O değildi traduction Russe
4,208 traduction parallèle
Anlatmaya çalıştığım o değildi, hayır.
Вообще-то я вовсе не это имел в виду.
Bayan Oswald'ın Doktor'u bulmamı söylediğini düşündüm ama o değildi.
Я решила, что мисс Освальд сказала мне найти Доктора, но это была не она.
- O değildi.
- Это был не он.
Doğru ama neyse ki o konuyu açıklamam gerekmiyor çünkü ölüm nedeni o değildi.
Был, и я рад, что мне не нужно ничего про него выяснять, потому, что не он был причиной смерти.
Amacım o değildi.
Я не то имел в виду.
Bunu yapan o değildi.
Это не она сделала.
Zaten en başından beri problemin o değildi.
Ну, изначально проблема была не в нём.
Bahsettiğim o değildi.
Я не это имел в виду.
O gece Olly'i kaybettiğimizde, kaybettiğim sadece o değildi.
В тот вечер, когда... мы потеряли Оли... Я потеряла не только его.
Hayır, hayır, dediği şey o değildi.
Нет, нет, он такого не говорил.
- O değildi.
– Это был не он.
Hayır, o kadar uzun değildi ama... bir kısmı kırılmıştı.
Нет, оно не было настолько длинным, но часть его была отломана.
Yağmur değildi o Erkek İzci!
Не дождь, взрослый скаут!
Direk değildi, bir açık artırma yapmalıydım ama o da ertelendi.
Они не были такими уж простыми. Нужно было устроить аукцион, который был отложен.
O kadar kötü değildi. Cidden mi?
— Да я бы не сказала.
Bayan DiLaurentis gerçekte "A" değildi. ... ama dizideki annem beni gömdü, o korkutucuydu.
Миссис Ди не была "А", но когда моя мать похоронила меня на шоу, это было жутко.
Ve o listemde değildi.
И... Его не было в моем списке.
O, listemde değildi.
Его не было в моем списке.
O zaman belki de şarap, şarap değildi.
Может, вино не было вином.
Biliyorum o Yahudi değildi ama böyle yapmak geldi içimden.
Я знаю, что она не была еврейкой, но мне кажется это правильным.
Omzu o kadar hasarlıydı ki, o kilidi kendisinin sökmesi mümkün değildi. Evet.
Ее плечо было сильно повреждено, сама она бы не справилась с замком.
Ne duyduğunu biliyorum ama şunu bil o senin baban değildi Cole.
Я знаю, что ты слышал, но знай - это не был твой отец, Коул.
- Mantarların o kadar da eğlenceli değildi Fritz.
Да, Фриц, от твоих грибцов не сильно похорошело.
O küçük poşetler market alışverişi değildi, çiftlik hayvanları için yemdi.
Те небольшие, одноцветные пакеты были не для покупок. Это были мешки для корма крупных животных.
O kadar şanslı değildi.
Ему не повезло.
Bu o tür bir şey değildi, yemi ederim.
Это не так, я клянусь.
Evet, ama o olaydan sonra aramız pek iyi değildi.
Да, но мы уже не ладили до этого.
Ama başladığında o şekilde değildi.
Но это не было с самого начала.
Belki de onu öldüren şey Wesen değildi. Volcanalis ya da o hayalet kadın gibi bir şeydi.
Может никакое существо его и не убивало, может это был кто-то вроде вулканалиса или женщины-призрака.
- Hayır. Wesen değildi o şey.
Этот голем не был существом.
Onu vurarak doğru kararı vermiştin. O senin kız kardeşin değildi!
Она не была твоей сестрой!
İkincisi kötü adam o da değildi.
И нет, она тоже не злодей.
Onunla bir ilişkin olsun istemiş miydin? Denemek isterdim ama o hazır değildi.
Я хотела попробовать, но он не был готов.
Belki 10 yıl önce karşıma dikilip tüm o sözleri veren adam değildi, ama, o hayatımın... hayatımın ikinci aşkıydı,
Не просто мужчина, который стоял напротив меня десять лет назад и давал все эти обещания, но ты, тот мужчина, эта вторая любовь моей жизни,
- O kadar kötü değildi.
- Вышло очень даже не дурно.
- O sorun değildi.
– тогда все было в порядке.
Ama o adam Elam değildi.
Но это был не Элам.
Hatırladığım Walter O'Brien böyle değildi.
Это не тот Уолтер О'Брайен, которого я помню.
O kadar basit değildi.
Это не так просто.
Lou değildi sürece o bakıyor idi.
Если только он испугался не Лу.
Nora Allen öldürüldüğü sırada parçacık hızlandırıcı, yaratmayı düşündüğüm bir fikirden ibaretti. O yüzden onun ölümünden her kim sorumluysa benim çalışmamın sebep olduğu biri değildi.
В то время, когда Нору Аллен убили, ускоритель частиц, который я со временем создал, был больше идеей, чем реальностью, и поэтому кто бы или что бы ни было ответственно за ее смерть, оно не было создано мной или моей работой.
Çünkü o zaman teknik olarak müvekkilimiz değildi.
Потому что в то время он не был нашим клиентом.
O tabuttaki Elam değildi.
В том гробу был не Илам.
Eminim yere düştüğünde o kadar sağlam değildi.
Ага, готова поспорить, что он не был таким когда упал.
En azından kendi kardeşim değildi o.
Ты убил человека.
Cranston o kadar da kötü değildi.
Крэнстон не был так плох.
Ve o biz giderken burada değildi.
А это... Его здесь не было, когда мы уходили.
O an senin için pek de kahramanca bir an değildi ha?
Это уж точно не был героический поступок.
Ama o zaman kişisel alan çok da önemli değildi, değil mi?
Хотя в последний раз, проблем с личным пространством не возникло, не так ли?
- O benim dostum değildi.
Он не был моим другом.
Belki de o Mara değildi.
Возможно, это была не Мара.