Sanmıyorum efendim traduction Russe
128 traduction parallèle
- Sanmıyorum efendim.
- Конечно, нет, сэр.
Sanmıyorum efendim.
Кажется, нет.
Bunun komik olduğunu sanmıyorum efendim.
- Я не думаю, что это смешно, сэр.
20 dolara bunu imzalayacağımı sanmıyorum efendim.
Я не стану подписывать контракт на 20 долларов, сэр.
Sanmıyorum efendim.
! Думаю, что нет, сэр.
Bunun olası olduğunu sanmıyorum efendim.
Я не думаю, что она тут была, сэр.
- Sanmıyorum efendim.
- Не думаю, сэр.
Bunun umutla ilgisi olduğunu sanmıyorum efendim.
Вы сами сможете в этом убедиться, советник.
- Ne olduğunu anlayana kadar çok fazla seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum efendim.
- Пока мы с этим не разберемся Я не думаю, что мы сильны в выборе, сэр.
Yazılımla ilgili olduğunu sanmıyorum efendim.
- Дело не в программе, сэр.
Bunu yapacağımı sanmıyorum efendim.
К сожалению, не могу, сэр.
CIA'e girdiğini sanmıyorum efendim. Ama gizli belge var mı diye çantasına bakarım.
Ну, не думаю, что она работает в ЦРУ, сэр, но я проверю, нет ли в ее сумочке секретных документов.
Onun saha personeli olduğunu pek sanmıyorum efendim... bizimle de dalış yapabileceğine inanmıyorum.
Не думал, что нам дадут штабного офицера Она даже не знает, как выглядит водолазный костюм
Sanmıyorum, efendim.
Я так не думаю, сэр.
Bu işi pek sevdiğinizi sanmıyorum, efendim.
Ты говоришь, что странствуешь, но я не верю тебе.
Evet efendim ve ayrıca sorunun konsolda olduğunu sanmıyorum.
Да, сэр, и я считаю, что пульт здесь ни при чём.
Sanmıyorum. Hayır, efendim. Biz...
Вряд ли это возможно, мы...
Bakın efendim, bunun gerekli olacağını hiç sanmıyorum.
Сэр, я знаю, насколько это важно для Вас.
Sanmıyorum, efendim.
Не думаю, сэр.
Sanmıyorum, efendim. Maalesef pisliği kaçırdım.
Думаю нет, сэр Я боюсь что промахнулся мимо мерзавца
Sanmıyorum, efendim.
- Сер, я так не думаю.
Kurtarılmak istediğini sanmıyorum, efendim.
Не думаю, чтобы ей этого хотелось.
Onun iyi hissettiğini sanmıyorum, efendim.
- Ѕоюсь, он плохо себ € чувствует, сэр.
Hayır, efendim, sanmıyorum.
Нет, сэр. Не думаю.
Sanmıyorum, efendim.
Кажется, нет, сэр.
Bilmiyorum, efendim, benim yaptığım birşey olduğunu sanmıyorum.
Не знаю, сэр, не думаю, что я сделал что-то не так.
- Anladığımı sanmıyorum efendim.
- Пo-мoeмy я нe пoнимaю, cэp.
Sorunumuzun delik oluğunu sanmıyorum, efendim.
Я не думаю, что наша проблема в пробоине, сэр.
Efendim, kafasındaki o şeyin bana bişey anlatacağını sanmıyorum.
Извините, сэр, но я не думаю, что эта тварь в ее голове мне что-нибудь скажет.
Sanmıyorum, efendim.
- Не думаю, сэр.
Ve, efendim, son 5 dakikada görmüş olduklarım düşünerek, bizim silahlarımızın onların teknolojisiyle pek kıyaslanabileceğini sanmıyorum.
И, сэр, судя по тому, что я видела за последние пять минут... наше оружие никуда не годится по сравнению с их технологией.
- Hayır, efendim. Sanmıyorum.
- Нет, сэр, не думаю.
Seçeneği olduğunu sanmıyorum, efendim.
Не думаю, что у него был выбор, сэр.
Suçlular olduğunu sanmıyorum, efendim.
Я не думаю, что преступников, сэр.
Efendim, birkaç yılım bile olsa bunu çözebileceğimi sanmıyorum.
Сэр, я не думаю, что могла бы разобраться в этом, даже если бы у меня было несколько лет.
Bunun çok iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum, efendim.
Не уверен, что это очень хорошая мысль, сэр.
Efendim, biliyorum tahmin edilemez ama kimseye zarar vereceğini sanmıyorum.
Сэр, я знаю, что она непредсказуема, но я не думаю, что она причинит вред кому-нибудь.
- Sanmıyorum, efendim.
- Я так не думаю, Сергей.
Efendim, Albay O'Neill'ın hayatına paha biçebileceğinizi sanmıyorum.
Сэр, я не думаю, что вы можете взвешивать ценность жизни полковника Онилла.
Hayır, efendim, hiç sanmıyorum.
Нет, мэм, я так не думаю.
Terapiyi pek özlediğini sanmıyorum. Efendim?
У меня не сложилось впечатление, что ей не хватает вашего лечения.
Hayır, sanmıyorum, efendim.
Нет, не думаю, сэр.
- Hayır efendim, tanıştığımızı sanmıyorum.
- Кажется, нет.
- Buna takatim kaldığını sanmıyorum, efendim.
Я бы не очень рассчитывал на успех, сэр.
Özür dilerim, efendim. Bunu yapabileceğimi hiç sanmıyorum.
Пpoстите, сэp, не думaю, чтo мoгу сделaть этo.
Efendim, yarın da işe gelebileceğimi sanmıyorum.
Управляющий, сегодня я не приду. Может, завтра.
Sanmıyorum, bilmiyorum efendim.
Не думаю - я не знаю, сэр
Bunu yapmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum, efendim.
Возможно, сеголня неулачный лень, сэр. В лва у него встреча в ГРУ
- Pek sanmıyorum. - Efendim?
Может, и нет.
Bilmiyorum efendim. Buraya geleceğini sanmıyorum.
Мне кажется, он здесь не появится.
Her olduğunu sanmıyorum, efendim.
Нам нужно еще одно посадочное место. Я не думаю, что место есть, сэр.