Kalıyorum traduction Russe
2,556 traduction parallèle
- Kesinlikle kalıyorum.
- Я точно остаюсь.
Gerçi yanında sırık gibi kalıyorum ama.
Несмотря на то, что я выше ее раза в два.
Randevuma geç kalıyorum.
я опоздаю к месту назначения.
Peki, kalıyorum.
Ладно уж, останусь!
Ben burada kalıyorum, çok teşekkür ederim.
А я, я сижу здесь в сторонке, ну спасибо тебе большое
Belirsiz bir süreliğine, kira vermeden burada kalıyorum.
Я тут живу на неопределённый период, без платы!
Oğullarım desen çocuk suçlular. Bir motel odasında kalıyorum.
Дети мои - шпана, и живу я в мотеле.
Ben de ninemle birlikte kalıyorum. Alkoliğim, V bağımlılığımı arkamda bırakmaya çalışıyorum. Ve Renard Parish Şerif Departmanı'nın alay konusuyum.
Ну, а я живу с бабкой, алкаш и ви-наркоман в завязке, и посмешище всего округа Периш.
- Seninle ben kalıyorum.
- Похоже, с тобой зависну я.
Burada kalıyorum.
Я здесь остаюсь.
Elbette kalıyorum.
Конечно я останусь.
Ben yarın kalıyorum ama buradayım.
Я провалюсь завтра, но всё равно здесь.
Burada mahsur kalıyorum.
Я здесь в ловушке.
Madem bir "şeyi" çözmediğim için hayatta kalıyorum, bunu niçin çözeyim ki zaten?
Если какие-то нерешённые проблемы поддерживают во мне жизнь, то зачем мне их исправлять?
- Bu katta kalıyorum.
Я тут лежу.
Geç kalıyorum.
Опаздываю уже я.
Ve bir de bunlar yetmezmiş gibi... biyolojinin teknik ayrıntılarını anlatan bir dersten kalıyorum.
И "вишенка" на верхушке этой ужасной пародии на мороженное... Я провалила класс дополнительной биологии по "техническим" причинам
Her geldiğinde bir hafta boyunca içki âlemine dalıyorsun ve sonra gidince seni ben toparlamak zorunda kalıyorum.
Но каждый раз, как она приезжает в город, ты уходишь в недельный запой, а когда она уезжает в свою следующую страну, я собираю тебя по кусочкам.
Kalıyorum. Ama başka bir karyolaya ihtiyacım olacak.
Я с вами, но мне нужен спальный мешок.
Geç kalıyorum. Söyle.
Кейн рубит головы - своих людей.
"Baykuş Yuvası" adlı bir evde kalıyorum.
Мы едем на ранчо "Совиное гнездо".
Calculus'ten kalıyorum.
У меня проблемы по Калькулированию в школе.
Sam, ben burada kalıyorum.
Сэм, я останусь здесь.
Burda kalıyorum.
Я остаюсь.
Onun arama ihtimaline karşı burada kalıyorum. İyi.
Я останусь здесь, на случай, если он позвонит.
Randevuma geç kalıyorum.
Я опаздываю на встречу.
Annem evimi basmış ve her şeyimi yeni komşuma vermişken şimdi de Cumartesi günü çalışmak zorunda kalıyorum.
Мало того, что мама устраивает набеги на мою квартиру и отдает все, что у меня есть, моей новой соседке, так теперь мне ещё и работать в субботу приходится.
İçeride mi kalıyorum yani?
Меня не выпустят?
Michigan'a bağlı Jackson Bölgesinde Parnall Islahevinde kalıyorum.
Фрэнк Пил. Я пребываю в исправительном учреждении в Парнале, в округе Джексон, Мичиган.
Kalıyorum.
Я остаюсь.
Ben de geç kalıyorum.
Я тоже опаздываю.
Kendime ait bir dairem var,... ama bazen onun evinde de kalıyorum.
У меня своя квартира, но иногда я ночую в его доме.
Şunu söylemek istiyorum, Ben kalıyorum.
Просто хотел сказать, что я остаюсь.
Bana rehberlik edecek güçlü bir kozum yok. O yüzden bazen pervasızca riske girmek zorunda kalıyorum.
Нет сильной руки направляющей меня поэтому я вынужден рисковать
En iyi arkadaşının misafir evinde kalıyorum.
Я живу в гостевом доме у твоей лучшей подруги.
Sadece geç kalıyorum.
Просто я опаздываю.
Burada onunla birlikte kalıyorum.
Я остаюсь с ним.
Çünkü ben de kalıyorum.
Потому что я тоже остаюсь.
Kiliseye geç kalıyorum. Şunu kapatmasını söyler misin?
Я опаздываю на молитву.
Nolan, ben kalıyorum.
Нолан, я остаюсь.
Ben kalıyorum.
Я остаюсь.
- Aksiyon alıyorum, kalıpları yıkıyorum. Hepsi iyileşme sürecimin bir parçası aslında.
Я принимаю меры, ломаю шаблоны, это часть моего лечения.
O halde kalıyorum.
Тогда остаюсь.
Aslında onun evinde kalıyorum ve- -
Вообще-то, я живу в его доме.
Hayatımda geç kalınmış bazı değişiklikler yapıyorum.
Скорее запоздавшие поправки в свою жизнь.
Mecbur kalıyorlar, yoksa ısırıyorum.
Да, им пришлось, я кусаюсь.
Bakın, endişenizi anlıyorum ama bu işin dışında kalın olur mu?
Слушайте, я ценю ваше беспокойство, хорошо? Но лучше просто не вмешивайтесь.
Hayvan dişlerinin kalıplarını çıkarıyorum.
Я сделал слепки зубов падальщиков
Denek dönüştükten sonra kalıntı bellek ve bilinç bir arada olabilir mi diye araştırıyorum. Temel alacağım bir şey olmadı. Şimdiye dek.
Я пытался определить, остается ли память и человеческое сознание после того, как субъект трансформируется, но у меня не было данных для работы, до настоящего момента.
Geç kalıyorum.
Я опаздываю.
Peki neye bakıyorum? Bunu mülkünüzdeki ceset kalıntılarının yanında bulduk.
Ну, мы нашли это на вашей собственности вместе со скелетом.