Perşembe günü traduction Russe
537 traduction parallèle
Perşembe günü hiç kimse yoktu.
В четверг никто из нас не пришел.
- Bir perşembe günü.
— В четверг.
"Olağanüstü Elçi, perşembe günü 17 : 20'de tam yetkiyle geliyor."
В четверг в 17 : 20 прибудет чрезвычайный посол.
Her şey perşembe günü bitmiş olacak anladığım kadarıyla.
Я так понимаю, все закончится в четверг.
Perşembe günü bitmiş olacak.
Все закончится в четверг.
Perşembe günü sona erecek olan tek şey dava.
Единственное, что закончится в четверг, это судебный процесс.
"Binbaşı ve Bayan George Spelvin." "Perşembe günü saat sekizdeki..." "...
В четверг, в 8 вечера ждем вас на обед в честь племянницы сэра Альфреда МакГленнана Кита,..
Perşembe günü İsveç'e giden bir uçağımız var. - Sizin için yer ayarlayacağım.
В четверг в Швецию летит самолёт, я закажу место.
- Onun yanında kalacaktım ama perşembe günü ölmüş. - Tanrım! Çok tuhaf.
Я собирался остановиться у него, но он умер в четверг.
Au revoir hayatım, unutma, perşembe günü açılışıma geliyorsun.
До свидания, милая. Не пропусти мое выступление в четверг.
Perşembe günü kalkıyor.
Оно отплывает в четверг.
"Perşembe günü daha fazla yağmur bekleniyor."
"Еще больше дождей ожидается в четверг."
Evet, perşembe günü. Sabah ilk uçakla dönmeyi umuyordum ama şimdi... - Bunu mu kastediyorsun?
Хотел лететь во вторник, но теперь... – Думаешь, связано?
- Kapa çeneni. Vargas, perşembe günü duruşmasında tanıklık edecek.
Варгас – свидетель на его суде.
Perşembe günü testler için tekrar gideceğim.
Я ещё раз пойду во вторник, на анализы.
- Sanırım Perşembe günü dönecekmiş.
- Думаю, она вернется в четверг.
Perşembe günü saat beşte, Bahçelerde. Buralarda bir şey olmalı.
5 часов, четверг, сад, здесь должно что-то быть.
Perşembe günü yine buluşacağız. Ve çok zengin.
Мы встречаемся в следующий четверг и он безумно богат.
- Perşembe günü ne var?
- Какого четверга?
Perşembe günü Washington Park'ta yalınayak gezmedin.
В четверг ты сказал, что не пойдешь босиком по Вашингтон Сквер Парк.
Sizi Perşembe günü bekliyorduk.
Мь * ждали вас в четверг.
- O zaman ben de Perşembe günü Robinsonlar'ı davet ederim.
то я приглашу Робинсонов на ужин в четверг.
Bak, Bayan Colbert Perşembe günü geri dönecek.
Миссис Колберт не вернется до четверга.
Belediye Meclisi perşembe gününü yani öbür günü Takdir Günü ilan etti.
Ваш Гражданский совет официально провозгласил Четверг - послезавтра -
Ya perşembe günü kiliseye gidersin ya da benim yüzüme bir daha bakamazsın.
В четверг будь в церкви или на глаза Мне больше никогда не попадайся.
Perşembe günü dersi geç bitireceğim, olur mu? Evet, Kemp.
Я назначил занятия на вечер по четвергам, хорошо?
Perşembe günü dönüyorum.
Я вернусь в четверг.
Perşembe günü...
В четверг.
"Perşembe günü Vali Lindsay polisler hakkında soruşturma yapılırken uygulanan prosedürleri inceleyecek beş kişilik bir komisyonun kurulacağını açıkladı."
"Мэр лично объявил о назначении комиссии из 5 человек" "для пересмотра дела о полицейской коррупции."
Perşembe günü saat dörtte Kamuflaj filminin gösterimi için sizleri sinemamıza bekliyoruz.
Поезд до Катовице опаздывает на десять минут. В четверг в 16 : 00 будет показан фильм...
Perşembe günü görüşelim. ", Jurga.
Я думала, это мне.
Neden bana Perşembe günü getirmiyorsun?
Ну... Почему бы тебе не принести это в четверг и я тогда почитаю, хорошо?
Siz de lütfen Perşembe günü uğrayın.
Заполните тесты, а приглашение мы вам пришлем домой. - Спасибо.
Perşembe günü devam ederiz.
Поговорим в четверг.
Perşembe günü.
В четверг.
- Ama seni oraya daha perşembe günü götürdüm.
- Я же только в четверг тебя туда отвёз.
En büyük hayranlarındandır ve Perşembe günü beraber bir programımız var.
Он твой большой поклонник. Мы сделаем с ним передачу.
Perşembe günü görüşürüz. Roylance Rehberi'ni getiririm. Hem yeriz hem de okuruz.
- Я принесу справочник по Ройленс поужинаем и почитаем.
Perşembe günü görüşürüz!
Пока! Хорошо, до четверга!
Patlamada ölen Bay Lister'ın Perşembe günü Washington'da Senato kurulu önünde ifade vermesi bekleniyordu. Bu kurul, "Bailey Skandalı" olarak adlandırılan olayı araştırıyordu.
Мистер Листер, погибший мгновенно во время взрыва... во вторник должен был давать показания в Вашингтоне... перед Сенатской комиссией расследующей дело, получившее название "Скандала Бейли".
Perşembe günü size bir muhafız takımı gönderirim.
В четверг я пришлю подводу.
Ruth bana perşembe günü çalıntı elmasları almak için birisinin geleceğini söyledi.
Рут гoвopит, чтo в четвеpг пpиедет челoвек пoкупать кpаденные бpиллианты.
Perşembe günü Merkez İstasyon'a gelecek.
Он пpиезжает в четвеpг пoездoм.
Teslimat Perşembe günü.
Этo будет в четвеpг.
Perşembe günü teslim edileceğini size kişisel olarak garanti ederim.
Лично гарантирую вам доставку в четверг.
Aynı telefon kulübesinde. Perşembe günü.
50,000 немеченных долларов... к тому же таксофону, в полдень, в четверг.
Perşembe günü.
Четверг. Завтра ведь четверг.
Perşembe günü test yaptır.
Пройти до четверга.
Perşembe ve cuma günü reytingler 14 puanda kalmıştı. Ama pazartesi reytingler bir puan düşerken bu yeniliğin hiçbir işe yaramadığı görülüyordu.
Рейтинг программы в четверг и пятницу... составлял 14 пунктов, но в понедельник он упал на пункт, и это ясно показало, что новизна теряет своё свойство.
- Teşekkür ederim. İyi günler. - Perşembe günü görüşürüz.
Главный инженер завода, и то к нам пришел.
Perşembe veya Cuma günü teslim edileceğini bilmeniz sizi mutlu edecektir.
Вам могут доставить ее в четверг или в пятницу.
günü 31
günün nasıl geçti 55
günün nasıldı 39
günün sonunda 21
günün birinde 59
günün iyi geçti mi 23
gününü göreceksin 16
günümüzde 29
perşembe 162
günün nasıl geçti 55
günün nasıldı 39
günün sonunda 21
günün birinde 59
günün iyi geçti mi 23
gününü göreceksin 16
günümüzde 29
perşembe 162