Gızlı traduction Russe
5,840 traduction parallèle
Şimdi işime yeni işler eklendiği için ihtiyacım olan yalnızlığı bulacağım ön odayı geçen yıl olduğu gibi yine ben alacağım çünkü Virginia az önce okula geri döneceğini söyledi.
Я займу ту же гостиную, что и в прошлом году, чтобы в одиночестве выполнить ту дополнительную работу, которая у меня появилась с момента, как Вирджиния решила вернуться в университет.
Bu senin yüzünden oldu, senin pervasızlığın yüzünden.
- Да. - Это случилось из-за тебя, из-за твоей беспечности.
Tek istediğimiz Lahani damızlığı.
Нам нужна только производитель Лахани.
Leithian damızlığı, senin için geliyorum..
Производитель, мы идём за тобой.
Alex Murphy... Karneli ilaç hırsızlığından suçlu.
Алекс Мерфи... осужден за кражу нормируемых лекарств.
Ve bu sabah Vikipedi'den hızlı bir araştırma yapana kadar hiç duymadığım başka terimlere de.
и другими названиями, о которых я узнала только сегодня утром, порывшись в википедии.
Bu başarısızlığını ödüllendirelim.
Давай поощрять провалы.
Niklaus, belki de şom ağızlılığımın sebebi Dahlia'yı öldürmenin yolunu bilen yegâne kişinin babasını öldürmenin gruptan onu soyutlayacak duruma getirmesidir?
Что ж, Никлаус, если что и действительно сломало кайф, как ты говоришь, быть может это потому, что убийство отца отдалило единственного человека, который действительно знает как одолеть Далию.
Araba hırsızlığı, haneye tecavüz, uyuşturucu.
Крупная автомобильная кража, наркотики.
Kızıma zarar vermeye çalıştığın için af dilersen sana hızlı bir ölüm bahşederim. Sana bu memnuniyeti yaşatmayacağım Al Sa-Her.
Если будешь умолять о прощении за то, что пытался навредить моей дочери, я милостиво разрешу тебе умереть быстро.
Başarısızlığımı görüyorum.
Я вижу свою неудачу.
Lakin Veliaht Prens akli rahatsızlığından dolayı öyle davrandı.
Но я уверена, на этот поступок принца толкнуло психическое расстройство.
Ve sandığından da hızlı olacak bu.
И это произойдет быстрее, чем ты думаешь.
Sanırım onun bu rahatsızlığına hipotalamusundaki tümör sebep olmuş, ki bu da beynin vücuttaki değişiklikleri saptayan bölümü.
Думаю, его состояние может быть результатом опухоли в его гипоталамусе, в части мозга, отвечающем за изменения в теле.
Westley'nin babası her zaman onu beladan uzak tutmuş, tarihi eser hırsızlığından kundaklamaya kadar.
Отец Уэсли старался держать его подальше от неприятностей, начиная от воровства до поджогов.
Bana acımasızlığını göster, ben de sana telefonu göstereyim.
Покажи мне Калигулу - я и покажу телефон.
- Acımasızlığı göstereceğim sana.
— Я те дам блядского Калигулу.
Aldığın bazı ilaçlar kabızlığa sebep oluyor.
Некоторые из ваших лекарств вызывают запор.
İnan ya da inanma onun bayağı kabarık bir kimlik hırsızlığı sabıkası varmış.
Веришь или нет, у нее много приводов за аферы с документами, так что...
Kimlik hırsızlığından daha ciddi ne olabilir ki?
Что может быть серьезнее кражи чужой личности?
1900'lerin başlarında ahlaksızlığın yuvası olarak kuruldu.
В начале прошлого века, это был райский уголок.
Eyalet, bağımsızlığımızı affedemiyordu.
Графство не может простить нам автономии.
Rahatsızlığı giderek daha seyrek nüksediyordu ve ardı sıra gelen zararlı davranışlara yol açmıyordu.
Рецидивы стали менее частыми и он не усугублялись более социально опасным поведением.
Beni yemek istediğini ve bunu hızlı bir şekilde yapmaya niyetin olmadığını biliyordum.
Я знаю, ты планировал съесть меня, и знаю, что не был намерен делать это второпях.
Eşim bir doktor. Rahatsızlığımı tedavi ediyor.
Мой муж - доктор.
Nedir rahatsızlığınız, Bayan Fell?
Он заботится о моем состоянии. И что это за состояние... миссис Фелл?
İçeri girip kıyafetlerini ne kadar hızlı çıkardığını görmek istiyorum.
Почему бы нам не зайти в дом и посмотреть насколько быстро ты сможешь снять свою одежду?
Bir tek yağmur yağdığında sızlıyor, o kadar.
Ломит кости зимой и во время дождя.
- Mağaza hırsızlığından şartlı tahliye edilmiş. - Otuz dört yaşında mı?
Сейчас на испытательном за кражу.
- Vefasızlığıma inanamıyorum.
Просто не верится, что я согрешил.
- Hayır, Amy'ye olan vefasızlığımı diyorum. - Ne?
- Нет, я о том, что изменил Эми.
Kimlik hırsızlığı mı?
- Кража личностей?
Babanızın kalp rahatsızlığı var.
Ваш отец страдает болезнью сердца.
Ağızlığını takın şunun artık.
Кто-нибудь заткните ему рот.
Sayın Yargıç, dikkatinizi Bay Moreau'nun kararsız kişiliğini mesleki istikrarsızlığını ve alkol problemlerini ispatlayan belgelere çekmek isterim. Müsaadenizle...
Ваша честь, обратите внимание на документы, подтверждающие определенные психологические проблемы г-на Моро, в частности, неспособность нормально работать и серьезную алкогольную зависимость, так что...
Hannibal söz konusu olduğunda mesleki tarafsızlığımı ilk kaybedişim değildi.
Не первый раз, когда я потеряла профессиональную беспристрастность в деле, к которому был причастен Ганнибал.
Yakın zamandaki başarısızlığına bakılırsa, tavsiye arayacağına inanıyorsun.
В свете его последнего фиаско, вы думаете, что он ищет совета.
Sana göre ben, ahlaksız sapkın cinsel bir başarısızlığım.
Согласно вам, я порочная, извращённая, половая ошибка.
Bağımsızlığımı ateşledi.
Она питает мою независимость.
Çocukluğun muhteşemliği, yeniliği ve dolaysızlığına sahip bir hayal dünyası seni ele geçirmişti.
Вас захватил сказочный мир с его детской свежестью, непосредственностью и великолепием.
Hizmetçilerden birinin hırsızlık yaptığını duydum.
Я слышал, что одна из её приближённых повадилась воровать.
Sen benim çektiğim yalnızlığı nerden bileceksin ki!
В отличие от меня, тебе никогда не познать одиночества.
Sanırım biraz hazımsızlığın var.
Кажется, у вас небольшое расстройство желудка.
CT ve serum sıvıları söyledim ve rahatsızlığı için ona ağrı kesici verecektim.
Я записал её на КТ, раствор внутривенно, и хотел дать ей обезболивающие.
Bu sorunun altında yatan bir kalp rahatsızlığı olabilir.
Могут быть сопутствующие болезни сердца.
- Illenore Pawter Simms bilgi hırsızlığından ve bir Şirket yetkilisine ilaç vermekten tutuklanıyorsun.
- Эллеонора Паутер Симмс, вы арестованы за кражу информации и спаивание официальное лицо Компании.
Aileleriniz neden geçinemiyor? Büyük büyük babası annemin amcası Barry'i yanlış bir şekilde at hırsızlığıyla suçladı.
Его прадед ложно обвинил дядю моей матери Барри в краже коня.
Sanırım çaldığı diğer şeyler sadece bu dosya hırsızlığını ört bas etmekti.
А остальное, скорее, украдено для отвода глаз.
Ben gitmenize izin verecektim siz de Müdür Loeb başarısızlığınızı öğrenince olacak olan kaçınılmaz ölümünüzden firar edecektiniz.
Я отпущу вас, чтобы вы избежали наказания, нависшее над вашими головами, когда комиссар Лоэб узнает о вашем провале.
Tüm zamanın en kötü uzaylı hazımsızlığından daha yeni çıktı. - Komik değil.
Он просто приходит в себя после худшего инопланетного путешествия всех времен.
Yalnızlığı da acıyı da bilirim.
Я знаю одиночество, боль.