Gereksiz traduction Russe
2,153 traduction parallèle
Gereksiz bir bilgi : İnsan vücudu, kanının bir çok kısmını kaybettiğinde çalışmayı durdurur.
Интересный факт, человеческое тело лишенное большинства крови чаще всего перестает функционировать
Danimarka'da sattığın gereksiz elektrikli tekerler mi?
Эти дурацкие электро-велики, которыми ты торговал в Дании?
Kopenhag tekerinin gereksiz olmaması bir kenara bunları satmak hayatımda aklıma gelen tek yasal ve iyi fikir olabilir.
Мало того, что "Копенгагенское колесо" - единственная НЕ дурацкая тема, так продавать их — возможно, единственная идея в моей жизни, которую можно осуществить легально.
Neyse... şimdi bu gereksiz Amerika'nın gelecekte ki kapı durdurucusu hakkındaki görüşme ertelendiğine göre kafeinsiz bir kahve içmeye gidelim mi?
Что ж.. когда эта необязательная встреча о новой американской подпорке для двери закончена, может по чашечке кофе без кофеина?
Buz kıracağı iyi bir dokunuş olmuş,... fakat yine de gereksiz yere yapılmış. Kız bir dakika içinde ölmüş.
Ледоруб - это очень мило, но совсем ненужно - - она истекла кровью меньше, чем за минуту.
Amacin artik gereksiz.
Твоя цель бессмысленна.
Tüm saygımla belirtmek isterim ki, efendim, görevimizin asıl amacı Wo Fat'ı yakalamaktı, onun emrindeki gereksiz bir adamı yakalamak değil.
При всем моем уважении, сэр, наша цель поймать Во Фата, а не его мелкую рыбешку.
Jimmy gereksiz bir adam.
Джимми полон самодовольства.
Baban görene kadar, gereksiz bir şey sanmıştım.
Я думал, это просто старый хлам, пока ее не увидел твой отец.
Hadi ama. Gereksiz bilgi veriyorsun.
Это слишком.
Gereksiz detaylar.
Детали.
Boş yere yer kaplayan gereksiz çöpleri.
Кучу мусора и смолу, а то просто валяется без надобности.
Ajanslar bizim üzerimizde bütün gerekli ve gereksiz izin faktörlerini araştırıyor.
Все наши учреждения сейчас пытаются определить, какие работы существенны, а какие нет, в случае массовых увольнений.
Peter, her zaman gereksiz risk alırdın.
Питер, у тебя всегда была склонность к неоправданному риску.
- Gereksiz konuşmazlar.
Никаких ненужных контактов.
Motosiklet kazasıysa gereksiz dramatik bir olaymış.
А авария на мотоцикле была просто ненужным мелодраматическим сюжетцем.
Bu aşamada bu soru bile gereksiz.
В данной ситуации тебе правда надо спрашивать разрешение?
Gereksiz bilgi.
Забавный факт.
Gereksiz bir bilgi daha salla.
Выкинь еще один забавный факт.
Senin gereksiz bilgilerin mi?
Это твои забавные факты?
- Ya? Ne gereksiz.
Да ладно, это ж все бессмысленно.
Gereksiz sorun çıkarma.
Мне не нужны неприятности!
En azından bunun seni yaralayacağını ve tamamen gereksiz olduğunu öğrenmiş olmalısın.
Во всяком случае, ты теперь знаешь, что такое быть избитым. Только тебе это знание ни к чему.
Hoşça kal gereksiz posta!
До скорого, спам!
Gereksiz yere endişelenmişim.
Казалось бы, я волновался напрасно.
Seks sonrası mutluluğunu gereksiz suçluluk duygusuyla mahvetme.
Не надо разрушать своего блаженства после соития неуместным чувством вины.
Nasıl gereksiz?
Что значит, неуместным?
Yani, bu kadar gereksiz bilgiyle doluyken...
Ну, со всей этой бесполезной информацией...
Makarna ve peynirin çok fazla şişmanlatıcı içeriği var, Beyaz undan oluşan gereksiz kaloriler.
В макаронах с сыром очень высокое содержание жира, и пустые калории из-за белой муки.
Kendi dikkatimi dağıtıyorum, çünkü eğer beynimi gereksiz bilgiyle doldurmazsam, ağlamaya başlıyorum, tamam mı?
Я отвлекаюсь, потому что если я не буду давать своему мозгу "бесполезную" информацию, я начну плакать, ясно?
Ve gereksiz ölçüde vahşileşiyorlar.
И он такие бессмысленно жестокие.
Bana gereksiz gibi geldi.
Кажется лишним.
Çocukları gereksiz şiddete ve bu tarz görüntülere maruz bırakarak travma geçirtmemeniz konusunda...
- Я действительно должен настаивать на том, чтобы вы не травмировали своих детей... - Кэм. -... демонстрируя им неуместную жестокость...
Evet, sonra da yolcumuzu gereksiz yere tartakladın.
Да, и тогда ты напрасно избил нашего пассажира.
Kesinlikle gereksiz yere.
Совершенно напрасно.
Gereksiz telaş yapmışlar.
В штаб-квартире ФБР встревожены.
Gereksiz yere, uzun uzun konuşmak niyetinde değilim ama onca zaman ne yaptınız?
Я не пытаюсь сменить тему, но сколько уже прошло времени?
Gereksiz derecede zalimceydi.
Это было неоправданно жестоко.
Beynindeki gereksiz bilgi miktarı var ya...
Знаешь, количество бесполезной информации в твоих мозгах...
O kadar da gereksiz değil.
Кстати, не такой уж и бесполезной...
Chase'in kariyer delisi babası ve alkolik annesi çok kayıtsızdılar, o da gereksiz olduğuna inanmalı.
У Чейза карьерист-отец и мать-алкоголичка совершенно не обращали на него внимания, и теперь он не верит в отношения.
Hafızamızın çoğu aslında gereksiz şeylerle doludur.
Половине органических воспоминаний
Hafızamızın çoğu aslında gereksiz şeylerle doludur. Sadece güvenilir değildir.
Половине органических воспоминаний нельзя доверять.
Gereksiz detayları atlayıp işkence kısmına gelebilir miyiz?
Извини, можем мы всё это пропустить и перейти сразу к пленению и жестоким пыткам?
"Sen prensessen, ben Fiona'yım." "Dae Han Grup çok gereksiz."
"Настоящая принцесса? Она выглядит как мошенница."
Tsuchikage-sama, onunla dalga geçmeniz gereksiz.
не прерывайте его.
Gereksiz şeyler hakkında soru sorma.
Не переживай.
Bu kadar alkol kullanmak gereksiz.
Не уходи, поплачь.
Açık konuşayım, Harry'nin gereksiz yere acı çekmesi düşüncesinden nefret ediyorum.
Я признаюсь, не желаю причинять ему не нужные мучения.
Bilgi edinmeyi gereksiz gördüler.
Они считают, что знания - это лишнее.
Gerace gereksiz bir yüktü.
Джерейс был лишним.
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerekli değil 44
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerekli değil 44