Fena değilim traduction Russe
69 traduction parallèle
- Fena değilim.
- Прекрасно. Прекрасно.
- Fena değilim.
- Вроде того.
Cory, nasılsın? O zırdeli Enterprise'ı ele geçirirse, hiçbirimiz kurtulamayız. Fena değilim.
Губернатор Гори, как вы?
Üstümden bir türlü atamadığım, soğuk algınlığım dışında fena değilim.
Как ты? но в остальном О.К.
O kadar da fena değilim.
Я ведь не так уж плох.
Fena değilim. Telefondakinin sen olduğuna inanamadım.
Я ушам своим не поверил, когда ты позвонил.
Mızıkada fena değilim.
Я неплохо играю на губной гармошке.
- Fena değilim ben de.
О, я в порядке.
Ama fena değilim.
Но я справлюсь.
- Fena değilim.
- О, я в порядке.
Fena değilim. Yaşlı bir adam için.
Неплохо... для старика.
Fena değilim.
Не очень плохо.
Çaylak olarak fena değilim, değil mi?
Неплохо для новичков, да?
- Evet, fena değilim.
- Да, серединка-на-половинку.
- İyiyim. Fena değilim.
- Хорошо, спасибо.
- Evet, fena değilim.
- Сейчас уже лучше. Я...
- Kahretsin, hiç fena değilim.
- Черт, я хороша!
- Fena değilim, Doak.
В порядке.
Clark, baskette fena değilim.
Кларк, я хороший баскетболист.
Fena değilim.
Все хорошо.
Fena değilim!
- Вполне.
NHayır, sen iyisin, ben fena değilim.
Нет, вы - круты, я - в норме.
- Fena değilim. Sağol.
- Неплохо, спасибо.
Fena değilim.
В порядке.
- Nasılsın? - Fena değilim.
- мс йюй?
- Fena değilim ha?
- Да, неплохо, а?
- Fena değilim.
Неплохо.
- Hiç fena değilim.
- Я хорош.
Fena değilim.
Я жив.
Şu an dilimle yapmak istediğim edepsiz şeylerin yarısı kadar bile fena değilim.
Даже в половину не настолько развратный, как то, что я хочу сделать с тобой своим языком.
Fena değilim, iyi hissediyorum.
Чувствую себя хорошо!
- Fena değilim.
Я в этом хорош.
O kadar da fena değilim.
Я не так уж и плох. Я умный.
Fena değilim ha Kuru?
Не дурно, а, Бобита?
"Fena değilim."
"Всё неплохо."
O kadar da fena değilim, Linden.
я ещЄ на что-то гожусь, Ћинден.
Fena değilim.
Так, балуюсь немного.
Ben fena değilim.
Мы рады простому участию.
- Fena değilim.
Ну, так, умею.
- Fena değilim.
- На самом деле неплохо.
- Nasılsın? - Fena değilim.
- Ну, как дела?
- Fena değilim.
Наконец я здесь, готовлюсь к забегу, который приведет меня в Мюнхен, а мои ноги будто одеревенели. Странно.
Dinle Jimmy, şu anda Duffy ile başım fena halde dertte ve inan hiç kafa bulucak halde değilim.
Слушай, у меня сейчас действительно неприятности с Даффи- - И я даже не представляю сколько ты должен ему.
Fena değilim.
Как сам?
Diyecektim ki... Beni fena fırçaladın ama, ben o kadar kötü biri değilim, Terry. Bilgin olsun.
Знаешь, я совсем не такой уж плохой, каким ты меня себе нарисовала, Терри.
Hem sana kızgın falan değilim, hem de sen sen... -... beni fena hâlde güldürdün! - Ne?
Я не сколько не сердит на вас, вы подняли мне настроение!
İyi gidiyor mu? - Fena değil. Neyse ki yalnız değilim.
Да, всё хорошо.
Fena değilim denebilir.
O... ѕожалуй, € ничего, в пор € дке.
Fena değilim.
Ну что вы.
Şurada da 5441 var, durumundan pek emin değilim gerçi ama... Bir baksak fena olmaz.
- Так, это номер 5441, не знаю, в каком он состоянии, но взглянуть можно.
Canım sıkkın, uyuyacak gibi değilim ama bir içki fena olmaz.
Я слишком переработала, чтобы спать, но выпивка бы не помешала.
değilim 815
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86