в убийстве путем отравления, чтобы он приготовил ужин для моей семьи?
Cinayet silahının her yerine parmak izlerini koyduğum biri.
Кое-кто, чьи пальчики везде на орудие убийства.
Bu korkunç cinayet için kimden şüpheleniyoruz?
Итак, кого мы подозреваем в этом ужасном убийстве?
Parti verebilesin diye bir cinayet soruşturmasını duraksatmayı mı istiyorsun?
Ты хочешь приостановить расследование убийства, чтобы провести вечеринку?
Neden bu yığına bir cinayet daha eklemeyelim ki?
Так почему бы не добавить до кучи еще одно убийство?
Dedektif, cinayet silahını bulmuş olabiliriz.
- Детектив, мы, возможно, нашли орудие убийства. Окей.
Cinayet planlama konusunda uzman sensin sanıyordum.
- Да. - Ну, я думал, что это ты у нас эксперт в заговорах с убийцами.
Bir cinayet masası dedektifi o kadar parayı çabucak nereden bulabilir ki?
Где бы убийца-детектив достанет столько налички за такой срок?
Çok dikkat çeken bir cinayet davası. Örtbas mı edeceğiz?
- Вы хотите замять дело об убийстве?
Siktir et onları, bizim cihazımız bizim bilgimiz, zaten cinayet davamızı aldılar.
- На хер их. Это наш жучок. Они и так запороли дело.
Bak bakalım, cinayet silahına ait kovanları bulabilecek misiniz.
Поищите там гильзы
Güneydoğu Şubesi'nde bir çifte cinayet vakasını araştırıyoruz. Bu kovanların ait olduğu silahı bularak bir avantaj elde etmeye çalışıyoruz. - Olası çete savaşı.
Мы работаем с юго-восточный отделением, пытаемся обнаружить, есть ли связь этих гильз с каким-либо оружием потенциальная война между бандами ну, давай посмотрим
Mesele neyle ilgilidir, emin olamadığımıza göre, çete demektense Bayan Weaver'ı neden uyuşturucuyla alakalı cinayet diye duyurmuyoruz?
так как мы не уверены, что это, почему бы нам, вместо упоминания банд, не назвать убийство мисс Уивер связанным с наркотиками?
Bölge savcımızın da acelesi vardı, bu yüzden cinayet yerine tetikçi olarak Daniel'ı ele vermesi karşılığında, Emile'e 12 yıl teklif etti.
И наш прокурор очень спешила, так что вместо осуждения за убийство, она предложила Эмилю 12 лет в обмен на то, что он сдаст Дэниела
Sharon, Hickman kürsüde yalancı şahitlik yaptığında, Soygun-Cinayet Masası'nın başkomiseriydim.
Шэрон, я был капитаном в отделе убийств и грабежей, когда Хикман дал ложные показания в суде
Bize bir Los Angeles polisinin cinayet davasını kaybettirdi ve bu departmanın şerefini lekeledi.
Из-за него мы проиграли дело об убийстве офицера и запятнали честь этого отдела
Polis öldüren çeteciler takımımız cinayet işine geri dönmüş olabilir.
Возможно, наша команда гангстеров вернулась к своим делам
Bize bir Los Angeles polisinin cinayet davasını kaybettirdi.
.
- Bakın, cinayet silahını bulduğumuza memnunum ama bir isim etiketiyle birlikte gelmedi.
Я рад, что мы нашли орудие убийства, но у нас всё ещё нет имён
Bu arada, Komiser Provenza, bakalım bizim Peder Price kilisesinin uyuşturucular ve cinayet silahları için nasıl bir sığınak olduğunu konuşmak ister mi.
Тем временем, лейтенант Провенза, давайте посмотрим, захочет ли наш Преподобный Прайс обсудить, как его церковь стала убежищем для наркотиков и оружия
Bir de, kilisenizin mihrabında uyuşturucu yerine neden Memur Reese'in öldürüldüğü cinayet silahını bulduğumuzu açıklayabilirseniz fazladan puan alırsınız.
Также будет замечательно, если вы сможете объяснить, почему вместо наркотиков мы нашли оружие, из которого был убит офицер Рис, в алтаре в вашей церкви
- Evet ve neden yine bu cinayet silahıyla Tamika ile oğlunun, Bölge Savcı Yardımcısı Gray ve korumasının da öldürüldüğünü söyleyebilirseniz.
Да, и если вы сможете объяснить, почему из того же оружия убили Тамику с сыном, зампрокурора Грей и её охранника
Reese cinayet dosyasında, Tao'nun bir şerif tutanağı var. Orada, Price'ın duruşmasına gelen tüm 28. Sokak Blood'larının isimleri yer alıyor.
В бумагах по убийству Риса есть отчёт шерифа, в котором есть все имена Bloods с 28 улицы, которые появлялись на суде
Sonunda malum bir cinayet silahını nereye attığını idrak etmiş olabilirdi.
Может, он вспомнил, наконец, куда дел оружие
Ama üç cinayet için de tanığı vardı, gerçi hepsi ailesindendi...
Но у него было алиби на все 3 убийства, хотя его могла и семья прикрывать...
Bir de, öz ağabeyinin cinayet duruşmasına gelmemek mi?
И он не появлялся на суде брата
- Cinayet silahını kilisenizin mihrabında bulduk.
.
Tao cinayet diyor, ama adam işini kendi kendine bitirmiş olabilir.
Тао сказал, что это убийство, но парень мог и сам убиться
- Ya cinayet? Yanı başındaki bir kaşık, bir iğne ve bir çakmak mı?
Ложка, игла и зажигалка рядом с ним?
Tıpkı cinayet silahında bulduğumuz mısır nişastası gibi.
Прям как крахмал, который мы нашли рядом с оружием убийства
- Cinayet olduğundan eminsin madem, sormama izin ver. Dün öğleden sonra şu saatler arasında neredeydin...
Так как ты уверен, что это было убийство, позволь мне спросить, где ты был вчера после обеда между...
Sen bunu sahiden bir cinayet olarak görüyorsan, neden olmasın?
Если ты действительно считаешь, что это убийство, почему нет?
Bölge Savcı Yardımcısı Gray ve Steph'in kocasının öldürülmelerinden bahsetmeden önce, bilmenizi isterim ki cinayet silahı üzerinden onları bu yeni cinayetlere bağlamak savcılık açısından bir kabus.
прежде, чем мы поговорим об убийстве Грэй и мужа Стефани, я хочу, чтобы вы знали, что связывание их с новыми убийствами это прокурорский кошмар
Sonra, çeteler için cinayet masasını bıraktım.
Затем я ушла из отдела убийств. Это помогло
- Cinayet silahı buradaydı. - Burada ne kadar para akladığını ancak Tanrı bilir.
- Ты хранишь здесь оружие... Дай нам на сей день хлеб наш насущный...
Onlar cinayet şüphelileri. Ama, Patrice, burada ne işin var?
Но, Патрис, что ты здесь делаешь?
- Hiç bulunamadı. - Cinayet dosyasında yazıyor.
Это было в записях по делу да, было
- Olamaz ya. - Cinayet işlemediyse, evet.
о, нет если он никого не убивал, да
Emile'e yardım ettin de sahiden, Bölge Savcısı'yla korumasını Daniel Price tarafından kullanılan cinayet silahıyla vurup öldürerek. 12 yıl sonra, Tamika'nın yeni erkek arkadaşı, Jon Barnes İlçe Hapishanesi'nde oturmuş, uyuşturucu satmaktan duruşmaya çıkmayı bekliyordu.
И вы помогли Эмилю, застрелив зампрокурора и её охранника из того же оружия, которым пользовался Дэниел Прайс спустя 12 лет новый бойфренд Тамики, Джон Барнес, сидит в окружной и ждёт суда за наркодилерство
- Cinayet sebebi doğru görünüyor.
Мотив похож на правду.
Doğru cinayet sebebi olduğu kesin. Neredeyse oraya varıyorum, şefim. Neredeyse...
У неё, определённо, есть мотив я почти всё поняла, шеф я..
Bu yüzden bir dedektife, cinayet silahımızın nerede olduğunu söyledi ve silah az kalsın teslim ediliyordu. - Bunun düşüncede kaldığını biliyoruz çünkü UZI'nin seri numarası araştırılmış, ama bir sorun olduğu için silah tutulmuş. Rachel Gray adında bir sorun.
И она сказала детективу, где оружие и оружие было почти возвращено мы это знаем, потому что серийный номер Узи пробивался, но само оружие удержали, потому что была пролема проблемой была Рэйчел Грей с которой Хикман был так тесно связан,
Bu artık cinayet büronun işi.
Теперь это расследование убийства.
Cinayet hakkında elimde bilgi var.
У меня есть информация об убийствах.
Sorun olmazsa cinayet sırasında ve sonrasında neredeydin?
Если ты не против, я хотел бы знать, где был ты за час до и после тех убийств.
Pekala, özetlemek gerekirse tüm geceyi cinayet şüphelimiz ile birlikte geçirdin sonrasında da davayı araştıran FBI ajanın çimeninde sızdın.
Так, давай повторим : ты провёл ночь с подозреваемым, занимаясь непотребствами, потом он отвёз тебя на газон агента ФБР, и у тебя никакой информации?
- Bugün bir cinayet işlendi.
— Сегодня случилось убийство.
Senin için cinayet ört bas ettim ben.
Я прикрыл тебя в убийстве!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]