Kacıyor traduction Russe
3,597 traduction parallèle
Tüm bu suçluluk ana kız gezintisinin tadını kaçırıyor.
Знаешь, вся эта вина действительно лишает веселья этот материнско-дочерний пикничок.
Onu buraya getirmek için yaptığımız her girişimden kaçınıyor.
Она уклонилась от всех попыток привести ее сюда.
Luke'a yardım mı ediyor yoksa benden mi kaçıyor?
Помогает Люку или избегает меня?
Senden kaçıyor olmam lazımdı.
Я должен тебя избегать.
NSA için kaç tane özel güvenlik şirketi çalışıyor biliyor musunuz?
Знаете, сколько частных охранных компаний работает на АНБ?
"Herkes Back Bay'den kaçıyor."
"... но меня трясло. Все бежали через Back Bay ( район Бостона ) "
Atlantis World Media tahmini kazanç değerlerini kaçırıyor ve...
-
Bir kaç yıl önce Kilgore ormanının yakınlarında bir ceset bulmuştun. Evet, hatırlıyor musun?
Пару лет назад ты обнаружил тело в лесу за Килгором.
Çabuk, arka taraftan kaçıyor.
Быстрее, он пошел туда!
Arka taraftan kaçıyor!
Он сбежал через заднюю дверь!
Tamam, Laurel içeride, aklını kaçırıyor, gitmeliyim.
Ладно, Лорел внутри, она сходит с ума, мне надо идти.
Kaçıyor.
Он сбежал.
Sarışın olan para kaçırıyor da olabilir.
А блондинка - расхитительница, как мне кажется.
Şimdi de kaçıyor.
Но сейчас он в бегах.
Sana biraz genç kaçıyor ama.
Она немного молода для тебя.
Bizi kaçıranların planı kontrolden çıkıyor.
План похитителей разваливается.
Şu an biraz elden kaçırıyor gibiyim.
И не только под моим.
Rüşvet suçundan kaçıyor, ilk sefer suçlanması değil bu.
Он скрылся от обвинения в коррупции, и не в первый раз был обвинен.
- Pencereden kaçıyor.
- Он удирает через окно.
Bütün eğlenceyi kaçırıyor.
Он пропускает все веселье.
Sanki kavrama yetimi aklımı kaçırıyor gibiydim.
Мне казалось... что я теряю контроль.. зравомыслие.
- Tiny Nuggins ormanın içine doğru kaçıyor.
Крошка Наггинс резво заскакивает в джунгли.
İyi atıştı Wingman ama Destro kaçıyor gibi görünüyor.
Отлично стреляешь, Летяга, но, кажется, Дестро удастся сбежать.
Kaçıyor!
Он убегает!
Hâlâ işbirliği yapmaktan kaçınıyor.
Он всё еще отказывается от сотрудничества.
Kaçıyor.
Она уходит.
Bay Bates'in onunla ilgilenmesi biraz ironik kaçıyor, biliyorum.
Есть доля иронии в том, что именно мистер Бейтс будет его одевать.
Yıllardır FBI'dan kaçıyor, görgü tanığı yok, kurtulan yok.
Он избегал тюрьмы годами нет свидетелей, нет выживших.
Gerektiği yerde dans edip kaçıyor ardından tam vaktinde saldırıyor.
Он танцует и уворачивается, затем подбирает идеальный момент для удара.
İki kardeş, jipteler sonra bir meteor çarpıyor ve olabildiğince hızlı kaçıyorlar dev kedi canavarlardan.
Два брата, в грузовике, и тут метеор падает. И они бегут со всех сил от огромных кото-монстров.
Aramızda kalsın. Adamalardan bir kaçı sık sık senin de gittiğin mekanlara takılıyor.
Некоторые из этих ребят известны в тех же кругах, что и вы.
Şüpheli güneye doğru kaçıyor.
Подозреваемый направляется на юг.
Kaçıyor.
Он - в бегах.
Bir kaç saat içinde bütün ada HPD, FBI ve Illinois Eyalet Polisi ile kaynıyor olacak ve hepsi birden kocanı arıyor olacaklar.
Через пару часов, весь этот остров будет кишеть местной полицией, ФБР и полицией штата Иллинойс, и все они будут искать вашего мужа.
Ona kaçıyor değil de benden kaçıyor olman mümkün mü?
Может ты бежишь не к нему, а от меня?
Burada kaç yazıyor?
Что означает это?
- Birileri çocuklarımızı kaçırıyor.
Кто-то крадет наших детей.
Çocukların kaçırılmasıyla ilgili bir hikâye anlatmıştım, hatırlıyor musun?
Помнишь я рассказывал тебе историю, как меня забрали, когда я был ребенком?
Kaçıyor!
Я прикрою!
Güvenlik görüntülerine göre Sarah ile birlikte kaçıyor.
Судя по записям с камер, она ушла с Сарой.
Bence birileri Cezanne'i kaçırmaya çalışıyor.
Кто-то пытается украсть картину Сезанна.
Sonsuza kadar kaçıyor olacağız.
Нет, мы будем убегать вечно, понимаешь?
O kaçıyor.
Она сбежала.
Oyalandığımız her an sonu hızlandırıyor ki siz bundan özenle kaçınmaya çalışıyorsunuz.
Каждая минута, проведенная здесь, может ускорить конец, который вы так старательно пытаетесь избежать.
Bu fırsatı kaçırmasını aklım almıyor.
Мне трудно представить, что он упускает возможность.
Kaçışını planladığı sırada... bizi ve diğer teşkilatları... oyalamaya çalışıyor.
Это бесполезная работа для нас и других ведомств, занимающихся расследованием, что дает ей время придумать план побега.
Başçarkçı şu an revirde yatıyor. O conta kaçırırsa sorumluluk benim demektir.
Она в медпункте, и если сальник не выдержит, отвечать мне.
Kaçıyor.
Он дезертирует.
Biraz basit kaçıyor.
Это немного простовато.
Şu noktada Robin daha çok Yeti'ye benziyor. Soğuk ve insanlardan kaçıyor.
Робин скорее была как снежный человек, холодная и недоступная.
Bizim için başka bir önemli olay yaşıyoruz ve Robin bunu kaçırıyor.
Еще один момент который пропустит Робин.