Satın almak mı traduction Russe
142 traduction parallèle
Satın almak mı?
Приобретение?
- Satın almak mı, Haşmetlim?
- Покупаешь?
Satın almak mı?
Купить?
Beni satın almak mı?
Купить меня?
- Sandığı satın almak mı istiyorsun?
- Так вы хотите купить сундук?
Bu çocuk uçağı satın almak mı istiyor?
Ты что его покупаешь что-ли?
- Satın almak mı istiyorsun?
- Да, хочешь купить?
Satın almak mı? - Yani iyi eğlenebilirsin demek istemiştim.
Я говорю, здорово можно повеселиться.
Yani satın almak için çok fazla para mı vermeliyim?
мне придется раскошелиться?
Çiçek veya çay satın almak isteyen var mı?
Чай и цветы.
Benden faydalanmak için bana bir ev satın almak istiyor. Kendimi korumak için yalan söyledim ve Mohei ile nişanlandığımızı uydurdum.
Он хочет купить дом, и содержать меня в нем я солгала и сказала ему, что помолвлена с Мохеем.
Portakal bahçesini satın almak için her şeyi sattım.
Я продал всё, чтобы купить апельсиновую рощу.
Üç tezgahtar ezildi. Doğal olarak ben de satın almak zorunda kaldım.
Трое продавцов были поражены,..... естественно, мне не осталось ничего, кроме как взять это.
Bir çift eldiven satın almak için sana bütün dükkanı altüst ettiren kadınım ben...
Покупая перчатки, я заставляю тебя вывернуть все коробки.
Ne konuşacak mışım? Eğer yeni süt ineğimi, satın almak istiyorsa havasını alır!
Если он хочет купить мою новую молочную корову... то пусть про это забудет.
Bayım, kamyonetinizi satın almak istiyorum.
Сэр, можно купить ваш грузовичок?
Tek yaptığım, birşeyler satın almak... Garson olmak istiyorum.
Я только покупаю вещи- - Я хочу быть официанткой.
Anladığımız kadarıyla bir arabanız var ve biz onu kiralamak ya da satın almak istiyoruz.
Как мы поняли, у вас есть машина и мы бы хотели купить ее или взять на прокат.
İlaçlarını satın almak için bir çekçek aldım.
Я нанял рикшу, чтобы купить ему лекарство.
"Washington'daki başkan topraklarımızı satın almak istediğini bildiren haberi yolladı"
"Президент в Вашингтоне извещает нас о том, что он хочет купить нашу землю."
Ben Horne'un dili tutulmuş kızını geri almak için ödeyeceği parayla... piçin tüm malını satın alacağım.
Денежками, которые Бен Хорн заплатит, чтобы получить назад свою обдолбанную доченьку, я выкуплю у этого ублюдка заведение.
Bu ekipmanı satın almak bana kaça patlar? Yazılım ve donanım. - Gene?
Сколько мне будет стоить такое оборудование?
Bu evi satın mı aldın? Satın almak mı?
Ты купил этот дом?
O yüzden eskiciden bunu satın almak zorunda kaldım.
Поэтому я взял вот это в комиссионном магазине.
Satın almak istediğiniz bir şeyler var mı?
Вы что-то хотите купить?
Bir şeyler satın almak isterse hatırlat. Bu anasını siktiğimin çantasına sıçacağım.
Напомни мне, если он захочет отовариться, я отоварю его по полной.
Ve ölümsüzlüğü satın almak için öldürülen milyarlarca insan da başladığım işin devamı olacak.
А миллиарды тех, кто погиб ради бессмертия будут ее продолжением.
Arkadaşım Altovar az miktarda biyomimetik jel satın almak için buraya gelmiş. Acaba nerede bulabileceğini söyleyebilir misin? Diyelim ki, bir kaç yüz mililitre kadar.
Мой друг Альтовар надеялся купить немного биомиметического геля, и я подумал, что ты, может, знаешь, где он смог бы приобрести, скажем, несколько сотен миллилитров.
Kadın istekli, zengin ve imbus cıvatalarımızı satın almak istiyor.
Она податлива, она богата, и она хочет купить наши заклёпки.
- Sizce satın almak durumunda mıyım?
- Я действительно должен купить это?
Sınavı için başka yardım satın almak isteyen var mı?
Приветствую. Кто-то еще хочет получить помощь на экзамене?
Sen istersen, arkadaşlarımı satıp parasını da sana hediye almak için kullanabilirim.
Я продам друзей и на эти деньги куплю тебе подарки.
Bu lambayı satın almak zorundayım!
- Я должна купить эту лампу.
Benim hayatım zaman parçalarından oluşur. Cd satın almak : 2 parça
моя жизнь состоит из отрезков времени покупка дисков : два отрезка
Belki bugün kullandığım bazı ürünlerden....... satın almak istersiniz.
Может быть вас заинтересует какое-нибудь средство, из тех, что я сегодня использовала для вашего...
- Bebeğini satın almak mı istiyor?
- Он хочет купить твоего ребёнка?
Yaptığımız şey, merhametimizi 100 dolara satın almak...
То, что мы сделали – это откупились от своей совести за сотню баксов.
Beni satın almak mı istiyorsun?
Хотите меня купить?
Satın almak zorundayım. Eğer Chang-hyuk olsaydım satın almazdım.
Они полезны для твоей кожи.
Takım elbise satın almak istiyorum.
Я хочу купить костюм.
Satın almak istemiyorum. 3 ay için kiralamak istiyorum. Kira mı?
Я не хочу их покупать - хочу взять в аренду на три месяца.
Ira meselesini halletmenin yolu onu satın almak değil. Tamam mı?
Наша задача - не подкупить Айру, ясно?
Kiraladığımız parseli satın almak istiyoruz.
Мы хотим сделать предложение по месту которое мы арендуем.
Çünkü, bedava yemek, bedava muamele... ve genelevi işleten kadından aldığı haftalık 20 dolar için geldiğinde... ben de kasabaya getireceğim... hatunları satın almak için oradaydım.
Потому что, когда он припИздел пожрать нахаляву, выдать за щеку шлюхе, и собрать блядь еженедельные 20 долларов с хозяйки борделя, я как раз покупал там девочек для работы в лагере.
Demek istediğim, hayatlarımız, tek yaptığımız şey satın almak olsa, anlamlı olur muydu?
Какой смысл в нашей жизни, если мы только и делаем, что покупаем?
Umarım çocukları da satın almak istemez.
Надеюсь, она не захочет и детей покупать.
Bunları satın almak zorundayım.
Я должен купить это! Вот!
Bu ürünleri satın almak zorundayım!
Мне нужно купить эту хрень.
Sence el yapımı ahşap bir kayık satın almak ister mi?
Она не захочет купить лодку из тика ручной работы?
Daha fazla şey satın almak hayatımızı daha iyi kılmıyor. Kesinlikle.
Страсть Габби к покупкам не делает жизнь лучше.
Ama arkadaşımın işi uçuşa geçti. Oradan elde ettiğim kârı başka bir şirketi satın almak için kullandım. Sonra da bir başkasını.
Но дело моего друга начало расти, и я использовал прибыль с этого, чтобы купить другую компанию, и другую, и, должно быть, я неплохо с этим справлялся, у меня был хороший глаз, потому что я и оглянуться не успел, как люди стали предлагать мне деньги за мою компанию.