Tanıdım traduction Russe
8,433 traduction parallèle
Allahım, şimdi tanıdım seni.
О, Господи, нет-нет, я вспомнил.
Seni tanıdım.
Попался.
Hayatım boyunca birçok şaşırtıcı insan tanıdım ama sen var ya...
Я встречал много удивительных людей, но ты...
- Çünkü ben tanıdım ama sen tanıyamadın.
Потому что я их узнал, а вы - нет.
Tanıdım ama Dacoil'in Romanya kuruluyla meşguldüm.
Я заметила, но там было всё румынское бюро Dacoil.
Hayatımda tanıdığım en iyi insansın belki de.
Ты просто лучший человек, которого я знаю
Olabildiğince karmaşık sivil huzursuzluk bizim yakından tanıdığımız bir mevzu. O konuda iyi olduğumuzu düşünmeyi seviyoruz.
Но с мятежами, чем бы они ни были осложнены, мы сталкивались не раз и умеем с ними справляться.
Keşke onu benim savaştan önce tanıdığım gibi tanıyabilseydiniz.
Если бы вы знали каким он был до войны.
Tanıdığım herkes orduya yazılmak için yanıp tutuşuyordu, ben de öyle.
Все мои знакомые горели желанием служить.
Ama tanıdığım biri var.
Но я знаю парня, который может.
Tanıdığım en yalnız insanlardan birisin.
Поэтому, возможно, ты один из самых одиноких людей, которых я знаю.
Tanıdığımız biri mi?
Мы знаем этого человека?
Bunu tanıdın mı?
Узнаёшь?
Bana eski bir tanıdığımı hatırlattı.
Напоминает мне одного приятеля.
Maria diye tanıdığın mı var?
У тебя есть Мария?
Onu tanıdın mı?
Вы узнали его?
Seni ne zamandır tanıdığımı unutmuş gibisin.
Еще как! Не забывай, что мы очень давно знакомы.
Bu kadınla ilk tanıştığımda, Dışarı çıkmıştım ve dedim ki :
Я встретил эту женщину, когда вышел из того места.
Sana bazı tanıdıklarım olduğunu...
Я тебе говорил, что знаю кое-каких людей.
Ricky, insanları gördüğü yerde öldürmeye hazır tanıdığım tek askerdi.
Рикки был единственным моим солдатом, который убивал людей, едва их завидев.
Aslında lağımda tanıdığım bir eleman var ama artık sokağa çıkmıyorum.
Я знаю одного парня из канализации, но я больше не хожу на улицу.
Bence sen tanıdığım en cesur çocuksun.
Самый смелый мальчик на свете.
Sen tanıdığım en cesur çocuk olabilirsin.
Наверное, самый смелый мальчик на свете.
Belki şansınız varsa aynı çocuk, tanıdığım en cesur çocuk,
И если вам повезёт, этот мальчик - самый смелый мальчик на свете -
Bu çift, hayatımda tanıdığım en tatlı insanlar.
Это два самых прекрасных, замечательных человека.
- Bagheera insan tanıdığım yok.
Багира, я не знаю людей.
Araba tamir dükkânı olan bir tanıdığın var mı?
У тебя нет знакомых с автомастерской?
Sizi nerden tanıdığımı buldum.
Теперь я понял, где я вас видел.
Buzdan çıktığımda, tanıdığım herkes öldü sanmıştım.
После разморозки, думал, из моих не осталось ни кого.
Yaşadığını öğrendiğimde ise onu tanıdığım için şanslıyım demiştim.
Потом узнал, что она жива. Да, с Пегги мне повезло.
sen cep telefonunda fotografım olan ıkıncı kadınsın basta craine denen bu dallamayla calısıyodum tanıdık geldımı?
- Ты вторая, у кого моё фото в телефоне. Первая девка работала на некоего Крейна. Знакомое имя?
Tanıdığın var mı?
Ты знаешь кого-нибудь?
Tanıdığım başka bir model hakkında.
Она о другой модели, которую я знаю.
Londra'da tanıdığım bile yok.
Я даже не знаю никого в Лондоне.
- İngiltere'de tanıdığınız var mı? - Hayır.
Ты знаешь кого-нибудь в Англии?
Annemiz, tanıdığımız herkesten daha hastaydı.
Никто не подозревал, как сильно она больна.
Tanıdığım en yetenekli ressam.
Самый талантливый художник, которого я знаю.
Tanıdığım en iyi ressamdı.
Он был лучшим художником, которого я знала.
Tanıdığım bir çocuk, Baz...
Я знал одного парня, База...
Tanıdığım herkese telafi edeceğim.
Я заглажу свою вину перед всеми, кого я знаю.
Tanıdığımız en kederli insanlar bizdik.
Несчастнее нас не было никого на свете.
Bir tanıdığım denizanası yakalamış, onu bir kavanoza koymuş sonra da içmeye gitmiş.
Один мой приятель поймал медузу, положил её в банку и пошёл бухать.
Onu hiç tanımıyorsun hiç yıkanmayan bir toplulukta büyüdüğü dışında.
Ты ничего о ней не знаешь. Она выросла в общине вечно немытых кретинов.
Duvarlarımız arasında tanıdık bir hain.
Предатели в наших стенах.
Şarkımızı tanıdın mı tatlım?
Узнаешь нашу песню, милый?
Fransa'da Jakobit olarak tanınmak şeref nişanıdır, tahttaki kâfire karşı gerçek inancın destekçisi olmaktır ama emin olun düşmanlarımız da var.
Во Франции быть якобитом - значит быть в почете. Сторонники истинной веры, противники еретика на троне. Но, разумеется, у нас есть и враги.
MARIAH CAREY MÜZİSYEN çünkü ben muhtemelen tanıdığım en alçak gönüllü insanım.
MARIAH CAREY, МУЗЫКАНТ потому что я самый скромный человек на свете.
Tanıdınız mı?
Этого узнаете?
Onu tanıdığım zaman kılıçlara çok düşkündü.
Когда я его знала, он питал большую страсть к оружию.
- Evet, tanıdığımız herkesi çağıralım.
Да. Пригласим всех кого знаем.
Beni tanıdığından emin olamadım.
Я даже не был уверен, что ты меня заметила.