Kötü bir şey traduction Russe
4,484 traduction parallèle
Kötü bir şey gibi geliyor.
По-моему это неправильно.
Eğer planın kötü bir şey yapmaksa.
Возможно, вы планируете сделать что-то плохое.
İnsanın oğlundan fazla yaşamasından daha kötü bir şey olamaz.
Нет ничего хуже, чем пережить собственного ребенка.
Ama bunun kötü bir şey olup olmadığından o kadar emin değilim.
Но я не уверена, что это плохо.
Arabuluculuktaki bu kural değişimi gerçekten kötü bir şey değil.
Эти изменения в правилах проведения арбитражного разбирательства тоже не обязательно так плохи.
Umarım kızın başına kötü bir şey gelmemiştir.
Надеюсь, с ней ничего плохого не случилось.
Daha kötü bir şey de olabilir.
Может быть и хуже.
Evlat kaybı çok kötü bir şey.
Потеря ребенка - нечто большее.
Kötü bir şey mi dedim?
А это плохо?
Burada bana kötü bir şey olmaz.
Здесь со мной ничего не случится.
Sana kötü bir şey olmayacak, Rachel.
С тобой не случится ничего плохого, Рэйчел.
Titreşim yayması ya da en azından kötü bir şey yapması gerekmiyor mu?
Разве не должно оно вводить в трепет или делать что-то нехорошее?
İyi bir saçmalık, kötü bir şey değil.
а не дурным!
İstediği şey sihrinden kurtulmaksa belki de bu o kadar da kötü bir şey değildir.
Она знает, что мы ее поддержим несмотря ни на что. И если лишиться магии - это то, что она хочет, возможно, это не так уж плохо.
Kötü bir şey olursa hazır olayım diye.
На случай плохих ситуаций.
Büyümek çok kötü bir şey.
Быть взрослым - ужасно.
Başına çok kötü bir şey gelmiş olmalı.
Что-то плохое случилось с ней.
- Tabii. - Ya çok kötü bir şey görürsem ve bu beni değiştirirse?
- Знаете, что если я увижу что-то очень плохое и это... изменит меня?
Seksten daha fazlasını istemesi kötü bir şey mi?
Он хочет больше, чем просто секс, и это плохо?
- Çok kötü bir şey söyledin.
Ужасно говорить такие вещи.
Çok kötü bir şey yaptı.
Она делала ужасные вещи.
Çünkü daha kötü bir şey yapmak istiyor.
Потому что она хочет сделать нечто ужасное.
- Çok kötü bir şey yaptım.
Я совершил действительно плохую вещь.
- Temin ederim kötü bir şey yapmıyor.
Ничего скверного, уверяю тебя.
Evet, kötü yaptı öyle. Sen hiç kötü bir şey yapmadın mı?
Да, он ошибся.
Yok, ben bayağı kötü bir şey yaptım aslında.
А ты никогда не ошибалась? Нет, конечно, ошибалась, и сильно.
Sanki kötü bir şey olacağını biliyorlarmış gibi.
Как будто кто-то знал, произойдёт плохое.
Ve ben sürekli kötü bir şey olacak düşüncesine kapılmaya engel olamıyorum.
И у меня такое предчувствие, что случится что-то плохое.
Kötü bir şey olacak.
Случится что-то плохое.
Merak etme gelmez. Hem gelse bile bu o kadar da kötü bir şey mi?
Хорошо, этого не будет, но даже если и прорвуться разве это плохо?
Bazen de babanın erkek arkadaşınla kanka olması çok da kötü bir şey değil.
И иногда, дружба твоего отца и твоего парня не настолько ужасна.
Bir kadın tarafından aşağılanmak kadar kötü bir şey daha yok.
Нет ничего хуже, чем получить оскорбление от леди.
Kötü bir şey yaptığını hatırlamıyorum, ama yine de yine de cezalı.
Странно, я не помню, чтобы он делал что-либо дурное и всё же... и всё же он наказан.
Her neyse, anlaşmaya varıp buradan çıkarak kutlamayı mahvedecek olmam çok kötü bir şey.
Так или иначе, жаль, что я вынужден испортить такой праздник тем, что пойду на сделку и выйду отсюда на свободу.
O kadar da kötü bir şey değil.
Всё не так уж плохо.
- Bu çok kötü bir şey. - Evet, öyle.
- Это ужасно.
Kötü bir şey mi var?
Что-то не так?
Önceki hayatımda ne kadar kötü bir şey yaptım ki bunu hak ettim ben?
раз такое наказание мне досталось.
Kötü bir şey John.
Все плохо, Джон.
Kötü hissettim şimdi, ben sana bir şey almadım.
Ну, я расстроен. Я ничего не приготовил.
Bu iyi bir şey mi, kötü mü bilemiyorum.
Не знаю, хорошо это или плохо.
Başına kötü bir şey gelmesine izin vermem.
Я не желаю тебе зла.
Kötü bir şey yok.
Это безопасно.
Sürekli kahve içiyorum kafein hapı alıyorum, günlerdir uyumadım ve bunu daha da kötü hale getiren şey yeni bir karakter yazıyorum.
Я пил кофе, глотал кофеиновые таблетки, много дней не спал, и, что еще хуже... У меня есть новая героиня.
Ama gördüğüm kadarıyla, onu daha da kötü hâle getiren bir şey varsa... -... o da sensin.
Но из того, что я видел, единственное от чего ему становиться хуже это ты.
- Kötü bir şey mi?
- Так всё плохо?
Kötü bir şey zannediliyor çünkü kaydın başı ve sonu burada yok. - Duruşma öncesi keşifte bu var mı?
Звучит плохо, потому что вы не слышали начало и конец записи.
Benim işime yarayan şey kötü bir alışkanlığı iyi bir alışkanlıkla değiştirmekti egzersiz.
Я заменил плохую привычку хорошей. И это сработало. Упражнения, спорт.
Aslında ihtiyaç duyduğunda yanında olmasının ne kadar güzel bir şey olduğunu söyleyecektim. Yani iyi günde kötü günde hep yanında olmasını diyorum.
Вообще-то я собиралась сказать, это здорово : он рядом, чтобы ни случилось, знаешь, болезни и здравии, в радости и в печали.
Mara, Duke'e bir şey yaptığını ve patladığında bu kasabayı daha önce kimsenin görmediği en kötü sorunlarla dolduracağını söyledi.
Мара сказала, что она что-то сделала с Дюком, и когда он взорвётся, он наполнит город худшими Бедами, что когда-либо видели.
Sana sürekli kötü anları hatırlatan bir şey miyim?
Я не являюсь постоянным напоминанием о том жутком времени?
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir fikir değil 17
kötü bir fikir 16
kötü bir zamanda mı geldim 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
kötü bir şey mi 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir fikir değil 17
kötü bir fikir 16
kötü bir zamanda mı geldim 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26