Evde değildi traduction Russe
126 traduction parallèle
Evde değildi. Salı günü bizi beyzbolda yanılttı.
Во вторник мы зря прождали его на бейсбольном матче.
Crystal ile ben birlikte kalıyoruz ve kendisi evde değildi.
Видите ли, мы с Кристал живём вместе и её не было в этот момент дома.
- Evde değildi.
- Когда приедет доктор?
Evde değildi.
Ее нет дома.
Evde değildi.
Его нет дома!
Ve bir gece, beraber buraya geldik. Jenny evde değildi.
Так вот мы вернулись... и Дженни не было дома.
- Evde değildi.
- Его не было дома.
Aradım ama hafta sonu evde değildi.
Я пыталась, но её не было дома все выходные.
O evi taradık, Scully. Onlar evde değildi.
Мы обыскали весь дом, Скалли.
Ama evde değildi.
Моей сестры не было дома.
Benimle konuşmak istiyorsa neden evde değildi?
Если она хочет поговорить со мной, как же ее не было дома?
Ve sonra aradım onu ama evde değildi.
А потом я звонила ему, а его не было дома.
Bonnie evde değildi.
Бонни не было дома.
- Çocuğun ailesi evde değildi.
- Его родителей не было.
Çünkü annesi evde değildi.
Это, потому что мамочки не было.
Ben büyürken o çoğunlukla evde değildi. Ben de galiba bir başka hayatı var diye düşünmeye başladım.
Пока я рос, он по большей части был в отъезде и я начал думать : может, у него где-то есть другая жизнь.
Hayır, Helen evde değildi, ben de onun kız kardeşine bir bardak kahve verdim.
Хелен не было дома, и я пригласила её к себе на чашечку кофе.
Evde değildi.
Его дома не было...
Oraya gittim, kapı açıktı, ışıklar yanıyordu ama evde değildi
Я поехала туда. Дверь открыта. Свет включен, но его не было дома.
Evde değildi.
Его даже дома не было.
Döndüklerinde, Cheryl evde değildi ve erkek arkadaşı Tim, vahşice katledilmişti.
Когда они вернулись, то обнаружили, что Шерил пропала, а её парень, Тим Сюррей, жестоко убит.
Ve Naomi'yi aradım. Evde değildi. Daha eve gidemedim.
И... потом я позвонила Наоми, ее нет дома, и я просто не могла... пойти домой.
Ama evde değildi.
Но Троэльса там не было.
Annemin hastalığı ani oldu, ve Eleanor evde değildi, fakat ben başından sonuna burdaydım.
Болезнь матушки была неожиданной. Элеонор не было дома, но здесь был я и мой брат Фредерик.
- Kızları dokuz yaşındaydı. O sırada evde değildi.
Слушай, сделай себе большое одолжение, хорошо?
Hiçbir şey yapmadı. Olay günü evde değildi, bizi uyarmadı da. Şimdi de tüm olanları görmezden geliyor.
Постарался не быть дома в нужный момент, а теперь закрывает на все глаза.
- Özür dilerim. Fakat Dan evde değildi.
Но Дэна не было дома.
Cebi cevap vermiyor ve evde değildi.
Она не отвечает на мобильный, и ее нет у себя дома.
Belki de herhangi bir şey hakkında konuşacak kadar evde değildi ya da sonunda konuşmaya hazır olduğunda ben onu sallamadım.
А возможно, он недостаточно часто бывал дома, чтобы поговорить о чем-нибудь или, возможно, к тому времени, когда он созрел поговорить, мне было уже насрать.
Ama evde değildi.
Его не было дома.
Sonuçta Kitamura evde değildi.
Китамуры дома не оказалось.
David o gece evde değildi.
Это не Дэвид ездил к нашему дому той ночью.
Evde değildi.
Его не было дома.
Elm Sokağı'ndaki ev. Anne öldürülmüş, bebek kaçırılmıştı ancak baba o sırada evde değildi, yani yaşıyor.
В доме на Элм... мать убили, ребёнка похитили, но отец в то время не жил в этом доме, поэтому он всё ещё жив.
- Ama Stuckey evde değildi ve birileri polisi aradı.
Только Стаки не оказалось дома, и кто-то вызвал копов.
Evde kullanılan markalardan değildi.
Это не та марка, которой пользовались у неё дома.
Evde bile değildi.
Его даже не было дома.
Tatil değildi, başka birşey yapacaktık... ki o şey de evde kimsenin kalmamasını gerektiriyordu.
Не отпуск, мы собирались заняться чем-то таким... во время чего в доме никому нельзя находиться.
Allah'a şükürler olsun ki küçük kızlarım evde değildi.
Слава Богу, что моих девочек не было дома.
Bizim evde laflamak, zamana tâbi değildi.
Нет, у меня дома всё было по-другому.
Ben de evde yapmaya çalıştım, ama aynı değildi.
Я даже попробовал его приготовить, но получилось совсем не то.
Evde aramızda olanlar, o bir yalan değildi.
То, что было в доме между нами. Это было не враньё.
Evde PC-ağırlıklı bir iş aradım. İlginç değildi...
А дома я хотел по компьютерам устроиться.
O evde bir şeyler oldu tamam ama doğaüstü değildi.
В том доме кое-что произошло. Но те события не имели никакого отношения к сверхъестественным силам.
Evde değildi.
Его дома не было.
Son günlerde evde işler pek yolunda değildi.
Последнее время, дома всё было паршиво.
Evet, O evde değildi.
Да, ее не было дома.
Geç gelecegini söylemisti ama sabah olunca evde degildi.
Сказала, что будет поздно, но... к утру так и не вернулась.
O evde bile değildi.
Его даже там не было.
Evde bazı kalıntılar buldular Asla inandırıcı değildi.
Были найдены лишь остатки в его доме... но ничего конкретного.
Evde beraberken dinleme cihazı üzerimde değildi.
Я не носил жучок, когда мы были вместе. Эй.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
evde misin 63
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
değildir 62
değildim 75
değildin 22
evde misin 63
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101