Kadınları traduction Russe
13,934 traduction parallèle
Çıplak kadınları izleyeceğiz.
Будем смотреть на голых девиц.
" Evde yapılan hamilelik testleri kadınların güvenle ve kolayca yapabilecekleri.
"Тесты на беременность дома : безопасно и легко".
Sonrasında ise onu alan kadınların kızlarının rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendiler.
Позже у дочерей, чьи матери принимали этот препарат, обнаруживали рак шейки матки.
Kadınların cinselliği, Erkekler tarafından erkekler lehine tanımlanan,
" Женская сексуальность определяется мужчинами в угоду мужчин.
Ona bira verdim, Ve sonra... Ona sözlü olarak kadınları baştan çıkarmayı öğrettim,
Я дала ему пива, а потом я... научила его искусно соблазнять женщин.
Sorun şu ki, kadınlar benimle ilgilenmiyor sosyete kadınları yani. Onlarla konuşmayı pek beceremiyorum.
Проблема в том, что женщины все равно не замечают меня, женщины из высших кругов, ума не приложу, как с ними общаться.
Araba sürmek kadınların doğasında yoktur ama yeteneklerinden etkilendim doğrusu.
Вообще-то, бабы за рулем — это жуть, но я впечатлен твоими способностями.
Düşündüm de hoşuma gitti çünkü en azından şerifi öldürmüyoruz. Çünkü malum erkek, hiç mantıklı olmuyor. Çünkü katiller kadınları öldürür.
Просто подумал... идея нравится, ведь в конце-концов, мы не убиваем шерифа он же мужик и пропадает всякий смысл, ведь убийца только женщин убивает, поэтому могла быть
Tüm kadınlarınıza karşı böyle misiniz?
Вы такой со всеми своими женщинами?
- Kadınlarımdan biri değilsiniz Bayan Sophie.
Вы не моя женщина, мисс Софи.
Güzel kadınların sağlığına Petrushka ve sevgililerinin.
За здоровье прекрасных женщин, Петрушка и их любовников.
Yaşlı kadınların saçmalıklarını anlatıyorsunuz beyefendi. Ama dünyada hâlâ birkaç idealist kaldığını görmekten memnun oldum.
Вы несете чепуху, сударь, но я счастлив видеть, что на земле еще остались идеалисты.
Kadınların aptallığından söz ederken, onu kast ediyorum seni değil.
Когда я говорю о глупости женщин, я говорю о той, а не о вас.
Bağışlayıcılık kadınların erdemidir.
Прощение - добродетель женщин.
O kadınların bahsetiği çocuğu duydun mu hiç?
Ты слышала что-нибудь о пацане, которого обсуждали те женщины?
- Kadınları bilirsin.
- Ты же знаешь баб.
Kadınların tanrı vergisi yetenekleri vardır, sende iz bırakmak gibi.
- Бог дал женщине способность оставлять на тебе следы.
Çocuklar bağırışırdı, kadınların içi rahatlardı...
Дети бы хлопали в ладоши. Женщины утешали бы себя тем, что одним злодеем в мире меньше.
Eğer bir, iki gün içinde Havana'da oldursam sanıyorum ki duyacağım kalabalıktaki yaşlı kadınların bağırışları ve öfkeli devlet yetkililerinin homurtuları olacak.
Но, если попаду в Гавану, то, разумеется, еще наслушаюсь. Крики язвительных старух из толпы. Ругань усталых чиновников.
Mike'a Titikaka Gölü'nde yaşayan kadınları da sormalıydım.
Нужно было спросить о женщинах с озера Титикака.
Esas olan bu kadınların kimliklerini tespit edip onları bulmak.
Первым делом нам нужно идентифицировать и найти этих женщин.
Bu kadınların üçü elle veya iple boğularak öldürüldü.
Трое из жертв задушены веревкой.
Güçlü kadınlar, hepsi beni buluyor.
Сильных женщин ко мне влечёт.
Amy, kadınlar porno...
Эми, женщины не смотрят...
Erkekler her zaman kadınlar için bir şeyleri düzeltmek zorunda hissederler. Bazende hiçbir şey yapmazlar, ancak bazı şeyler tamir edilemez.
Мужчинам всегда кажется, что они могут или всё уладить для женщин, или опустить руки, но есть другие важные вещи.
Hayatlarını kontrol altına almak isteyen kadınlar için küçük bir devrim. "
"Революционные решения, которые помогут управлять своей жизнью".
Kadınlar doğrudan klitoral uyarı isterler,
Женщинам нужна непрерывная стимуляция клитора.
Kadınlar her zaman numara yaparlar.
Женщины всё время симулируют.
Gerçekte seçimler yapmam, onlar... için... yani kadınlar için.
Я не принимаю решений, когда... Ну, насчёт... Женщин.
Theresa'dan sonra, kadınlar tek yönlü bakmaları ya da belli bir yol, izlemesi gerekmiyordu.
После Терезы женщины не казались мне какими-то особенными.
- Kadınlar hep böyle mi der?
Так все говорят?
Ama o kadınlar...
Ах, но женщины...
Kadınlar ve şarap...
Женщины и вино...
Biz kadınlar ne diyeceğimizi, böyle korkunç anlarda nasıl teselli edeceğimizi biliriz.
Мы, женщины, знаем, что нужно сказать и как успокоить человека в столь трудный час.
Kadınlar.
Жена.
Peki senin boşaltma yerin erkekler mi kadınlar mı?
А что насчёт тебя? Мужчины? Женщины?
Kadınlar... genç kızlar, çok genç olanlar.
И от женщин... Молодых девушек, очень молодых.
Yapacak çok işim var, önemli siyaset işleri kadınlar ve çocuklar bunu anlayamazlar!
У меня очень много работы, важной политической работы, которая женщинам и детям
Söylesenize kont bütün kadınlar Moskova'dan ayrıldı mı?
Скажите, Граф, все ли женщины покинули Москву?
Kadınlar benim hayatımdır.
Женщины - моя жизнь.
46 yıl boyunca, Mesa Verde Bankası'nda çalışan erkek ve kadınlar olarak sunduğumuz emsalsiz kişisel hizmet ve ayrıntıya verdiğimiz özen ile gurur duyuyoruz.
Уже 46 лет мужчины и женщины банка и траста "Меса-Верде" гордятся своей личной службой и непревзойденным вниманием к деталям.
Mary, Bay Pritchard'ın güncel istekleri konusunda sana karşı çıkmak istemem ama onun önceliklerinin listesine göre kanun yaptırımı kadınlar, alkol ve müziğin altında kalıyor.
Мэри, я не хочу оспаривать текущие намерения мистера Притчарда, но в моём списке его приоритетов правопорядок стоит после женщин, алкоголя и музыки.
Hediyelerden etkilenmeyecek tipte bir kız olduğunu söylemiştin ama kadınlar ufak hediyeleri severler.
Знаю, ты сказал, что она не того сорта, чтобы её можно было впечатлить презентами, но женщины ценят маленькие подарки.
Sonra resimlerine bakıp "Tıpkı benim gibi hayatını yaşayan genç kadınlar" diye düşünüyorsun.
Но потом увидела все эти фото и подумала : " Эти женщины такие же, как я.
Kadınları.
- Людей? Женщин.
Kadınlar öfke içinde böyle yapar Jim.
Это то, на что способны женщины в отчаянии, Джим.
"Yabancı kadınlar tehlikeli erkeklerle konuşuyor"
Чужестранки говорят с опасными мужчинами.
Ya kadınlar?
И женщины?
Bu kadınlar sağ mı değil mi bilmemiz gerekiyor.
Необходимо знать, живы или мертвы эти женщины.
Yani, tanıştığımız zaman... Bana dediler ki şimdiki kadınlar gibi öyle yanaktan öpüşmeyi sevmiyormuş.
Ќу, при встрече, мне сказали, что ей по барабану все эти
Kadınlar.
∆ енщины.